Ana içeriğe atla

Imogen Heap - Headlock Türkçe Çeviri

Imogen Heap - Headlock Türkçe Çeviri



Distant flickering, greener scenery.

This weather's bringing it all back again.

Great adventures, faces and condensation.

I'm going outside to take it all in.


You say too late to start, got your heart in a headlock,

I don't believe any of it.

You say too late to start, with your heart in a headlock,

You know you're better than this.


We're a different pair, do something out of step.

Throw a stranger an unexpected smile...with big intention.

Still posted at your station.

Always on about the day it should have flied.


You say too late to start, got your heart in a headlock,

I don't believe any of it.

You say too late to start, with your heart in a headlock,

You know you're better than this.


Afraid to start, got your heart in a headlock,

I don't believe any of it.

You say too late to start, with your heart in a headlock,

You know you're better than this.


Been walking, you've been hiding,

And you look half dead half the time.

Monitoring you, like machines do,

You've still got it, I'm just keeping an eye


I've been walking, you've been hiding,

And you look half dead half the time.

Monitoring you, like machines do,

You've still got it, I'm just keeping an eye

So what, don't care, will not, the end


You know you're better than this


I'll make you start, got your heart in a headlock,

I don't believe any of it.

You say too late to start, with your heart in a headlock,

You know you're better than this.


Afraid to start, got your heart in a headlock,

I don't believe any of it.

You say too late to start, with your heart in a headlock,

You know you're better than this 


İlk Kıta:

Çeviri: Distant flickering, greener scenery.
Bu hava her şeyi tekrar geri getiriyor.
Büyük maceralar, yüzler ve yoğuşma.
Her şeyi içine çekmek için dışarı çıkıyorum.

Analiz: İlk kıta, bir tür nostalji ve hafızanın canlanmasıyla başlar. "Distant flickering" (uzak parıltılar) ve "greener scenery" (daha yeşil manzara) imgeleri, geçmişe dair uzak ve solmuş hatıraları simgeler. "This weather's bringing it all back again" (Bu hava her şeyi tekrar geri getiriyor) cümlesi, şarkıcının mevcut çevre koşullarının geçmiş duyguları ve hatıraları geri getirdiğini anlatır. Şarkıcı, dışarı çıkarak bu duyguları tekrar yaşamak ister. "Great adventures, faces and condensation" (Büyük maceralar, yüzler ve yoğuşma) geçmişteki anları ve bunların yaratmış olduğu etkileri betimler. Son olarak, "I'm going outside to take it all in" (Her şeyi içine çekmek için dışarı çıkıyorum) cümlesi, şarkıcının dünyayı yeniden keşfetme ve bu anları daha derinlemesine yaşama arzusunu ifade eder.

Nakarat:

Çeviri: Sen diyorsun ki başlamak için çok geç, kalbin başlıkta,
Buna inanmıyorum.
Sen diyorsun ki başlamak için çok geç, kalbin başlıkta,
Bundan daha iyisini yapabileceğini biliyorsun.

Analiz: Nakaratta, şarkıcı karşısındaki kişiye hitap eder. "Kalbin başlıkta" ifadesi, bir kişinin duygusal olarak sıkışmış olduğunu ve kararlarını etkileyen bir tür içsel tıkanıklık yaşadığını anlatır. "Başlamak için çok geç" ifadesi, kişinin değişime dair umutsuzluk içinde olduğunu gösteriyor. Ancak şarkıcı buna inanmıyor ve "Bundan daha iyisini yapabileceğini biliyorsun" diyerek kişiyi kendi potansiyelini fark etmeye teşvik eder. Bu bölümdeki ana tema, kişinin kendisini sınırlayan inançlarına karşı bir meydan okumadır. Şarkıcı, o kişiye daha fazlasını başarabileceğini hatırlatmaya çalışır.

İkinci Kıta:

Çeviri: Farklı bir çiftiz, adım dışı bir şey yap.
Yabancıya beklenmedik bir gülümseme at... büyük niyetle.
Hala kendi istasyonunda duruyorsun.
Her zaman uçması gereken gün hakkında konuşuyorsun.

