Ana içeriğe atla

Sub Urban - Skinny Loser TÜRKÇE ÇEVİRİ

 Sub Urban - Skinny Loser TÜRKÇE ÇEVİRİ



### 1. Kıta

**Orijinal Sözler:**

I'm such  

A loser  

I've had enough  

I've had enough  

I'm such  

A loser  

I've had enough  

I've had enough, I've had enough


**Türkçe Çeviri:**

Ben tam bir  

Kaybedenim  

Yeter artık  

Yeter artık  

Ben tam bir  

Kaybedenim  

Yeter artık  

Yeter artık, yeter artık


**Analiz:**

Bu bölüm, anlatıcının kendine yönelik olumsuz algısını ve duygusal tükenmişliğini yansıtıyor. "Loser" (kaybeden) kelimesi, kendine güvensizlik ve çaresizlik duygularını öne çıkarıyor. Anlatıcı, tekrar eden "I've had enough" (yeter artık) ifadesiyle, bu duygusal yükü artık kaldıramadığını vurguluyor. Tekrarlanan yapı, sıkışmışlık hissini pekiştiriyor.


---


### 2. Kıta

**Orijinal Sözler:**

I'm sick of being less than  

I want to be the only painting in your home  

Worship my image alone  

But that's not realistic  

I'm just another frail looking boy  

Not your first choice


**Türkçe Çeviri:**

Daha az olmak beni bıktırdı  

Senin evindeki tek tablo olmak istiyorum  

Sadece benim imajıma tapmanı  

Ama bu gerçekçi değil  

Ben sadece başka bir zayıf görünümlü çocuğum  

İlk tercihin değilim


**Analiz:**

Bu bölümde anlatıcı, yeterince değer görmediği hissini dile getiriyor. "Sadece senin evindeki tablo olmak istiyorum" cümlesiyle, tamamen özel ve tek olmak isteğini ifade ediyor. Ancak "Bu gerçekçi değil" demesi, hayal kırıklığını yansıtıyor. Kendini "zayıf görünümlü çocuk" olarak tanımlaması, özgüven eksikliğini ve fiziksel olarak da yetersiz hissettiğini gösteriyor.


---


### 3. Kıta

**Orijinal Sözler:**

And if I could have the parts of you  

You give to everybody but me  

You know I could part with you  

Cause all you can give is your body no  

I cannot wait forever  

Miss me when it turns September  

When the leaves do fall is when  

I know you won't find someone better  

Til the winter thaws you out of  

My arms again  

I won't let her go  

I cannot wait forever  

Miss me when it turns December


**Türkçe Çeviri:**

Ve eğer bana vermediğin  

Parçalarını alabilseydim  

Biliyorum, senden ayrılabilirdim  

Çünkü senin verebileceğin tek şey bedenin  

Sonsuza dek bekleyemem  

Eylül geldiğinde beni özle  

Yapraklar düştüğünde  

Daha iyisini bulamayacağını biliyorum  

Kış seni tekrar  

Kollarımdan çekip çıkarana kadar  

Onu bırakmayacağım  

Sonsuza dek bekleyemem  

Aralık geldiğinde beni özle


**Analiz:**

Burada anlatıcı, sevdiği kişinin kendisine tam anlamıyla bağlanmadığından şikayet ediyor. "Sonsuza dek bekleyemem" ifadesi, sabrının tükendiğini ve ilişkiye dair umutsuzluğunu ifade ediyor. Zaman ve mevsimlerle yapılan benzetmeler, ayrılık ve özlem temalarını güçlendiriyor. Kişi, sevdiğinin sonbaharda pişman olup kendisine döneceğini umuyor, ancak kışın tekrar uzaklaşmasından korkuyor.


