Ana içeriğe atla

Linkin Park - The Emptiness Machine TÜRKÇE ÇEVİRİ

Linkin Park - The Emptiness Machine TÜRKÇE ÇEVİRİ



### **1. Kıta:**

**Lyrics:**

*Your blades are sharpened with precision  

Flashing your favorite point of view  

I know you're waiting in the distance  

Just like you always do  

Just like you always do*


**Çeviri:**

*Bıçakların hassasiyetle bilenmiş  

En sevdiğin bakış açını sergiliyorsun  

Uzaktan beklediğini biliyorum  

Hep yaptığın gibi  

Hep yaptığın gibi*


**Analiz:**

Bu kıta, manipülatif bir kişi veya durumla karşı karşıya olmayı betimliyor. “Blades are sharpened with precision” (bıçakların hassasiyetle bilenmiş) metaforu, karşıdaki kişinin tehlikeli ve dikkatli bir şekilde manipülatif olduğunu gösteriyor. “Waiting in the distance” (uzaktan beklemek) ifadesi, bu kişinin her zaman fırsat kolladığını ima ediyor. Ana tema, güvensizlik ve sürekli bir manipülasyon altında kalma hissi.


### **2. Kıta:**

**Lyrics:**

*Already pulling me in  

Already under my skin  

And I know exactly how this ends, I*


**Çeviri:**

*Zaten beni içine çekiyorsun  

Zaten derimin altındasın  

Ve bunun nasıl biteceğini çok iyi biliyorum, ben*


**Analiz:**

Burada, anlatıcı, manipülasyonun farkında olduğunu ve bunun sonucunu bildiğini ifade ediyor. “Already under my skin” (zaten derimin altındasın) ifadesi, manipülasyonun derin bir şekilde onu etkilediğini ve kaçınılmaz bir sonun olduğunu anlatıyor. Bunu bilmesine rağmen hala o döngüden çıkamadığına dair bir umutsuzluk seziliyor.


### **3. Kıta:**

**Lyrics:**

*Let you cut me open  

Just to watch me bleed  

Gave up who I am for who you wanted me to be  

Don't know why I'm hoping  

For what I won't receive  

Falling for the promise of the emptiness machine  

The emptiness machine*


**Çeviri:**

*Sana kendimi kestirdim  

Sadece beni kanarken izlemek için  

Benliğimden vazgeçtim, senin istediğin kişi olmak için  

Neden umut ettiğimi bilmiyorum  

Asla elde edemeyeceğim bir şey için  

Boşluk makinesinin vaadine kapıldım  

Boşluk makinesi*


**Analiz:**

Bu bölümde anlatıcı, kimliğini kaybettiğini ve sadece karşısındaki kişinin isteklerine uyarak kendisini yok ettiğini ifade ediyor. "Let you cut me open" (sana kendimi kestirdim) ve "Gave up who I am" (benliğimden vazgeçtim) ifadeleri, derin bir içsel acıyı ve kendini yok etme sürecini anlatıyor. "Emptiness machine" (boşluk makinesi) metaforu, manipülatif bir sistemin veya kişinin vaatlerinin aslında boş olduğunu, ama yine de anlatıcının buna kapıldığını ima ediyor.


### **4. Kıta:**

**Lyrics:**

*Going around like a revolver  

It's been decided how we lose  

'Cause there's a fire under the altar  

I keep on lying to  

I keep on lying to*


**Çeviri:**

*Bir revolver gibi dönüp duruyorum  

Nasıl kaybedeceğimiz çoktan belli  

Çünkü sunakta bir ateş var  

Yalan söylemeye devam ediyorum  

Yalan söylemeye devam ediyorum*


**Analiz:**

Bu kıta, döngüsel bir ilişkiyi ya da durumu ifade ediyor. "Going around like a revolver" (bir revolver gibi dönmek) metaforu, sürekli tekrarlanan bir şiddet döngüsünü ya da kaçınılmaz bir sonu ima ediyor. "Fire under the altar" (sunaktaki ateş) ifadesi, derin bir fedakarlık ya da karşılıklı yok edici bir durumun varlığını gösteriyor. Anlatıcı, kendine yalan söylemeye devam ettiğini kabul ediyor.


### **5. Kıta:**

**Lyrics:**

*I only wanted to be part of something  

I only wanted to be part of, part of  

I only wanted to be part of something  

I only wanted to be part of, part of*


**Çeviri:**

*Sadece bir şeyin parçası olmak istedim  

Sadece bir şeyin parçası olmak istedim, parçası  

Sadece bir şeyin parçası olmak istedim  

Sadece bir şeyin parçası olmak istedim, parçası*


**Analiz:**

Bu kıta, anlatıcının aslında yalnızca bir şeyin parçası olmak istediğini, anlam ve aidiyet aradığını gösteriyor. Fakat bu arayış içinde, kendini kaybetmiş ve manipülatif bir ilişkinin içinde bulmuş. "I only wanted to be part of something" (Sadece bir şeyin parçası olmak istedim) ifadesi, derin bir özlem ve boşluk duygusunu yansıtıyor.


