Ana içeriğe atla

Ella Henderson - Filthy Rich TÜRKÇE ÇEVİRİ

Ella Henderson - Filthy Rich TÜRKÇE ÇEVİRİ



 ### 1. Kıta:  

**"No one cooks on Sundays like my mama  

My daddy fills my cup when I feel low  

Belly laughing with my sister and my brothers  

It ain't nothin' fancy, but it's home"**


**Analiz:**

Bu kıtada Ella Henderson, ailesiyle geçirdiği basit ama anlamlı anları betimliyor. Pazar günleri annesinin yemek pişirmesi ve babasının moralini yüksek tutması gibi ailevi gelenekler vurgulanıyor. Sözler, aile ortamının ve bu küçük, günlük anların huzur ve mutluluk kaynağı olduğunu ifade ediyor. Şarkı, maddi zenginliğin değil, sevgi dolu bir ailenin asıl zenginlik olduğunu ima ediyor.


**Çeviri:**

"Pazar günleri annem gibi yemek yapan yok  

Babam moralim bozulduğunda bardağımı doldurur  

Kardeşim ve ablamla kahkahalarla güleriz  

Gösterişli bir şey değil, ama burası evim."


---


### 2. Kıta:  

**"No one knows me like my best friend Georgia  

Been my ride or die since we been ten (We been ten)  

And if friendship had a price, I couldn't afford her  

She's a diamond, she's a one in a million"**


**Analiz:**

Bu kıtada, Henderson en yakın arkadaşı Georgia'dan bahsediyor. Bu arkadaşlık, erken yaşlardan itibaren başlayan ve derin bir bağlılık barındıran bir ilişki olarak tanımlanıyor. Maddi değerlerle ölçülemeyecek kadar kıymetli olan bu dostluk, şarkının "zenginlik" kavramını sadece maddiyatla değil, manevi değerlerle ilişkilendirdiğinin bir başka örneği.


**Çeviri:**

"Beni en iyi tanıyan kişi, en yakın arkadaşım Georgia  

On yaşımızdan beri vazgeçilmezim oldu (On yaşımızdan beri)  

Eğer dostluğun bir fiyatı olsaydı, onu karşılayamazdım  

O bir elmas, o milyonlarda bir."


---


### 3. Nakarat:  

**"I don't need no money to be filthy rich  

Don't need nothing when I got all this  

'Cause I could have a billion dollar bills  

But without them, I'd be nothing, but a broke-ass bitch  

But I'm filthy rich  

Yeah, I'm filthy rich"**


**Analiz:**

Nakaratta şarkının ana mesajı net bir şekilde ifade ediliyor: Maddi zenginliğin önemi yok; asıl zenginlik, sahip olduğu ilişkiler ve sevdiklerinin varlığıdır. Şarkıcı, milyar doları bile olsa bu sevdikler olmadan bir anlam ifade etmeyeceğini vurguluyor. "Filthy rich" (aşırı zengin) ifadesi, maddi zenginlik yerine manevi zenginliğe işaret ediyor.


**Çeviri:**

"Filthy zengin olmak için paraya ihtiyacım yok  

Bu kadarına sahipken hiçbir şeye ihtiyacım yok  

Çünkü milyar dolarlık banknotlarım olabilir  

Ama onlar olmadan, sadece beş parasız birisi olurdum  

Ama ben aşırı zenginim  

Evet, ben aşırı zenginim."


---


### 4. Kıta:  

**"You could buy a penthouse by the ocean  

And park a couple sports cars on your drive  

Oh, but tell me what is that all worth  

If there ain't no one on this earth  

Who's gonna love you till the end of time?"**


**Analiz:**

Bu kıtada, maddi zenginliğin eksikliklerini vurgulayan bir karşılaştırma yapılır. Lüks eşyalar ve mülkler, sevdiklerin olmadığı bir dünyada anlamsız hale gelir. Şarkıcı, bu maddi varlıkların tek başına insanı mutlu edemeyeceğini ve gerçek değerin sevgi olduğunu anlatıyor.


**Çeviri:**

"Deniz kenarında bir çatı katı satın alabilirsin  

Ve garajına birkaç spor araba park edebilirsin  

Ama söyle bana, tüm bunların değeri ne  

Eğer bu dünyada seni sonsuza dek sevecek biri yoksa?"


---


### 5. Nakarat Tekrarı:  

**"I don't need no money to be filthy rich  

Don't need nothing when I got all this  

'Cause I could have a billion dollar bills  

But without them, I'd be nothing, but a broke-ass bitch  

But I'm filthy rich (Filthy rich)  

Yeah, I'm filthy rich"**


**Analiz:**

Nakaratın bu tekrarı, şarkının temel mesajını pekiştiriyor. Maddi varlıklar yerine sevdikleriyle birlikte olmanın asıl zenginlik olduğu yineleniyor.


**Çeviri:**

"Filthy zengin olmak için paraya ihtiyacım yok  

Bu kadarına sahipken hiçbir şeye ihtiyacım yok  

Çünkü milyar dolarlık banknotlarım olabilir  

Ama onlar olmadan, sadece beş parasız birisi olurdum  

Ama ben aşırı zenginim (Aşırı zengin)  

Evet, ben aşırı zenginim."


