Ana içeriğe atla

Martin Garrix & Sem Vox TÜRKÇE ÇEVİRİ

 Martin Garrix & Sem Vox TÜRKÇE ÇEVİRİ


### **1. Kıta**  

**Orijinal Sözler:**  

*Why am I so dependent?  

Thoughts runnin' through my mind  

My shoulders carry all the pressure (pressure, oh)  

Even though I'm so relentless  

No matter how hard I try  

It feels like it ain't getting better (better)*


**Çeviri:**  

Neden bu kadar bağımlıyım?  

Düşünceler aklımda dönüp duruyor  

Omuzlarım tüm baskıyı taşıyor  

Bunca kararlılığıma rağmen  

Ne kadar uğraşsam da  

Sanki işler düzelmiyor.  


**Analiz:**  

Bu bölümde sanatçı, zihinsel yük ve baskıdan bahsediyor. Kararlılık gösterse de, mücadelelerin sonucunda bir iyileşme hissedemediğini vurguluyor. İçsel bir bağımlılığın ve sürekli düşüncelerle boğuşmanın verdiği ruhsal yorgunluk ön planda.  


---


### **2. Kıta (Nakarat)**  

**Orijinal Sözler:**  

*Oh, if only I can find the light  

To illuminate the dark inside  

Escape from all the fears in me I hold*  


*What if I could let go?  

Both feet off the ground  

What if there's a place  

Where all my troubles can't be found?  

And what if I would reach it?  

My mind up in the clouds  

What if I just break away from noises in the crowd?  

When gravity's not around*  


**Çeviri:**  

Ah, bir ışık bulabilsem  

İçimdeki karanlığı aydınlatacak  

Tüm korkularımdan kaçabilsem.  


Ya bırakabilseydim?  

Ayaklarım yerden kesilseydi  

Tüm sorunlarımın bulunamayacağı bir yer olsaydı?  

Ve oraya ulaşabilseydim?  

Zihnim bulutlara yükselseydi  

Kalabalığın gürültüsünden kopabilseydim?  

Yerçekimi olmadığında.  


**Analiz:**  

Nakaratta, özgürleşme ve ruhsal hafifleme arayışı işleniyor. Sanatçı, sorunlarından kaçıp hafiflik hissi yaşamak istediğini ifade ediyor. "Yerçekiminin olmadığı" bir durum, hem fiziksel hem de psikolojik olarak özgürlükle özdeşleştiriliyor. Gürültülü dünyadan uzaklaşmak ve huzura kavuşma arzusu dikkat çekiyor.  


---


### **3. Kıta**  

**Orijinal Sözler:**  

*This feeling, I can't explain it  

It's something that I can't describe  

I'm floatin' without being weightless (oh)  

I've been through all different phases  

After falling down a million times  

At least now I can say I've tried  

I tried, I tried*  


**Çeviri:**  

Bu hissi açıklayamıyorum  

Anlatamadığım bir şey  

Ağırlıksız olmadan süzülüyorum.  

Farklı evrelerden geçtim  

Milyonlarca kez düştükten sonra  

Artık en azından denedim diyebiliyorum  

Denemekten vazgeçmedim.  


**Analiz:**  

Bu bölüm, zorlukların ve başarısızlıkların ardından gelen bir kabul ve öğrenme sürecini ifade ediyor. Sanatçı, başarısız olsa da denemekten vazgeçmediğini söylüyor. "Ağırlıksız olmadan süzülmek" ifadesi, gerçeklerden tamamen kaçış olmadan da hafifleme hissinin yaşanabileceğine dair bir metafor.  


---


### **4. Kıta (Nakarat - Tekrar)**  

**Orijinal Sözler:**  

*What if I could let go?  

Both feet off the ground  

What if there's a place  

Where all my troubles can't be found?  

And what if I would reach it?  

My mind up in the clouds  

What if I just break away from noises in the crowd?  

When gravity's not around*  


**Çeviri:**  

Ya bırakabilseydim?  

Ayaklarım yerden kesilseydi  

Tüm sorunlarımın bulunamayacağı bir yer olsaydı?  

Ve oraya ulaşabilseydim?  

Zihnim bulutlara yükselseydi  

Kalabalığın gürültüsünden kopabilseydim?  

Yerçekimi olmadığında.  