### **6. Kıta:**

**Lyrics:**

*I let you cut me open  

Just to watch me bleed  

Gave up who I am for who you wanted me to be  

Don't know why I'm hoping  

So fucking naive  

Falling for the promise of the emptiness machine  

The emptiness machine  

(I only wanted to be part of something)  

The emptiness machine  

(I only wanted to be part of)  

The emptiness machine*


**Çeviri:**

*Sana kendimi kestirdim  

Sadece beni kanarken izlemek için  

Benliğimden vazgeçtim, senin istediğin kişi olmak için  

Neden umut ettiğimi bilmiyorum  

Çok safım  

Boşluk makinesinin vaadine kapıldım  

Boşluk makinesi  

(Sadece bir şeyin parçası olmak istedim)  

Boşluk makinesi  

(Sadece bir şeyin parçası olmak istedim)  

Boşluk makinesi*


**Analiz:**

Bu son kıta, anlatıcının kendini adeta boş bir döngüde kaybettiği gerçeğiyle yüzleştiğini ortaya koyuyor. "So fucking naive" (Çok safım) ifadesi, bu manipülatif sürecin ne kadar yanıltıcı olduğunu anlamasına rağmen, yine de bu döngüde kalmaya devam ettiğini ifade ediyor. "Emptiness machine" (boşluk makinesi) tekrarı, bu anlamsız ve yıkıcı sistemin sürekli devam ettiğini ve kişinin buna bağımlı hale geldiğini gösteriyor.


### **Genel Değerlendirme:**

Şarkı, manipülatif ve yıkıcı bir ilişkiye kapılmayı, bu süreçte kimliğini kaybetmeyi ve sonucunda yaşanan içsel boşluk hissini anlatıyor. "Emptiness machine" metaforu, boş vaatler sunan ancak nihayetinde anlamdan yoksun bir sistemi simgeliyor. Anlatıcı, bu durumdan çıkmayı arzulasa da, sürekli aynı döngüye kapıldığı için kendini bir tür çaresizlik içinde buluyor.

Yorumlar

  1. Efsane iş.

    Just to watch me bleed / Sadece beni kanarken izlemek için
    yerine
    "Sadece kanayışımı izlemek için" daha uygun olur diye düşünüyorum. Elinize sağlık.

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

DJO - END OF BEGINNING TÜRKÇE ÇEVİRİ

DJO - END OF BEGINNING TÜRKÇE ÇEVİRİ ### Kıta 1 **Lyrics:** ``` Just one more tear to cry One teardrop from my eye You better save it for The middle of the night When things aren't black-and-white Enter, Troubadour: "Remember 24?" ``` **Analizi:** Bu kıta, anlatıcının son bir gözyaşını döktüğünü ve bunu gece yarısı için saklamayı önerdiğini anlatıyor. "Things aren't black-and-white" (Şeyler siyah-beyaz değil) ifadesi, hayatın karmaşıklığına işaret ediyor. Troubadour (gezgin ozan) sahneye giriyor ve "Remember 24?" (24'ü hatırla) diyor. Bu, anlatıcının geçmişte önemli bir olayı hatırlaması gerektiğini belirtiyor olabilir. **Çeviri:** ``` Sadece bir damla gözyaşı daha Gözümden bir damla yaş Onu gece yarısı için sakla Şeyler siyah-beyaz olmadığında Gezgin Ozan sahneye girer: "24'ü hatırla?" ``` ### Koro **Lyrics:** ``` And when I'm back in Chicago, I feel it Another version of me, I was in it I wave goodbye to the end of beginning...

David Kushner - Daylight Türkçe Çeviri

David Kushner - Daylight Türkçe Çeviri **Kıta 1:** - **Sözler:**   Telling myself I won't go there     Oh, but I know that I won't care     Tryna wash away all the blood I've spilt     This lust is a burden that we both share     Two sinners can't atone from a lone prayer     Souls tied, intertwined by pride and guilt   - **Analiz:**     Bu kıta, anlatıcının içsel çatışmasını ve suçluluk duygusunu ele alıyor. Anlatıcı, yıkıcı davranışlarının farkında ve bundan kaçmanın zor olduğunu kabul ediyor. Kan, geçmişteki günahları ve eylemleri simgeliyor ve paylaşılan arzu, karşılıklı bir mücadeleyi ifade ediyor. İki günahkarın tek bir dua ile kendilerini affedemeyeceği vurgusu, gurur ve suçlulukla birbirine bağlı olan derin ahlaki ve duygusal karmaşıklığı öne çıkarıyor. - **Çeviri:**     Kendime oraya gitmeyeceğimi söylüyorum     Ama umursamayacağımı biliyorum...

Dua Lipa - Training Season Türkçe Çeviri

  Dua Lipa - Training Season Türkçe Çeviri Are you someone that I could give my heart to?   Sen benim verebileceğim biri misin? Or just the poison that I'm drawn to?   Yoksa sadece beni çeken zehre mi? It can be hard to tell the difference late at night   Farkı söylemek gece geç saatlerde zor olabilir Play fair, is that a compass in your nature?   Adil oyna, o pusula senin doğanda mı? Or are you tricky 'cause I been there   Yoksa kurnaz mısın? Çünkü ben de oradaydım And baby, I don't need to learn that lesson twice   Ve bebeğim, o dersi iki kez öğrenmeme gerek yok But if you really wanna go there   Ama gerçekten oraya gitmek istiyorsan You should know I   Bilmelisin ki ben Need someone to hold me close   Bana sarılacak birine ihtiyacım var Deeper than I've ever known   Hiç bilmediğim kadar derin Whose love feels like a rodeo   Kimin aşkı rodeo gibi hissettiriyor Knows just ...