Analiz: Bu kıta, iki kişinin arasındaki farklara ve uyumsuzluğa dair bir gözlemi içerir. "We're a different pair" (Farklı bir çiftiz) ifadesi, iki insan arasındaki güçlü bir farkı belirtir, bu da aralarındaki iletişimin ya da ilişkilerinin tuhaf ve sıradışı olduğuna işaret eder. "Do something out of step" (adım dışı bir şey yap) ifadesi, sıradışı bir davranışı veya eylemi işaret eder; belki de bu, ilişkilerindeki değişim ihtiyacını simgeler. "Throw a stranger an unexpected smile" (yabancıya beklenmedik bir gülümseme atmak), hayatın her anında başkalarına umut ve pozitif enerji vermek anlamına gelir. "Big intention" (büyük niyet) ifadesi, bu eylemlerin arkasında derin bir anlam ve amacın olduğunu ifade eder. "Hala kendi istasyonunda duruyorsun" ise birinin sabırlı ya da hareketsiz kaldığını anlatır. "Always on about the day it should have flied" (hep uçması gereken gün hakkında konuşmak), geçmişte kaçırılan fırsatlar ve pişmanlıklar üzerine yoğunlaşan bir duyguyu yansıtır.

Köprü:

Çeviri: Yürüyordum, sen saklanıyordun,
Ve zamanının yarısında ölü gibi görünüyorsun.
Seni izliyorum, makineler gibi,
Hala bu işin var, sadece göz kulak oluyorum.

Analiz: Köprü kısmı, iki kişi arasındaki farklı dinamikleri daha belirgin şekilde ortaya koyuyor. Bir kişi sürekli ilerlerken ("I've been walking"), diğeri gizleniyor ("you've been hiding"). "Look half dead half the time" (Zamanın yarısında ölü gibi görünüyorsun) ifadesi, birinin tükenmiş olduğunu, duygusal ya da fiziksel olarak yorulduğunu gösteriyor. Bu, kişinin içine kapanması ve hayata karşı duyduğu tükenmişlik hissini simgeliyor. "Monitoring you, like machines do" (Seni izliyorum, makineler gibi) ifadesi, mesafeli, duygusal olarak soğuk bir gözlemciyi ifade eder. Şarkıcı, sadece dışarıdan bir gözlemci olarak durduğunu ve kişiye müdahale etmeksizin gelişmeleri izlediğini belirtiyor. "You've still got it" (Hala bu işin var) ifadesi ise, kişinin hala içsel bir güce sahip olduğunu, ama bu gücün farkına varmadığını ima eder.

Son Nakarat & Outro:

Çeviri: Bundan daha iyisini biliyorsun,
Başlamak için seni zorlayacağım, kalbin başlıkta,
Buna inanmıyorum.
Sen diyorsun ki başlamak için çok geç, kalbin başlıkta,
Bundan daha iyisini yapabileceğini biliyorsun.

Analiz: Son nakarat ve outro, şarkının ana temasını pekiştirir. Şarkıcı, kişiye olan inancını ve ona verdiği gücü tekrar hatırlatır. "Bundan daha iyisini biliyorsun" (You know you're better than this) tekrar edilen bir tema olup, kişiyi kendi potansiyelini görmeye teşvik eder. "Seni zorlayacağım" ifadesi, değişim için kişiye dışarıdan bir itici güç sağlama çabası olarak anlaşılabilir. "Buna inanmıyorum" ise, kişinin negatif inançlarına karşı bir meydan okuma olarak ortaya çıkar. Outro kısmı ("So what, don't care, will not, the end") şarkıcının artık kişiyi değiştirmeye çalışmadığını ve süreçten daha az endişe duyduğunu ima eder, ancak yine de "Bundan daha iyisini biliyorsun" mesajını verir.

