French Montana - Hard Life Türkçe Çeviri
[Intro]
Yeah | Evet.
Hard life | Zor hayat
Excuses gon' make today easy | Bahaneler bugünü kolaylaştıracak
But tomorrow hard | Ama yarın zor
Hard life | Zor hayat
Discipline gon' make today hard | Disiplin bugünü zorlaştıracak
But tomorrow easy | Ama yarın kolay.
Haan (Woo) | Haan (Woo)
You know they tears never stop | Biliyorsun gözyaşları hiç durmaz
Until you give 'em every drop of your blood | Kanının her damlasını onlara verene kadar
Why wait for the time when the time ain't waitin' for you? | Zaman seni beklemezken neden zamanı bekleyesin ki?
Coke Boy, baby | Coke Boy, bebeğim
Coke Boys, Montana | Coke Boys, Montana
It's what we do | Bizim işimiz bu
[Verse]
Swear to God, it's like a movie script, ridin' with an uzi | Yemin ederim, bir film senaryosu gibi, bir uzi ile at sürmek
(Bah-bah-bah) | (Bah-bah-bah)
Killers tried to shoot me, missed, now they wanna sue me | Katiller beni vurmaya çalıştı, ıskaladılar, şimdi bana dava açmak istiyorlar
(Haan) | (Haan)
It's a hard life, Batman, robbin' through the dark nights | Zor bir hayat Batman, karanlık gecelerde soygun yapmak
Hard white, whippin' up a Cullinan with star lights | Sert beyaz, yıldız ışıklı bir Cullinan'ı çırpmak
(Skrrt) | (Skrrt)
Now through the blizzard is the wizard with the stick | Şimdi kar fırtınasının içinden sopalı büyücü
Hit the block up with the work, back like RZA with the flip | Bu işle bloğu vurun, RZA gibi takla atarak geri dönün
On the corner, flippin', stackin', had to stop by and drip | Mısırın üzerinde, çeviriyor, istifliyor, uğrayıp damlatmak zorunda kaldım
And now my change up from the back, shorty different with the grip | Ve şimdi arkadan değişimim, tutuşla kısa farklı
(Ah) | (Ah)
Yeah, my money long, slidin' through Harlem like I was honeycomb | Evet, param uzun, Harlem'de bal peteği gibi kayıyor
Baghdad, killers tried to turn me to a hashtag | Bağdat, katiller beni bir hashtag'e dönüştürmeye çalıştı
Cold business, love a bad bitch, but got no feelings | Soğuk iş, kötü bir kaltağı sevmek, ama duygularım yok
Dope dealers, quick to tell her "Yeah, your Uber four minutes" | Uyuşturucu satıcıları, ona "Evet, Uber'iniz dört dakika" demek için hızlı
(Woo) | (Woo)
They wrote me off, but I ain't write back | Beni sildiler, ama ben cevap yazmayacağım
Countin' millions, burnin' ashes, yeah, my come-up should be taught in classes | Milyonları saymak, külleri yakmak, evet, benim yükselişim derslerde öğretilmeli
(Montana) | (Montana)
Yorumlar
Yorum Gönder