**Analiz:**  

Tekrar eden nakarat, sanatçının özgürlük arayışını pekiştiriyor. Hayallerinde, tüm sorunlarının uzaklaştığı ve ruhen hafiflediği bir yere gitme isteği ön planda. Bu, bir içsel kaçış ve dinginlik arzusunu yansıtırken, yerçekimi metaforu dünya ile olan bağlardan kurtulmayı simgeliyor.  


---


### **Sonuç:**  

"Gravity," ruhsal ağırlıklardan kurtulma, özgürleşme ve huzura ulaşma arayışını derinlemesine ele alıyor. Sanatçı, baskı ve mücadelelerle dolu bir içsel yolculuktan bahsediyor. Her şeye rağmen denemekten vazgeçmeyen bir ruh haliyle, huzur ve özgürlüğün peşinde koşan bir anlatım sunuluyor. "Yerçekimi" metaforu, hayattaki yüklerden arınma ve rahatlama ihtiyacını çarpıcı bir şekilde yansıtıyor.



Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

DJO - END OF BEGINNING TÜRKÇE ÇEVİRİ

DJO - END OF BEGINNING TÜRKÇE ÇEVİRİ ### Kıta 1 **Lyrics:** ``` Just one more tear to cry One teardrop from my eye You better save it for The middle of the night When things aren't black-and-white Enter, Troubadour: "Remember 24?" ``` **Analizi:** Bu kıta, anlatıcının son bir gözyaşını döktüğünü ve bunu gece yarısı için saklamayı önerdiğini anlatıyor. "Things aren't black-and-white" (Şeyler siyah-beyaz değil) ifadesi, hayatın karmaşıklığına işaret ediyor. Troubadour (gezgin ozan) sahneye giriyor ve "Remember 24?" (24'ü hatırla) diyor. Bu, anlatıcının geçmişte önemli bir olayı hatırlaması gerektiğini belirtiyor olabilir. **Çeviri:** ``` Sadece bir damla gözyaşı daha Gözümden bir damla yaş Onu gece yarısı için sakla Şeyler siyah-beyaz olmadığında Gezgin Ozan sahneye girer: "24'ü hatırla?" ``` ### Koro **Lyrics:** ``` And when I'm back in Chicago, I feel it Another version of me, I was in it I wave goodbye to the end of beginning...

David Kushner - Daylight Türkçe Çeviri

David Kushner - Daylight Türkçe Çeviri **Kıta 1:** - **Sözler:**   Telling myself I won't go there     Oh, but I know that I won't care     Tryna wash away all the blood I've spilt     This lust is a burden that we both share     Two sinners can't atone from a lone prayer     Souls tied, intertwined by pride and guilt   - **Analiz:**     Bu kıta, anlatıcının içsel çatışmasını ve suçluluk duygusunu ele alıyor. Anlatıcı, yıkıcı davranışlarının farkında ve bundan kaçmanın zor olduğunu kabul ediyor. Kan, geçmişteki günahları ve eylemleri simgeliyor ve paylaşılan arzu, karşılıklı bir mücadeleyi ifade ediyor. İki günahkarın tek bir dua ile kendilerini affedemeyeceği vurgusu, gurur ve suçlulukla birbirine bağlı olan derin ahlaki ve duygusal karmaşıklığı öne çıkarıyor. - **Çeviri:**     Kendime oraya gitmeyeceğimi söylüyorum     Ama umursamayacağımı biliyorum...

Dua Lipa - Training Season Türkçe Çeviri

  Dua Lipa - Training Season Türkçe Çeviri Are you someone that I could give my heart to?   Sen benim verebileceğim biri misin? Or just the poison that I'm drawn to?   Yoksa sadece beni çeken zehre mi? It can be hard to tell the difference late at night   Farkı söylemek gece geç saatlerde zor olabilir Play fair, is that a compass in your nature?   Adil oyna, o pusula senin doğanda mı? Or are you tricky 'cause I been there   Yoksa kurnaz mısın? Çünkü ben de oradaydım And baby, I don't need to learn that lesson twice   Ve bebeğim, o dersi iki kez öğrenmeme gerek yok But if you really wanna go there   Ama gerçekten oraya gitmek istiyorsan You should know I   Bilmelisin ki ben Need someone to hold me close   Bana sarılacak birine ihtiyacım var Deeper than I've ever known   Hiç bilmediğim kadar derin Whose love feels like a rodeo   Kimin aşkı rodeo gibi hissettiriyor Knows just ...