Bon Iver - AWARDS SEASON TÜRKÇE ÇEVİRİ
Bu şarkı duygusal dönüşüm, değişim, ilişkilerde acı ve yeniden doğuş gibi temalarla dolu. Bon Iver’in metaforik dili ve imajları, her kıtada farklı bir içsel yolculuğa işaret ediyor. Aşağıda, her kıtanın analizini ve çevirisini bulabilirsiniz.
---
### **1. Kıta:**
**"I can handle
Way more than I can handle
So I keep reaching for the handle
To flood my heart"**
**Çeviri:**
Daha fazlasının üstesinden gelebilirim,
Ama yapabileceğimden daha fazlasını.
Bu yüzden kalbimi doldurmak için
Hep sapı tutmaya uzanıyorum.
**Analiz:**
Bu kıtada, özne kendi sınırlarını zorladığını ifade ediyor. Bir duygusal taşma hissiyle başa çıkmak için sürekli bir "sap"ı tutuyor, bu sap muhtemelen bir metafor olarak alkol ya da başka bir kaçış aracını temsil ediyor.
---
### **2. Kıta:**
**"And the Spaniard
In song that I have pandered to
Is always handing me the anvil
Saying 'that's for you'"**
**Çeviri:**
Ve hep hoşlandığım o İspanyol,
Her zaman bana örsü uzatıyor,
"Dostum, bu sana," diyor.
**Analiz:**
Buradaki “Spaniard” bir ilham kaynağı ya da esinlenilen bir kişiyi simgeliyor olabilir. Örs, bir ağırlık veya sorumluluğun metaforu olabilir. Burada özne, hem ilham aldığı hem de yük altında kaldığı bir ilişkiyi betimliyor.
---
### **3. Kıta:**
**"But then you came to me
From olympic heavy duty
We both needed so much soothing
Played you Rickie Lee"**
**Çeviri:**
Ama sonra bana geldin,
Sanki bir olimpik ağırlıktan.
İkimizin de teselliye ihtiyacı vardı,
Sana Rickie Lee çaldım.
**Analiz:**
Bu kıta, iki kişinin birbirini bulduğu ve teselli aradığı bir anı anlatıyor. "Rickie Lee" muhtemelen Rickie Lee Jones’a gönderme yaparak müziğin iyileştirici gücüne işaret ediyor.
---
### **4. Kıta:**
**"Oh how everything can change
In such a small time frame
You can be remade
You can live again"**
**Çeviri:**
Her şey nasıl da değişebilir,
Böyle kısa bir sürede.
Yeniden yaratılabilirsin,
Tekrar yaşayabilirsin.
**Analiz:**
Bu bölüm, hayatın ve duyguların hızlı değişimine vurgu yapıyor. Yeniden doğuş, iyileşme ve geçmiş acıların artık kazanç haline gelebileceği düşüncesi işleniyor.
---
### **5. Kıta:**
**"Felt you through me
In every clue you threw me
Pointing at me asking 'who me?'
What a start"**
**Çeviri:**
Seni hissettim içimde,
Bana attığın her ipucunda.
Beni işaret edip 'Ben mi?' diye sordun,
Ne başlangıç ama!
**Analiz:**
Bu bölüm, bir ilişkinin başlangıcını ve taraflar arasında kurulan yoğun bağlantıyı anlatıyor. İlişkinin spontane doğasına vurgu yapılıyor.
---
### **6. Kıta:**
**"You had taken
All away my aching
Well, how could I ever thank ya
I’d been received"**
**Çeviri:**
Bütün acımı aldın,
Nasıl teşekkür edebilirim sana?
Kabul edilmiştim.
**Analiz:**
Burada, şarkıdaki kişi, diğerinin varlığı sayesinde acılarından arınmış hissediyor. Şükran duygusu ön planda.
---
### **7. Kıta:**
**"But I’m a sable
And honey, us the fable
You said that you were unable
That it’s not reprieve"**
**Çeviri:**
Ama ben bir sansarım,
Ve tatlım, biz bir efsane.
Sen ise yapamayacağını söyledin,
Bu bir kurtuluş değilmiş.
**Analiz:**
Bu kıtada, bir ilişkinin sürdürülemeyeceği gerçeğiyle yüzleşiliyor. "Fable" ifadesi, ilişkinin güzel ama gerçek olamayacak kadar fantastik olduğunu ima ediyor.
---
### **8. Kıta:**
**"Oh but maybe things can change
What can wax can wane
Things can get replayed
And if it's all the same"**
**Çeviri:**
Ama belki de şeyler değişebilir,
Büyüyen küçülebilir.
Şeyler yeniden yaşanabilir,
Eğer her şey aynıysa.
**Analiz:**
Bu kıta, döngüsellik ve değişim fikrine odaklanıyor. Hayattaki şeylerin tekrar tekrar deneyimlenebileceği ve değişebileceği umudu var.
---
### **9. Kıta:**
**"You came over
Short after it was over
You as precious as a clover
In a meadow’s sun"**
**Çeviri:**
Sen geldin,
Bittikten kısa bir süre sonra.
Bir çayırın güneşinde yonca gibi,
Çok değerliydin.
**Analiz:**
Bu bölüm, ilişkinin sona ermesine rağmen hala derin bir değer verme hissi içeriyor. Yonca metaforu, kişinin diğerini talihli ve özel biri olarak gördüğünü gösteriyor.
---
### **10. Kıta:**
**"But now it's the season
And I know I will be seein ya
On the TV for some reason
God, my heart."**
**Çeviri:**
Ama şimdi o mevsim,
Ve seni göreceğimi biliyorum,
Bir şekilde televizyonda.
Tanrım, kalbim.
**Analiz:**
Burada, kişisel ilişkiler ile dış dünyadaki değişikliklerin çelişkisi hissediliyor. Diğerini görmek, özlem ve kederi tetikliyor.
---
### **11. Kıta:**
**"Why do things gotta change?
We were on our way
To be best to face
All that comes in gray"**
**Çeviri:**
Neden her şey değişmek zorunda?
Biz yoldaydık,
En iyisi olmak için,
Gelen her gri şeye karşı.
**Analiz:**
Bu kıta, değişime direnç ve ilişkiyi ayakta tutma çabasını ifade ediyor. Gri, belirsizlik ve zorlukları simgeliyor.
---
### **12. Kıta:**
**"It's so hard to explain
And the facts are strange
And you know what will stay?
Everything we’ve made"**
**Çeviri:**
Açıklamak çok zor,
Gerçekler garip.
Ama biliyor musun, ne kalacak?
Yarattığımız her şey.
**Analiz:**
Şarkı, zorluklara rağmen birlikte yaşanan anıların kalıcılığını vurgulayarak sona eriyor. Değişim kaçınılmaz olsa da, paylaşılanlar kalıcıdır.
Yorumlar
Yorum Gönder