---


### 4. Kıta

**Orijinal Sözler:**

I'm sick of being less than  

I reside in my cage of filth  

My love's so cheap  

Take prescription pills to sleep  

And it's not realistic


**Türkçe Çeviri:**

Daha az olmak beni bıktırdı  

Kendi pislik kafesimde yaşıyorum  

Aşkım çok ucuz  

Uyumak için reçeteli ilaçlar alıyorum  

Ve bu gerçekçi değil


**Analiz:**

Bu bölümde anlatıcı, kendini değersiz ve sıkışmış hissetmeye devam ediyor. "Pislik kafesi" ifadesi, içsel sıkıntılarını ve kendini izole etme eğilimini sembolize ediyor. Aşkın "ucuz" olması, kendisine sunulan sevginin yetersizliğine işaret ediyor. Reçeteli ilaçlarla uyumak, zihinsel sağlığının zayıfladığını ve kaçış yolları aradığını gösteriyor.


---


### 5. Kıta

**Orijinal Sözler:**

I'm just another faithless creative (oh hhh)  

I can't commit


**Türkçe Çeviri:**

Ben sadece inançsız başka bir yaratıcıyım  

Bağlanamıyorum


**Analiz:**

Burada, anlatıcı kendini yaratıcı ama kararsız bir kişi olarak tanımlıyor. "Faithless creative" ifadesi, sanatçı olmasına rağmen bir inançsızlık veya güvensizlik hissine kapıldığını gösteriyor. Bağlanamama durumu, kişisel ilişkilerindeki zorlukları yansıtıyor.


---


### 6. Kıta

**Orijinal Sözler:**

And if I could escape from myself  

I know I wouldn't take you with me  

Make me feel like someone else  

I hope you miss him when you kiss these lips


**Türkçe Çeviri:**

Eğer kendimden kaçabilseydim  

Seni yanımda götürmeyeceğimi biliyorum  

Bana başkası gibi hissettir  

Bu dudakları öptüğünde onu özlemeni umuyorum


**Analiz:**

Anlatıcı, kendinden memnun olmadığını ve kaçma isteği duyduğunu ifade ediyor. Sevdiği kişiyi yanında götürmeme isteği, ilişkideki hayal kırıklığını ve uzaklaşma arzusunu gösteriyor. Dudaklarını öptüğünde başka birini özlemesini umması, ilişkideki duygusal kopukluğu ve öfkeyi yansıtıyor.


---


### 7. Kıta

**Orijinal Sözler:**

So I walked from that school  

Forgotten as a fool


**Türkçe Çeviri:**

O okuldan ayrıldım  

Bir aptal gibi unutuldum


**Analiz:**

Bu kısım, anlatıcının gençliğinde yaşadığı yalnızlık ve dışlanmışlık hissine işaret ediyor. Okuldan ayrılma ve unutulma, toplum tarafından göz ardı edilme hissini güçlendiriyor.


---


### 8. Kıta

**Orijinal Sözler:**

Woke up when the sun set, there's cobwebs on his shoes  

Trapped in my purgatory  

With nothing to lose


**Türkçe Çeviri:**

Güneş batarken uyandım, ayakkabılarında örümcek ağları var  

Kendi arafımda hapsoldum  

Kaybedecek hiçbir şeyim yok


**Analiz:**

Burada, anlatıcının zaman algısının kaybolduğunu ve hayattan kopuk yaşadığını görüyoruz. Örümcek ağları, hareketsizliğin ve boşluğun sembolü. Kendi yarattığı "araf"ta sıkışmış olması, bir çıkmazda olduğunu ve umutsuzluğunu ifade ediyor.


---


### 9. Kıta

**Orijinal Sözler:**

But my mind and my sense of  

Time, rotting perfused  

Coda  

And I'd do it all again too  

Barricade myself inside of my own room  

I don't wanna know who you've been kissing  

I don't wanna know what I've been missing  

And I'd do it all again too (do it all again too)  

Terrified of every girl I once knew (every girl I once knew)  

I don't wanna who you've been kissing (know who you've been kissing)  

I don't wanna know what I've been missing  

(Know what I've been missing)


**Türkçe Çeviri:**

Ama aklım ve zaman duygum  

Çürüyerek yayıldı  

Ve bunu tekrar yapardım  

Kendimi odama barikatlardım  

Kimi öptüğünü bilmek istemiyorum  

Ne kaçırdığımı bilmek istemiyorum  

Ve tekrar yapardım  

Bir zamanlar tanıdığım her kızdan korkarak  

Kimi öptüğünü bilmek istemiyorum  

Ne kaçırdığımı bilmek istemiyorum  

(Ne kaçırdığımı bilmek istemiyorum)


