Ana içeriğe atla

Oxlade, Flavour - OVAMI Türkçe Çeviri

 Oxlade, Flavour - OVAMI Türkçe Çeviri


Kızım seni öyle çok seviyorum ki insanlar bunun delilik olduğunu düşünüyor

(I love you so much, girl, that people think it's madness)


Seni Cali'ye, Sacramento'ya götüreceğim

(I'll take you to Cali, Sacramento)


Seni o kadar çok seviyorum ki, seni bırakamam

(I love you so much, I can't let you go)


Aklımda ve ruhumda, sen bedelsiz yaşıyorsun

(You live rent-free in my mind and soul)


Senin meseleye yorum yapacağım, kızım

(I'll comment on your matters, girl)


Kız, evlenelim

(Girl, let's get married)


Benim evime ve yatağıma gel

(Come to my house and bed)


Bunu inkar edemem, üstümde yazılı

(I can't deny it, it's written all over me)


Sen beni ele geçirdin

(You've taken over me)


Beni ele geçirdin

(You've taken over me)


E yee yee ye, üstümde

(E yee yee ye, all over me)


Eğer kilise aklıyla düşünüyorsan

(If you think with a church mind)


Benim olacağını bileceksin

(You'll know that you'll be mine)


Çünkü sen beni ele geçirdin

(Because you've taken over me)


Iyee yee ye, üstümde

(Iyee yee ye, all over me)


Hikâyeye gerek yok, sen benim yakın arkadaşımsın

(No need for a story, you're my close friend)


Ah ahn

(Ah ahn)


Sıcaklığımı yükseltiyorsun

(You make my temperature rise)


Eğer biri seninle uğraşırsa, hafife almayacağım

(If anybody messes with you, I won't take it lightly)


Ahn ahn ah, seni karım yapmak istiyorum

(Ahn ahn ah, I want to make you my wife)


Orijinal Mr. Flavour

(Original Mr. Flavour)


Oh hayır hayır hayır, seni başkaları benden daha fazla bakamaz

(Oh no no no, no one can look at you more than I do)


Bana gülümsemek için bir sebep verdin

(You've given me a reason to smile)


Bu kızı ömür boyu seveceğim

(I love this girl for life)


Asama-Pete-unwayoma

(Asama-Pete-unwayoma)


Senin Olu-bu çorbanı yediğimde

(It's when I eat your Olu-bu soup)


Duyularım kaybolmaya başlıyor

(My senses start to fade)


Ya da büyü mü yaptın

(Or did you do magic?)


Sen beni ele geçirdin

(You've taken over me)


Sen beni ele geçirdin

(You've taken over me)


Hikâyeye gerek yok, sen benim yakın arkadaşımsın

(No need for a story, you're my close friend)


Ah ahn

(Ah


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

DJO - END OF BEGINNING TÜRKÇE ÇEVİRİ

DJO - END OF BEGINNING TÜRKÇE ÇEVİRİ ### Kıta 1 **Lyrics:** ``` Just one more tear to cry One teardrop from my eye You better save it for The middle of the night When things aren't black-and-white Enter, Troubadour: "Remember 24?" ``` **Analizi:** Bu kıta, anlatıcının son bir gözyaşını döktüğünü ve bunu gece yarısı için saklamayı önerdiğini anlatıyor. "Things aren't black-and-white" (Şeyler siyah-beyaz değil) ifadesi, hayatın karmaşıklığına işaret ediyor. Troubadour (gezgin ozan) sahneye giriyor ve "Remember 24?" (24'ü hatırla) diyor. Bu, anlatıcının geçmişte önemli bir olayı hatırlaması gerektiğini belirtiyor olabilir. **Çeviri:** ``` Sadece bir damla gözyaşı daha Gözümden bir damla yaş Onu gece yarısı için sakla Şeyler siyah-beyaz olmadığında Gezgin Ozan sahneye girer: "24'ü hatırla?" ``` ### Koro **Lyrics:** ``` And when I'm back in Chicago, I feel it Another version of me, I was in it I wave goodbye to the end of beginning...

David Kushner - Daylight Türkçe Çeviri

David Kushner - Daylight Türkçe Çeviri **Kıta 1:** - **Sözler:**   Telling myself I won't go there     Oh, but I know that I won't care     Tryna wash away all the blood I've spilt     This lust is a burden that we both share     Two sinners can't atone from a lone prayer     Souls tied, intertwined by pride and guilt   - **Analiz:**     Bu kıta, anlatıcının içsel çatışmasını ve suçluluk duygusunu ele alıyor. Anlatıcı, yıkıcı davranışlarının farkında ve bundan kaçmanın zor olduğunu kabul ediyor. Kan, geçmişteki günahları ve eylemleri simgeliyor ve paylaşılan arzu, karşılıklı bir mücadeleyi ifade ediyor. İki günahkarın tek bir dua ile kendilerini affedemeyeceği vurgusu, gurur ve suçlulukla birbirine bağlı olan derin ahlaki ve duygusal karmaşıklığı öne çıkarıyor. - **Çeviri:**     Kendime oraya gitmeyeceğimi söylüyorum     Ama umursamayacağımı biliyorum...

Dua Lipa - Training Season Türkçe Çeviri

  Dua Lipa - Training Season Türkçe Çeviri Are you someone that I could give my heart to?   Sen benim verebileceğim biri misin? Or just the poison that I'm drawn to?   Yoksa sadece beni çeken zehre mi? It can be hard to tell the difference late at night   Farkı söylemek gece geç saatlerde zor olabilir Play fair, is that a compass in your nature?   Adil oyna, o pusula senin doğanda mı? Or are you tricky 'cause I been there   Yoksa kurnaz mısın? Çünkü ben de oradaydım And baby, I don't need to learn that lesson twice   Ve bebeğim, o dersi iki kez öğrenmeme gerek yok But if you really wanna go there   Ama gerçekten oraya gitmek istiyorsan You should know I   Bilmelisin ki ben Need someone to hold me close   Bana sarılacak birine ihtiyacım var Deeper than I've ever known   Hiç bilmediğim kadar derin Whose love feels like a rodeo   Kimin aşkı rodeo gibi hissettiriyor Knows just ...