Genel Değerlendirme:

Şarkı, kişisel gelişim, içsel tıkanıklıklar ve cesaretle ilgili güçlü bir mesaj taşır. "Kalbin başlıkta" metaforu, bir kişinin duygusal olarak sıkışıp kalmış olduğunu ifade eder ve şarkıcı, bu durumdan kurtulması için cesaret verir. Nakaratlar, kişiye daha fazlasını yapabileceğini hatırlatarak onu özgürleştirmeye yönelik bir çağrıdır. Aynı zamanda, şarkıda gizlilik, pişmanlık ve geçmişin etkisi gibi temalar da işler. Şarkıcı, karşısındaki kişiyi değişime teşvik etmek isterken, aynı zamanda ona karşı bir gözlemci rolü üstlenir ve daha iyi bir yaşam için cesaret verici bir tutum sergiler.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

DJO - END OF BEGINNING TÜRKÇE ÇEVİRİ

DJO - END OF BEGINNING TÜRKÇE ÇEVİRİ ### Kıta 1 **Lyrics:** ``` Just one more tear to cry One teardrop from my eye You better save it for The middle of the night When things aren't black-and-white Enter, Troubadour: "Remember 24?" ``` **Analizi:** Bu kıta, anlatıcının son bir gözyaşını döktüğünü ve bunu gece yarısı için saklamayı önerdiğini anlatıyor. "Things aren't black-and-white" (Şeyler siyah-beyaz değil) ifadesi, hayatın karmaşıklığına işaret ediyor. Troubadour (gezgin ozan) sahneye giriyor ve "Remember 24?" (24'ü hatırla) diyor. Bu, anlatıcının geçmişte önemli bir olayı hatırlaması gerektiğini belirtiyor olabilir. **Çeviri:** ``` Sadece bir damla gözyaşı daha Gözümden bir damla yaş Onu gece yarısı için sakla Şeyler siyah-beyaz olmadığında Gezgin Ozan sahneye girer: "24'ü hatırla?" ``` ### Koro **Lyrics:** ``` And when I'm back in Chicago, I feel it Another version of me, I was in it I wave goodbye to the end of beginning...

David Kushner - Daylight Türkçe Çeviri

David Kushner - Daylight Türkçe Çeviri **Kıta 1:** - **Sözler:**   Telling myself I won't go there     Oh, but I know that I won't care     Tryna wash away all the blood I've spilt     This lust is a burden that we both share     Two sinners can't atone from a lone prayer     Souls tied, intertwined by pride and guilt   - **Analiz:**     Bu kıta, anlatıcının içsel çatışmasını ve suçluluk duygusunu ele alıyor. Anlatıcı, yıkıcı davranışlarının farkında ve bundan kaçmanın zor olduğunu kabul ediyor. Kan, geçmişteki günahları ve eylemleri simgeliyor ve paylaşılan arzu, karşılıklı bir mücadeleyi ifade ediyor. İki günahkarın tek bir dua ile kendilerini affedemeyeceği vurgusu, gurur ve suçlulukla birbirine bağlı olan derin ahlaki ve duygusal karmaşıklığı öne çıkarıyor. - **Çeviri:**     Kendime oraya gitmeyeceğimi söylüyorum     Ama umursamayacağımı biliyorum...

Lord Huron - The Night We Met Türkçe Çeviri

  Lord Huron - The Night We Met Türkçe Çeviri  I am not the only traveler tek gezgin ben değilim Who has not repaid his debt borcunu ödememiş olan I've been searching for a trail to follow again tekrar takip etmek için bir iz arıyordum Take me back to the night we met beni tanıştığımız geceye geri götür And then I can tell myself ve sonra kendime söyleyebilirim What the hell I'm supposed to do ne halt etmemi bekliyorsun And then I can tell myself ve sonra kendime söyleyebilirim Not to ride along with you seninle gelmemek için I had all and then most of you, some and now none of you sana ve sonra daha fazlana sahiptim, birazına ve şimdi hiçbir şeyine Take me back to the night we met beni tanıştığımız geceye geri götür I don't know what I'm supposed to do, haunted by the ghost of you ne yapmam gerektiğini bilmiyorum, senin hayaletine musallat oldum Oh, take me back to the night we met beni tanıştığımız geceye geri götür When the night was full of terrors gece dehşetlerle ...