Ana içeriğe atla

Roy Orbison - Oh, Pretty Woman Türkçe Çeviri 

 

Roy Orbison - Oh, Pretty Woman Türkçe Çeviri 


Pretty woman, walkin' down the street

güzel kadın, sokakta yürüyor

Pretty woman the kind I like to meet

güzel kadın tanışmak istediğim tür

Pretty woman I don't believe you, you're not the truth

güzel kadın sana inanmıyorum, sen gerçek değilsin

No one could look as good as you, mercy

kimse senin kadar güzel görünemez, merhamet


Pretty woman won't you pardon me 

güzel kadın beni affetmeyecek misin

Pretty woman I couldn't help but see 

güzel kadın elimde değil ama gördün

Pretty woman that you look lovely as can be

güzel kadın olabildiğince güzel görünüyorsun

Are you lonely just like me

benim gibi yalnız mısın


Pretty woman stop awhile

güzel kadın bir süre dur

Pretty woman talk awhile 

güzel kadın bir süre konuş

Pretty woman give your smile to me 

güzel kadın bana gülümsemeni ver

Pretty woman yeah, yeah, yeah 

güzel kadın evet, evet, evet

Pretty woman look my way 

güzel kadın yoluma bak

Pretty woman say you'll stay with me

güzel kadın benimle kalacağını söyle

'Cause I need you, I'll treat you right

çünkü sana ihtiyacım var, sana düzgün davranacağım 

Come with me baby, be mine tonight

benimle gel bebeğim, benim ol bu gece


Pretty woman don't walk on by 

güzel kadın geçip gitme

Pretty woman don't make me cry 

güzel kadın beni ağlatma

Pretty woman don't walk away, hey, OK 

güzel kadın çekip gitme, tamam

If that's the way it must be, OK

olması gereken buysa, tamam

I guess I'll go on home, it's late

sanırım eve gideceğim, geç oldu

There'll be tomorrow night, but wait

yarın gece olacak, ama bekle

What do I see?

ne görüyorum?

Is she walkin' back to me?

o bana geri mi yürüyor?

Yeah, she's walkin' back to me

evet, bana geri yürüyor

Oh, oh, pretty woman

güzel kadın

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

DJO - END OF BEGINNING TÜRKÇE ÇEVİRİ

DJO - END OF BEGINNING TÜRKÇE ÇEVİRİ ### Kıta 1 **Lyrics:** ``` Just one more tear to cry One teardrop from my eye You better save it for The middle of the night When things aren't black-and-white Enter, Troubadour: "Remember 24?" ``` **Analizi:** Bu kıta, anlatıcının son bir gözyaşını döktüğünü ve bunu gece yarısı için saklamayı önerdiğini anlatıyor. "Things aren't black-and-white" (Şeyler siyah-beyaz değil) ifadesi, hayatın karmaşıklığına işaret ediyor. Troubadour (gezgin ozan) sahneye giriyor ve "Remember 24?" (24'ü hatırla) diyor. Bu, anlatıcının geçmişte önemli bir olayı hatırlaması gerektiğini belirtiyor olabilir. **Çeviri:** ``` Sadece bir damla gözyaşı daha Gözümden bir damla yaş Onu gece yarısı için sakla Şeyler siyah-beyaz olmadığında Gezgin Ozan sahneye girer: "24'ü hatırla?" ``` ### Koro **Lyrics:** ``` And when I'm back in Chicago, I feel it Another version of me, I was in it I wave goodbye to the end of beginning...

David Kushner - Daylight Türkçe Çeviri

David Kushner - Daylight Türkçe Çeviri **Kıta 1:** - **Sözler:**   Telling myself I won't go there     Oh, but I know that I won't care     Tryna wash away all the blood I've spilt     This lust is a burden that we both share     Two sinners can't atone from a lone prayer     Souls tied, intertwined by pride and guilt   - **Analiz:**     Bu kıta, anlatıcının içsel çatışmasını ve suçluluk duygusunu ele alıyor. Anlatıcı, yıkıcı davranışlarının farkında ve bundan kaçmanın zor olduğunu kabul ediyor. Kan, geçmişteki günahları ve eylemleri simgeliyor ve paylaşılan arzu, karşılıklı bir mücadeleyi ifade ediyor. İki günahkarın tek bir dua ile kendilerini affedemeyeceği vurgusu, gurur ve suçlulukla birbirine bağlı olan derin ahlaki ve duygusal karmaşıklığı öne çıkarıyor. - **Çeviri:**     Kendime oraya gitmeyeceğimi söylüyorum     Ama umursamayacağımı biliyorum...

Dua Lipa - Training Season Türkçe Çeviri

  Dua Lipa - Training Season Türkçe Çeviri Are you someone that I could give my heart to?   Sen benim verebileceğim biri misin? Or just the poison that I'm drawn to?   Yoksa sadece beni çeken zehre mi? It can be hard to tell the difference late at night   Farkı söylemek gece geç saatlerde zor olabilir Play fair, is that a compass in your nature?   Adil oyna, o pusula senin doğanda mı? Or are you tricky 'cause I been there   Yoksa kurnaz mısın? Çünkü ben de oradaydım And baby, I don't need to learn that lesson twice   Ve bebeğim, o dersi iki kez öğrenmeme gerek yok But if you really wanna go there   Ama gerçekten oraya gitmek istiyorsan You should know I   Bilmelisin ki ben Need someone to hold me close   Bana sarılacak birine ihtiyacım var Deeper than I've ever known   Hiç bilmediğim kadar derin Whose love feels like a rodeo   Kimin aşkı rodeo gibi hissettiriyor Knows just ...