Ana içeriğe atla

BAK Jay - My Town TÜRKÇE ÇEVİRİ

BAK Jay - My Town TÜRKÇE ÇEVİRİ



### [Intro]


**Sözler:**

```

My town fu*k you up don’t come this way might be s*it outta luck, be s*it outta luck, Oh s*it

```


**Analiz:**

Bu intro, şarkının tonunu belirliyor. BAK Jay, yaşadığı yerin tehlikeli olduğunu ve buraya gelmemeleri gerektiğini belirtiyor. Bu, dinleyicilere bu bölgede yaşanan zorlukları ve tehlikeleri hissettirmeyi amaçlıyor.


**Çeviri:**

```

Şehrim seni mahveder, bu yola gelme, şansın kalmamış olabilir, şansın kalmamış olabilir, Ah be

```


### [Verse 1]


**Sözler:**

```

My town, fu*k you up

Don’t come this way; might be s*it outta luck

You see switches and drakes when we hop out the cut. (Hop out the cut)

I’m with all of the smack; crack his head like a nut

I’m with all of the smack ’cause don’t like where I’m at, ’cause I’m really a ba*tard. (Really a ba*tard)

I make a play, disappear like I’m Casper

I told ’em don’t try me like I am a rapper

```


**Analiz:**

Bu kıtada, BAK Jay, yaşadığı şehrin tehlikelerini ve şiddetini anlatıyor. Şehirdeki suç ortamını vurguluyor ve kendisini tehlikeli biri olarak tanıtıyor. "Casper" referansı, onun dikkat çekmeden yok olma yeteneğini simgeliyor.


**Çeviri:**

```

Şehrim seni mahveder

Bu yola gelme; şansın kalmamış olabilir

Kesik yerden çıkarken silahlar ve tüfekler görürsün

Her türlü şiddetle ilgilenirim; kafasını ceviz gibi kırarım

Her türlü şiddetle ilgilenirim çünkü burada olmak istemiyorum, çünkü gerçekten bir piçim

Bir hamle yaparım, Casper gibi yok olurum

Beni rapçiymişim gibi denemeyin dedim

```


**Sözler:**

```

He talking ’bout throwing his fists but don’t even know that the car full of blicks

I’ve been playing with sticks since like 16, don’t even care when they shoot ’cause I know they gone miss

We be killing the ops, get ’em dropped for that diss

You be loving that thot, but she gobbling d!ck

I be dropping the top when I ride through the six; got a whole lotta fashion, which option to pick?

Whole lotta racks, I’ve been thumbing and thumbing and thumbing it

If I catch you lacking, believe that I’m bumping it

I’m sipping on wocky and walking the mummy dis

She turn me up; life could feel like a junky

Hoe, is you laced? Must think I’m dumb; you can’t play with my face

Would’ve got smoked; lucky I got a case

My b!tch get to spraying that s*it like some ace

I just get to popping ’em pills for the taste

Call lil twin; he said, “What you tryna do?” S*it, I’m tryna go back to the block, but I know I’m making this money I rap 200, 300, 400 hundred a pop

I told her keep going; she better not stop

I know that I’m blowing; I just got the drop

Pull up in that foreign, just got off the lot. Lil bro got sum for ’em; your head is a dot

```


**Analiz:**

Bu bölüm, BAK Jay’in sokak yaşamı ve kişisel başarıları hakkındaki anlatımını devam ettiriyor. Rakiplerini ve düşmanlarını hedef alıyor, bunun yanında şatafatlı yaşam tarzını, zenginliğini ve şehri nasıl gezdiğini betimliyor. Ayrıca, kendisini sevmeyenlere karşı uyarıyor ve güçlü olduğunu vurguluyor.


**Çeviri:**

```

O yumruk atacağını konuşuyor ama arabanın silahlarla dolu olduğunu bilmiyor

16 yaşından beri silahlarla oynuyorum, ateş ederlerse umurumda değil çünkü kaçıracaklarını biliyorum

Rakipleri öldürüyoruz, küfür ettikleri için düşürüyoruz

Sen o kızı seviyorsun ama o sadece sikiyor

Ben altı açık arabayla gezerken, hangi seçeneği seçeceğimi bilmiyorum; çok fazla moda var

Çok fazla para var, sürekli sayıyorum

Seni yakalarsam, bunu yaptığımı bilmelisin

Wocky içiyorum ve yürüyüş yapıyorum

Beni heyecanlandırıyor; hayat bir uyuşturucu gibi hissedebilir

Kız, sen mi zehirlisin? Aptal mı sanıyorsun; yüzümle oynayamazsın

Yoksa öldürülürdüm; şansım var, bir dava aldım

Kızım o şeyi ace gibi sıkıyor

Pillerimi tat için patlatıyorum

Küçük ikizle konuş, “Ne yapmak istiyorsun?” dedi. Şehirde geri dönmek istiyorum ama rap yaparak para kazanıyorum; 200, 300, 400 yüzlük pop

Devam etmesini söyledim; durmamalı

Patladığımı biliyorum; yeni aldım

Yabancı arabayla geldim, daha yeni aldım. Küçük kardeş biraz şey yaptı; kafan bir nokta

```


### [Verse 2]


**Sözler:**

```

My town, fu*k you up

Don’t come this way; might be s*it outta luck. (S*it outta luck)

You see switches and drakes when we hop out the cut

I’m with all of the smack; crack his head like a nut

I’m with all of the smack ’cause don’t like where I’m at, ’cause I’m really a ba*tard

```


**Analiz:**

İkinci kıta, ilk kıtanın tekrarını yaparak aynı temaları sürdürüyor: şehrin tehlikeli olduğu, BAK Jay'in güçlü olduğu ve tehlikeleri göze almadığı. Bu, şarkının ana temasını pekiştiriyor.