---


### 6. Kıta:  

**"Oh, now make it rain, make it rain, make it rain with love  

Make it rain, make it rain with love (Filthy rich, hey)  

Make it rain, make it rain, make it rain with love  

Make it rain, make it rain with love"**


**Analiz:**

Bu kıtada, sevgi dolu ilişkilerin yaşamı nasıl güzelleştirdiği vurgulanıyor. Maddiyat yerine sevgiyle dolu bir yaşamın, hayatı anlamlı kıldığı bir metafor olarak "make it rain" (yağdırmak) ifadesi kullanılıyor. Şarkıcı, sevginin "zenginliği" getiren gerçek kaynak olduğunu savunuyor.


**Çeviri:**

"Şimdi sevgiyle yağdır, sevgiyle yağdır, sevgiyle yağdır  

Sevgiyle yağdır, sevgiyle yağdır (Aşırı zengin, hey)  

Sevgiyle yağdır, sevgiyle yağdır, sevgiyle yağdır  

Sevgiyle yağdır, sevgiyle yağdır."


---


### 7. Nakarat Tekrarı:  

**"I don't need no money to be filthy rich  

Don't need nothing when I got all this  

'Cause I could have a billion dollar bills  

But without them, I'd be nothing, but a broke-ass bitch  

But I'm filthy rich (Filthy rich)  

Yeah, I'm filthy rich"**


**Analiz:**

Son kez tekrar eden nakarat, şarkının ana mesajını sonlandırarak pekiştiriyor. Maddiyat yerine manevi zenginliğin esas önemli olan şey olduğunu tekrar vurguluyor.


**Çeviri:**

"Filthy zengin olmak için paraya ihtiyacım yok  

Bu kadarına sahipken hiçbir şeye ihtiyacım yok  

Çünkü milyar dolarlık banknotlarım olabilir  

Ama onlar olmadan, sadece beş parasız birisi olurdum  

Ama ben aşırı zenginim (Aşırı zengin)  

Evet, ben aşırı zenginim."


---


**Genel Değerlendirme:**  

Şarkı, zenginliğin parayla değil, aile, dostluk ve sevgiyle ölçüldüğünü anlatıyor. Ella Henderson, maddi varlıkların mutluluk için yeterli olmadığını ve insan ilişkilerinin gerçek zenginliği oluşturduğunu vurguluyor.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

DJO - END OF BEGINNING TÜRKÇE ÇEVİRİ

DJO - END OF BEGINNING TÜRKÇE ÇEVİRİ ### Kıta 1 **Lyrics:** ``` Just one more tear to cry One teardrop from my eye You better save it for The middle of the night When things aren't black-and-white Enter, Troubadour: "Remember 24?" ``` **Analizi:** Bu kıta, anlatıcının son bir gözyaşını döktüğünü ve bunu gece yarısı için saklamayı önerdiğini anlatıyor. "Things aren't black-and-white" (Şeyler siyah-beyaz değil) ifadesi, hayatın karmaşıklığına işaret ediyor. Troubadour (gezgin ozan) sahneye giriyor ve "Remember 24?" (24'ü hatırla) diyor. Bu, anlatıcının geçmişte önemli bir olayı hatırlaması gerektiğini belirtiyor olabilir. **Çeviri:** ``` Sadece bir damla gözyaşı daha Gözümden bir damla yaş Onu gece yarısı için sakla Şeyler siyah-beyaz olmadığında Gezgin Ozan sahneye girer: "24'ü hatırla?" ``` ### Koro **Lyrics:** ``` And when I'm back in Chicago, I feel it Another version of me, I was in it I wave goodbye to the end of beginning...

David Kushner - Daylight Türkçe Çeviri

David Kushner - Daylight Türkçe Çeviri **Kıta 1:** - **Sözler:**   Telling myself I won't go there     Oh, but I know that I won't care     Tryna wash away all the blood I've spilt     This lust is a burden that we both share     Two sinners can't atone from a lone prayer     Souls tied, intertwined by pride and guilt   - **Analiz:**     Bu kıta, anlatıcının içsel çatışmasını ve suçluluk duygusunu ele alıyor. Anlatıcı, yıkıcı davranışlarının farkında ve bundan kaçmanın zor olduğunu kabul ediyor. Kan, geçmişteki günahları ve eylemleri simgeliyor ve paylaşılan arzu, karşılıklı bir mücadeleyi ifade ediyor. İki günahkarın tek bir dua ile kendilerini affedemeyeceği vurgusu, gurur ve suçlulukla birbirine bağlı olan derin ahlaki ve duygusal karmaşıklığı öne çıkarıyor. - **Çeviri:**     Kendime oraya gitmeyeceğimi söylüyorum     Ama umursamayacağımı biliyorum...

Dua Lipa - Training Season Türkçe Çeviri

  Dua Lipa - Training Season Türkçe Çeviri Are you someone that I could give my heart to?   Sen benim verebileceğim biri misin? Or just the poison that I'm drawn to?   Yoksa sadece beni çeken zehre mi? It can be hard to tell the difference late at night   Farkı söylemek gece geç saatlerde zor olabilir Play fair, is that a compass in your nature?   Adil oyna, o pusula senin doğanda mı? Or are you tricky 'cause I been there   Yoksa kurnaz mısın? Çünkü ben de oradaydım And baby, I don't need to learn that lesson twice   Ve bebeğim, o dersi iki kez öğrenmeme gerek yok But if you really wanna go there   Ama gerçekten oraya gitmek istiyorsan You should know I   Bilmelisin ki ben Need someone to hold me close   Bana sarılacak birine ihtiyacım var Deeper than I've ever known   Hiç bilmediğim kadar derin Whose love feels like a rodeo   Kimin aşkı rodeo gibi hissettiriyor Knows just ...