Ana içeriğe atla

Filter - Burn Out the Sun TÜRKÇE ÇEVİRİ

Filter - Burn Out the Sun TÜRKÇE ÇEVİRİ



### **Birinci Kıta:**


**Lyrics:**

*Oh no what time is it I just got fine with it  

Everything we talked about it’s all gotta change  

It needs a rearrange I like talking to you but I lose track of the time  

My heart is still cold from the other line  

My soul was provoked for a different crime  

I know you’ll find a way I know you’ll get away  

But will you take me with you I hope you take me with you*


**Çeviri:**

*Aman Tanrım, saat kaç oldu? Ancak şimdi kabullendim  

Konuştuğumuz her şeyin değişmesi gerekiyor  

Yeniden düzenlenmesi gerek, seninle konuşmayı seviyorum ama zamanı kaybediyorum  

Kalbim hâlâ başka bir hat yüzünden soğuk  

Ruhum başka bir suç için kışkırtıldı  

Biliyorum, bir yol bulacaksın, biliyorum, kaçacaksın  

Ama beni de götürecek misin? Umarım beni de götürürsün*


**Analiz:**

Bu kıta, kişinin bir şeyleri kabullenmesi ancak ardından gelen değişim ihtiyacını anlatıyor. Konuşmalar, ilişkiler ve zaman algısı üzerine yoğunlaşıyor. Kişinin kalbi hala başka bir ilişkiden ya da durumdan yara almış durumda. "Ruhum başka bir suç için kışkırtıldı" gibi ifadeler, daha derin bir içsel karmaşa ve pişmanlık hissine işaret ediyor. Ayrıca, bir kaçış arzusu var ama kişinin yalnız kalmak istemediği de belirgin.


---


### **Nakarat:**


**Lyrics:**

*I feel so tired  

But time keeps marching on  

I can’t sleep till all  

These clouds are gone*


**Çeviri:**

*Kendimi çok yorgun hissediyorum  

Ama zaman yürümeye devam ediyor  

Tüm bu bulutlar kaybolana kadar  

Uyuyamıyorum*


**Analiz:**

Burada yorgunluk ve zamanın geçişi arasındaki çelişki öne çıkıyor. Kişi yorgun olmasına rağmen hayat devam ediyor ve zihni rahatlamadan, tüm "bulutlar" yani sıkıntılar geçmeden huzur bulamıyor. Zamanın sürekli akışı, sorunların da devam ettiği duygusunu güçlendiriyor.


---


### **İkinci Kıta:**


**Lyrics:**

*Oh no we’re blind again we just lost the sight of it  

Everything and all that we had ever done  

We need to see again we stopped listening  

And that’s on all of us this time  

Our hearts are still sold from a simple time  

And our wants are still old and we do or die  

I hope we find a way I hope we get away  

Just a rescue from a lost lonely time*


**Çeviri:**

*Aman Tanrım, tekrar kör olduk, gözden kaybettik  

Yaptığımız her şey ve her şey  

Yeniden görmemiz gerek, dinlemeyi bıraktık  

Bu sefer bu hepimizin suçu  

Kalplerimiz hâlâ basit bir zamana satıldı  

İsteklerimiz hâlâ eski ve ya yapar ya da ölürüz  

Umarım bir yol buluruz, umarım kaçarız  

Kaybolmuş yalnız bir zamandan bir kurtuluş*


**Analiz:**

Bu kıtada, geçmişe yönelik bir pişmanlık ve duyusal bir kayıptan bahsediliyor. "Dinlemeyi bıraktık" ifadesi, ilişkilerde ya da hayatta anlamı kaçırdıklarına dair bir eleştiri. Ayrıca, geçmişe özlem ve "eski istekler" üzerinde bir hayal kırıklığı var. Kişi ve çevresi, artık eski basit yaşam tarzına ulaşamıyor ve bir kaçış umuduyla yaşıyor.


---


### **Nakarat (Tekrar):**


**Lyrics:**

*I feel so tired  

But time keeps marching on  

I can’t sleep till all  

These clouds are gone*


**Çeviri:**

*Kendimi çok yorgun hissediyorum  

Ama zaman yürümeye devam ediyor  

Tüm bu bulutlar kaybolana kadar  

Uyuyamıyorum*


**Analiz:**

Nakarat, yorgunluk hissi ve zamanın kaçınılmaz ilerleyişi üzerine yinelenen bir duygu yoğunluğunu gösteriyor. Huzur bulamama, sürekli bir yük hissi var.


