Ana içeriğe atla

Father John Misty - She Cleans Up TÜRKÇE ÇEVİRİ

 Father John Misty - She Cleans Up TÜRKÇE ÇEVİRİ

**Father John Misty – "She Cleans Up"** şarkısının sözlerini kıta kıta analiz edip her bir kıtanın çevirisini yapacağım. Şarkı, metaforlar ve edebi göndermelerle dolu olup dinleyiciyi din, toplumsal cinsiyet, güç ilişkileri ve ahlak gibi temalar üzerine düşündürüyor.


---


### **İlk Kıta:**

**Lyrics:**

> *I had a vision that Mary of Magdalene  

Saw the future that awaits just before good Friday eve  

Figured the wages of salvation were a little too steep  

Said no one's fucking with my baby, lord, and got on to the teet*


**Çeviri:**  

Bir vizyon gördüm, Mecdelli Meryem  

Kutsal Cuma akşamından hemen önce onu bekleyen geleceği gördü  

Kurtuluşun bedelinin biraz fazla yüksek olduğunu düşündü  

Dedi ki: "Kimse benim bebeğimle uğraşamaz, Tanrım," ve beslenmeye başladı.


**Analiz:**  

Bu bölümde Mecdelli Meryem’e gönderme yapılıyor, fakat klasik dini imgeler alaycı bir şekilde yeniden ele alınıyor. Meryem'in kurtuluş için ödenen ağır bedeli sorgulaması, kadınların fedakarlık yapma beklentisini eleştirebilir. "Teet" (memeden beslenme) ifadesi, annelik ve besleyici güçle ilgili bir metafor olabilir.


---


### **Nakarat:**

**Lyrics:**  

> *Cleaning up  

Cleaning up  

Clean up  

She cleans up*


**Çeviri:**  

Temizliyor  

Temizliyor  

Temizle  

O temizliyor


**Analiz:**  

Nakarat, "temizlemek" ifadesiyle düzeni sağlamak veya sorunları düzeltmek temasını vurgular. Burada bir kadının arkasını topladığı toplumsal sorumluluklara dikkat çekiliyor olabilir.


---


### **İkinci Kıta:**

**Lyrics:**  

> *What is the one about the female alien  

Scarlett drives the Scottish countryside inside of a white van  

Oh, I dreamt about it last night and it did my whole day in  

Under something man I'm never gonna touch that shit again*


**Çeviri:**  

O dişi uzaylıyla ilgili olan neydi?  

Scarlett, İskoç kırsalında beyaz bir minibüs kullanıyordu  

Ah, dün gece rüyamda gördüm ve tüm günüm mahvoldu  

O şeyin etkisi altındayım; bir daha asla dokunmam o şeye.


**Analiz:**  

Bu kıta, *"Under the Skin"* filmine göndermede bulunuyor (Scarlett Johansson’ın başrolde olduğu film). Filmde, bir kadının bedeninde gizlenen bir uzaylı, erkekleri baştan çıkararak manipüle eder. Burada, cinsiyet ve güç dinamikleriyle ilgili karanlık temalara gönderme yapılıyor.


---


### **Üçüncü Kıta:**

**Lyrics:**  

> *I know just how this thing ends  

Hallelujah, woman, they got me confused with him  

I know, I get just how this thing ends  

Hallelujah, baby, I know who butters my bread*


**Çeviri:**  

Bu işin nasıl biteceğini biliyorum  

Hallelujah, kadın, beni onunla karıştırmışlar  

Evet, bu işin nasıl biteceğini biliyorum  

Hallelujah, bebeğim, ekmeğimi kimin yağladığını biliyorum


**Analiz:**  

Bu bölüm, kaderin döngüselliğini ve güç ilişkilerini ima ediyor. "Ekmeğimi kimin yağladığını bilirim" ifadesi, kişinin kendi çıkarlarının farkında olmasına ve pragmatizme işaret eder.


---


### **Dördüncü Kıta:**

**Lyrics:**  

> *When was the accident? Well, I presume you mean  

The condition of the silk kimono that didn't come cheap  

No did you sit down in a crime scene  

Just don't look between your knees  

Man, it's certainly a look  

Did she at least get the movie?*


**Çeviri:**  

Kaza ne zaman oldu? Sanırım  

Ucuz olmayan ipek kimononun durumundan bahsediyorsun  

Yoksa bir suç mahalline mi oturdun?  

Sakın dizlerinin arasına bakma  

Bu kesinlikle bir tarz  

Filmi en azından alabildi mi?


**Analiz:**  

Bu kıtada, ironik ve dolaylı bir dil kullanılıyor. Burada hem maddi değerlerin (ipek kimono) hem de ahlaki sorumlulukların (suç mahalli) birbirine karıştığı karmaşık bir sahne sunuluyor.


---


### **Beşinci Kıta:**

**Lyrics:**  

> *Use your discretion so I don't have to use mine  

I spent a hundred bucks on gas  

Baby, let's just have a good time  

How do you wait out for your son  

Now the rabbit's got the gun?  

She ain't joining you for dinner  

Been on the menu too long*


**Çeviri:**  

Aklını kullan ki benim kullanmama gerek kalmasın  

Yüze yakın para harcadım benzine  

Bebeğim, hadi keyifli bir zaman geçirelim  

Oğlunu nasıl bekliyorsun  

Şimdi tavşanın elinde tüfek var?  

