Ana içeriğe atla

Blur - The Narcissist Türkçe Çeviri

 Blur - The Narcissist Türkçe Çeviri


Looked in the mirror (Aynaya baktım)

So many people standing there (Orada duran çok insan)

I walked towards them into the floodlights (Onlara doğru yürüdüm, projektör ışıklarının içine)

I heard no echo (Hiç yankı duymadım)

There was distortion everywhere (Her yerde bozulma vardı)

I found my ego (Egoma rastladım)

I felt rubato standing there (Orada dururken rubato hissettim)

Found my transcendent (Üstün olanımı buldum)

It played in mono painted blue (Mavi boyanmış monoda çalındı)

You were the pirot (Sen pirotsun)

I was the dark room (Ben karanlık odadaydım)

I’m going to shine a light in your eyes (Gözlerinde bir ışık parlayacağım)

You’ll probably shine it back on me (Muhtemelen onu bana geri yansıtacaksın)

But I won’t fall this time 

(Ama bu sefer düşmeyeceğim)

With godspeed I’ll heed the signs 

(Tanrı hızında işaretlere kulak vereceğim)


I saw the solstice 

(Dönüm noktasını gördüm)

The service station on the road 

(Yoldaki hizmet istasyonunu)

I took the acid

(Asidi aldım)

Under the white horses 

(Beyaz atların altında)

My heart it quickened 

(Kalbim hızlandı)

I could not tear myself away 

(Kendimi ayıramadım)

Became addiction 

(Bir bağımlılık haline geldim)

If you see darkness look away 

(Eğer karanlığı görürsen, başını çevir)

I’m going to shine a light in your eyes 

(Gözlerinde bir ışık parlayacağım)

You will probably shine it back on me 

(Muhtemelen onu bana geri yansıtacaksın)

But I won’t fall this time 

(Ama bu sefer düşmeyeceğim)

With godspeed I’ll heed the signs 

(Tanrı hızında işaretlere kulak vereceğim)


Oh glorious world 

(Ah şanlı dünya)

Oh potent waves valleys gone wild 

(Ah güçlü dalgalar, vadiler kontrolsüzce)

Connect us to love and keep us peaceful for a while 

(Bizi sevgiye bağla ve bir süre sakin tut)

I’m going to shine a light in your eyes 

(Gözlerinde bir ışık parlayacağım)

You will probably shine it back on me 

(Muhtemelen onu bana geri yansıtacaksın)

But I won’t fall this time 

(Ama bu sefer düşmeyeceğim)

With godspeed I’ll heed the signs 

(Tanrı hızında işaretlere kulak vereceğim)


I’m a shine a light in your eyes 

(Gözlerinde bir ışık parlayacağım)

You probably shine it back it back on me

 (Muhtemelen onu bana geri yansıtacaksın)

But I won’t fall this time with godspeed I’ll heed the signs 

(Ama bu sefer düşmeyeceğim, Tanrı hızında işaretlere kulak vereceğim


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

DJO - END OF BEGINNING TÜRKÇE ÇEVİRİ

DJO - END OF BEGINNING TÜRKÇE ÇEVİRİ ### Kıta 1 **Lyrics:** ``` Just one more tear to cry One teardrop from my eye You better save it for The middle of the night When things aren't black-and-white Enter, Troubadour: "Remember 24?" ``` **Analizi:** Bu kıta, anlatıcının son bir gözyaşını döktüğünü ve bunu gece yarısı için saklamayı önerdiğini anlatıyor. "Things aren't black-and-white" (Şeyler siyah-beyaz değil) ifadesi, hayatın karmaşıklığına işaret ediyor. Troubadour (gezgin ozan) sahneye giriyor ve "Remember 24?" (24'ü hatırla) diyor. Bu, anlatıcının geçmişte önemli bir olayı hatırlaması gerektiğini belirtiyor olabilir. **Çeviri:** ``` Sadece bir damla gözyaşı daha Gözümden bir damla yaş Onu gece yarısı için sakla Şeyler siyah-beyaz olmadığında Gezgin Ozan sahneye girer: "24'ü hatırla?" ``` ### Koro **Lyrics:** ``` And when I'm back in Chicago, I feel it Another version of me, I was in it I wave goodbye to the end of beginning...

David Kushner - Daylight Türkçe Çeviri

David Kushner - Daylight Türkçe Çeviri **Kıta 1:** - **Sözler:**   Telling myself I won't go there     Oh, but I know that I won't care     Tryna wash away all the blood I've spilt     This lust is a burden that we both share     Two sinners can't atone from a lone prayer     Souls tied, intertwined by pride and guilt   - **Analiz:**     Bu kıta, anlatıcının içsel çatışmasını ve suçluluk duygusunu ele alıyor. Anlatıcı, yıkıcı davranışlarının farkında ve bundan kaçmanın zor olduğunu kabul ediyor. Kan, geçmişteki günahları ve eylemleri simgeliyor ve paylaşılan arzu, karşılıklı bir mücadeleyi ifade ediyor. İki günahkarın tek bir dua ile kendilerini affedemeyeceği vurgusu, gurur ve suçlulukla birbirine bağlı olan derin ahlaki ve duygusal karmaşıklığı öne çıkarıyor. - **Çeviri:**     Kendime oraya gitmeyeceğimi söylüyorum     Ama umursamayacağımı biliyorum...

Dua Lipa - Training Season Türkçe Çeviri

  Dua Lipa - Training Season Türkçe Çeviri Are you someone that I could give my heart to?   Sen benim verebileceğim biri misin? Or just the poison that I'm drawn to?   Yoksa sadece beni çeken zehre mi? It can be hard to tell the difference late at night   Farkı söylemek gece geç saatlerde zor olabilir Play fair, is that a compass in your nature?   Adil oyna, o pusula senin doğanda mı? Or are you tricky 'cause I been there   Yoksa kurnaz mısın? Çünkü ben de oradaydım And baby, I don't need to learn that lesson twice   Ve bebeğim, o dersi iki kez öğrenmeme gerek yok But if you really wanna go there   Ama gerçekten oraya gitmek istiyorsan You should know I   Bilmelisin ki ben Need someone to hold me close   Bana sarılacak birine ihtiyacım var Deeper than I've ever known   Hiç bilmediğim kadar derin Whose love feels like a rodeo   Kimin aşkı rodeo gibi hissettiriyor Knows just ...