**Analiz:**

Bu son bölüm, anlatıcının geçmiş ilişkilerinden duyduğu korku ve pişmanlıkları ifade ediyor. "Ne kaçırdığımı bilmek istemiyorum" tekrarı, gerçeklerden kaçma arzusunu yansıtıyor. Kendini odasına kapatma ve yalnız kalma isteği, topluma ve ilişkilere karşı duyulan güvensizliği vurguluyor.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

DJO - END OF BEGINNING TÜRKÇE ÇEVİRİ

DJO - END OF BEGINNING TÜRKÇE ÇEVİRİ ### Kıta 1 **Lyrics:** ``` Just one more tear to cry One teardrop from my eye You better save it for The middle of the night When things aren't black-and-white Enter, Troubadour: "Remember 24?" ``` **Analizi:** Bu kıta, anlatıcının son bir gözyaşını döktüğünü ve bunu gece yarısı için saklamayı önerdiğini anlatıyor. "Things aren't black-and-white" (Şeyler siyah-beyaz değil) ifadesi, hayatın karmaşıklığına işaret ediyor. Troubadour (gezgin ozan) sahneye giriyor ve "Remember 24?" (24'ü hatırla) diyor. Bu, anlatıcının geçmişte önemli bir olayı hatırlaması gerektiğini belirtiyor olabilir. **Çeviri:** ``` Sadece bir damla gözyaşı daha Gözümden bir damla yaş Onu gece yarısı için sakla Şeyler siyah-beyaz olmadığında Gezgin Ozan sahneye girer: "24'ü hatırla?" ``` ### Koro **Lyrics:** ``` And when I'm back in Chicago, I feel it Another version of me, I was in it I wave goodbye to the end of beginning...

David Kushner - Daylight Türkçe Çeviri

David Kushner - Daylight Türkçe Çeviri **Kıta 1:** - **Sözler:**   Telling myself I won't go there     Oh, but I know that I won't care     Tryna wash away all the blood I've spilt     This lust is a burden that we both share     Two sinners can't atone from a lone prayer     Souls tied, intertwined by pride and guilt   - **Analiz:**     Bu kıta, anlatıcının içsel çatışmasını ve suçluluk duygusunu ele alıyor. Anlatıcı, yıkıcı davranışlarının farkında ve bundan kaçmanın zor olduğunu kabul ediyor. Kan, geçmişteki günahları ve eylemleri simgeliyor ve paylaşılan arzu, karşılıklı bir mücadeleyi ifade ediyor. İki günahkarın tek bir dua ile kendilerini affedemeyeceği vurgusu, gurur ve suçlulukla birbirine bağlı olan derin ahlaki ve duygusal karmaşıklığı öne çıkarıyor. - **Çeviri:**     Kendime oraya gitmeyeceğimi söylüyorum     Ama umursamayacağımı biliyorum...

Dua Lipa - Training Season Türkçe Çeviri

  Dua Lipa - Training Season Türkçe Çeviri Are you someone that I could give my heart to?   Sen benim verebileceğim biri misin? Or just the poison that I'm drawn to?   Yoksa sadece beni çeken zehre mi? It can be hard to tell the difference late at night   Farkı söylemek gece geç saatlerde zor olabilir Play fair, is that a compass in your nature?   Adil oyna, o pusula senin doğanda mı? Or are you tricky 'cause I been there   Yoksa kurnaz mısın? Çünkü ben de oradaydım And baby, I don't need to learn that lesson twice   Ve bebeğim, o dersi iki kez öğrenmeme gerek yok But if you really wanna go there   Ama gerçekten oraya gitmek istiyorsan You should know I   Bilmelisin ki ben Need someone to hold me close   Bana sarılacak birine ihtiyacım var Deeper than I've ever known   Hiç bilmediğim kadar derin Whose love feels like a rodeo   Kimin aşkı rodeo gibi hissettiriyor Knows just ...