Seninle yemeğe katılmayacak  

Menüde çok uzun süre kaldı


**Analiz:**  

Bu kıta, güç dengelerinin değişimini ima eden bir metafor içeriyor: "tavşanın elinde tüfek var." Bu, baskın olan tarafın artık güçsüzleştiği bir duruma işaret eder. Ayrıca, "menüde uzun süre kalmak" kadının nesneleştirilmesini ve yıpratıcı toplumsal beklentileri eleştirir.


---


### **Son Bölüm:**

**Lyrics:**  

> *Take it from a demon  

You can't say I never said  

Take it from a demon  

That the devil don't protect its friends*


**Çeviri:**  

Bunu bir şeytandan duy  

Sana söylemediğimi söyleyemezsin  

Bunu bir şeytandan duy  

Şeytan, dostlarını korumaz


**Analiz:**  

Burada, kötü ve iyi arasındaki çizginin bulanıklaştığı bir ahlaki çıkarım yapılıyor. Şeytanın bile dostluklarını koruyamadığı bir dünyada, insanların güven ilişkilerinin de kırılgan olduğu vurgulanıyor.  


---


### **Temel Temalar ve Mesaj:**

- **Güç ve Manipülasyon:** Şarkı, kadınların güç dinamiklerindeki yerini eleştirirken, toplumsal beklentileri sorguluyor.  

- **Dini ve Kültürel Göndermeler:** Mecdelli Meryem ve ahlaki hikayeler modern bağlamda yeniden yorumlanıyor.  

- **Kadınların Yükü:** "Temizlik" metaforu, kadınların toplumda yüklenmek zorunda kaldığı sorumlulukları simgeliyor.  

- **Karmaşık İlişkiler:** Şarkı, ahlaki ikilemler ve çıkar ilişkileri üzerine düşünmeye davet ediyor.


Şarkının genel havası, mizahi ve eleştirel bir dille güç dengeleri, ahlak ve toplumsal normlara dair mesajlar veriyor.



Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

DJO - END OF BEGINNING TÜRKÇE ÇEVİRİ

DJO - END OF BEGINNING TÜRKÇE ÇEVİRİ ### Kıta 1 **Lyrics:** ``` Just one more tear to cry One teardrop from my eye You better save it for The middle of the night When things aren't black-and-white Enter, Troubadour: "Remember 24?" ``` **Analizi:** Bu kıta, anlatıcının son bir gözyaşını döktüğünü ve bunu gece yarısı için saklamayı önerdiğini anlatıyor. "Things aren't black-and-white" (Şeyler siyah-beyaz değil) ifadesi, hayatın karmaşıklığına işaret ediyor. Troubadour (gezgin ozan) sahneye giriyor ve "Remember 24?" (24'ü hatırla) diyor. Bu, anlatıcının geçmişte önemli bir olayı hatırlaması gerektiğini belirtiyor olabilir. **Çeviri:** ``` Sadece bir damla gözyaşı daha Gözümden bir damla yaş Onu gece yarısı için sakla Şeyler siyah-beyaz olmadığında Gezgin Ozan sahneye girer: "24'ü hatırla?" ``` ### Koro **Lyrics:** ``` And when I'm back in Chicago, I feel it Another version of me, I was in it I wave goodbye to the end of beginning...

David Kushner - Daylight Türkçe Çeviri

David Kushner - Daylight Türkçe Çeviri **Kıta 1:** - **Sözler:**   Telling myself I won't go there     Oh, but I know that I won't care     Tryna wash away all the blood I've spilt     This lust is a burden that we both share     Two sinners can't atone from a lone prayer     Souls tied, intertwined by pride and guilt   - **Analiz:**     Bu kıta, anlatıcının içsel çatışmasını ve suçluluk duygusunu ele alıyor. Anlatıcı, yıkıcı davranışlarının farkında ve bundan kaçmanın zor olduğunu kabul ediyor. Kan, geçmişteki günahları ve eylemleri simgeliyor ve paylaşılan arzu, karşılıklı bir mücadeleyi ifade ediyor. İki günahkarın tek bir dua ile kendilerini affedemeyeceği vurgusu, gurur ve suçlulukla birbirine bağlı olan derin ahlaki ve duygusal karmaşıklığı öne çıkarıyor. - **Çeviri:**     Kendime oraya gitmeyeceğimi söylüyorum     Ama umursamayacağımı biliyorum...

Dua Lipa - Training Season Türkçe Çeviri

  Dua Lipa - Training Season Türkçe Çeviri Are you someone that I could give my heart to?   Sen benim verebileceğim biri misin? Or just the poison that I'm drawn to?   Yoksa sadece beni çeken zehre mi? It can be hard to tell the difference late at night   Farkı söylemek gece geç saatlerde zor olabilir Play fair, is that a compass in your nature?   Adil oyna, o pusula senin doğanda mı? Or are you tricky 'cause I been there   Yoksa kurnaz mısın? Çünkü ben de oradaydım And baby, I don't need to learn that lesson twice   Ve bebeğim, o dersi iki kez öğrenmeme gerek yok But if you really wanna go there   Ama gerçekten oraya gitmek istiyorsan You should know I   Bilmelisin ki ben Need someone to hold me close   Bana sarılacak birine ihtiyacım var Deeper than I've ever known   Hiç bilmediğim kadar derin Whose love feels like a rodeo   Kimin aşkı rodeo gibi hissettiriyor Knows just ...