---


### **Outro:**


**Lyrics:**

*Till they’re gone  

Till they’re gone  

Till we burn out the sun  

Till they’re gone  

Till we burn out the sun*


**Çeviri:**

*Onlar gidene kadar  

Onlar gidene kadar  

Güneşi söndürene kadar  

Onlar gidene kadar  

Güneşi söndürene kadar*


**Analiz:**

Outro, karanlık ve çaresizlik temalarını daha da derinleştiriyor. "Güneşi söndürene kadar" ifadesi, tükenişin en uç noktasına kadar devam eden bir süreç anlamına geliyor. Bu, umutsuzca bir şeylerin sonunu bekleme ve belki de varoluşsal bir bitiş arayışını simgeliyor.


---


### **Sonuç:**

Genel olarak şarkı, zamanın geçişi, yorgunluk, belirsizlik ve ilişkilerdeki kayıplarla ilgili bir hikaye anlatıyor. Kişinin içsel çatışmaları ve kaçış isteği, şarkının merkezinde yer alıyor.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

DJO - END OF BEGINNING TÜRKÇE ÇEVİRİ

DJO - END OF BEGINNING TÜRKÇE ÇEVİRİ ### Kıta 1 **Lyrics:** ``` Just one more tear to cry One teardrop from my eye You better save it for The middle of the night When things aren't black-and-white Enter, Troubadour: "Remember 24?" ``` **Analizi:** Bu kıta, anlatıcının son bir gözyaşını döktüğünü ve bunu gece yarısı için saklamayı önerdiğini anlatıyor. "Things aren't black-and-white" (Şeyler siyah-beyaz değil) ifadesi, hayatın karmaşıklığına işaret ediyor. Troubadour (gezgin ozan) sahneye giriyor ve "Remember 24?" (24'ü hatırla) diyor. Bu, anlatıcının geçmişte önemli bir olayı hatırlaması gerektiğini belirtiyor olabilir. **Çeviri:** ``` Sadece bir damla gözyaşı daha Gözümden bir damla yaş Onu gece yarısı için sakla Şeyler siyah-beyaz olmadığında Gezgin Ozan sahneye girer: "24'ü hatırla?" ``` ### Koro **Lyrics:** ``` And when I'm back in Chicago, I feel it Another version of me, I was in it I wave goodbye to the end of beginning...

David Kushner - Daylight Türkçe Çeviri

David Kushner - Daylight Türkçe Çeviri **Kıta 1:** - **Sözler:**   Telling myself I won't go there     Oh, but I know that I won't care     Tryna wash away all the blood I've spilt     This lust is a burden that we both share     Two sinners can't atone from a lone prayer     Souls tied, intertwined by pride and guilt   - **Analiz:**     Bu kıta, anlatıcının içsel çatışmasını ve suçluluk duygusunu ele alıyor. Anlatıcı, yıkıcı davranışlarının farkında ve bundan kaçmanın zor olduğunu kabul ediyor. Kan, geçmişteki günahları ve eylemleri simgeliyor ve paylaşılan arzu, karşılıklı bir mücadeleyi ifade ediyor. İki günahkarın tek bir dua ile kendilerini affedemeyeceği vurgusu, gurur ve suçlulukla birbirine bağlı olan derin ahlaki ve duygusal karmaşıklığı öne çıkarıyor. - **Çeviri:**     Kendime oraya gitmeyeceğimi söylüyorum     Ama umursamayacağımı biliyorum...

Dua Lipa - Training Season Türkçe Çeviri

  Dua Lipa - Training Season Türkçe Çeviri Are you someone that I could give my heart to?   Sen benim verebileceğim biri misin? Or just the poison that I'm drawn to?   Yoksa sadece beni çeken zehre mi? It can be hard to tell the difference late at night   Farkı söylemek gece geç saatlerde zor olabilir Play fair, is that a compass in your nature?   Adil oyna, o pusula senin doğanda mı? Or are you tricky 'cause I been there   Yoksa kurnaz mısın? Çünkü ben de oradaydım And baby, I don't need to learn that lesson twice   Ve bebeğim, o dersi iki kez öğrenmeme gerek yok But if you really wanna go there   Ama gerçekten oraya gitmek istiyorsan You should know I   Bilmelisin ki ben Need someone to hold me close   Bana sarılacak birine ihtiyacım var Deeper than I've ever known   Hiç bilmediğim kadar derin Whose love feels like a rodeo   Kimin aşkı rodeo gibi hissettiriyor Knows just ...