**Çeviri:**

```

Şehrim seni mahveder

Bu yola gelme; şansın kalmamış olabilir

Kesik yerden çıkarken silahlar ve tüfekler görürsün

Her türlü şiddetle ilgilenirim; kafasını ceviz gibi kırarım

Her türlü şiddetle ilgilenirim çünkü burada olmak istemiyorum, çünkü gerçekten bir piçim

```


### [Outro]


**Sözler:**

```

Whole lotta racks, I’ve been thumbing and thumbing and thumbing it

If I catch you lacking, believe that I’m bumping it

I’m sipping on wocky and walking and mummy dis

She turn me up; life could feel like a junky

Hoe, is you laced? Must think I’m dumb; you can’t play with my face

Would’ve got smoked; lucky I got a case

My b!tch get to spraying that s*it like some ace

I just get to popping ’em pills for the taste

```


**Analiz:**

Outro, şarkının sonunda BAK Jay'in kazançları ve yaşam tarzına dair özet niteliğinde. Para, zevkler, ve tehlikeler üzerine konuşuyor, ve bu yaşam tarzının getirdiği risklerle başa çıkma yeteneğini vurguluyor.


**Çeviri:**

```

Çok fazla para var, sürekli sayıyorum

Seni yakalarsam, bunu yaptığımı bilmelisin

Wocky içiyorum ve yürüyüş yapıyorum

Beni heyecanlandırıyor; hayat bir uyuşturucu gibi hissedebilir

Kız, sen mi zehirlisin? Aptal mı sanıyorsun; yüzümle oynayamazsın

Yoksa öldürülürdüm; şansım var, bir dava aldım

Kızım o şeyi ace gibi sıkıyor

Pillerimi tat için patlatıyorum

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

DJO - END OF BEGINNING TÜRKÇE ÇEVİRİ

DJO - END OF BEGINNING TÜRKÇE ÇEVİRİ ### Kıta 1 **Lyrics:** ``` Just one more tear to cry One teardrop from my eye You better save it for The middle of the night When things aren't black-and-white Enter, Troubadour: "Remember 24?" ``` **Analizi:** Bu kıta, anlatıcının son bir gözyaşını döktüğünü ve bunu gece yarısı için saklamayı önerdiğini anlatıyor. "Things aren't black-and-white" (Şeyler siyah-beyaz değil) ifadesi, hayatın karmaşıklığına işaret ediyor. Troubadour (gezgin ozan) sahneye giriyor ve "Remember 24?" (24'ü hatırla) diyor. Bu, anlatıcının geçmişte önemli bir olayı hatırlaması gerektiğini belirtiyor olabilir. **Çeviri:** ``` Sadece bir damla gözyaşı daha Gözümden bir damla yaş Onu gece yarısı için sakla Şeyler siyah-beyaz olmadığında Gezgin Ozan sahneye girer: "24'ü hatırla?" ``` ### Koro **Lyrics:** ``` And when I'm back in Chicago, I feel it Another version of me, I was in it I wave goodbye to the end of beginning...

David Kushner - Daylight Türkçe Çeviri

David Kushner - Daylight Türkçe Çeviri **Kıta 1:** - **Sözler:**   Telling myself I won't go there     Oh, but I know that I won't care     Tryna wash away all the blood I've spilt     This lust is a burden that we both share     Two sinners can't atone from a lone prayer     Souls tied, intertwined by pride and guilt   - **Analiz:**     Bu kıta, anlatıcının içsel çatışmasını ve suçluluk duygusunu ele alıyor. Anlatıcı, yıkıcı davranışlarının farkında ve bundan kaçmanın zor olduğunu kabul ediyor. Kan, geçmişteki günahları ve eylemleri simgeliyor ve paylaşılan arzu, karşılıklı bir mücadeleyi ifade ediyor. İki günahkarın tek bir dua ile kendilerini affedemeyeceği vurgusu, gurur ve suçlulukla birbirine bağlı olan derin ahlaki ve duygusal karmaşıklığı öne çıkarıyor. - **Çeviri:**     Kendime oraya gitmeyeceğimi söylüyorum     Ama umursamayacağımı biliyorum...

Dua Lipa - Training Season Türkçe Çeviri

  Dua Lipa - Training Season Türkçe Çeviri Are you someone that I could give my heart to?   Sen benim verebileceğim biri misin? Or just the poison that I'm drawn to?   Yoksa sadece beni çeken zehre mi? It can be hard to tell the difference late at night   Farkı söylemek gece geç saatlerde zor olabilir Play fair, is that a compass in your nature?   Adil oyna, o pusula senin doğanda mı? Or are you tricky 'cause I been there   Yoksa kurnaz mısın? Çünkü ben de oradaydım And baby, I don't need to learn that lesson twice   Ve bebeğim, o dersi iki kez öğrenmeme gerek yok But if you really wanna go there   Ama gerçekten oraya gitmek istiyorsan You should know I   Bilmelisin ki ben Need someone to hold me close   Bana sarılacak birine ihtiyacım var Deeper than I've ever known   Hiç bilmediğim kadar derin Whose love feels like a rodeo   Kimin aşkı rodeo gibi hissettiriyor Knows just ...