Ana içeriğe atla

Skillet - Ash In The Wind TÜRKÇE ÇEVİRİ

 **Skillet - “Ash In The Wind” Şarkı Sözleri Kıta Kıta Analiz ve Çeviri**  


### **1. Kıta**  

**Orijinal:**  

*What am I supposed to do?  

I wanna break out but I'm frozen  

I've been here so long that it hurts just to feel  

I wanna take back what you've stolen  

I'm searching inside for what's real*  


**Çeviri:**  

*Ne yapmam gerekiyor?  

Kurtulmak istiyorum ama donmuş gibiyim  

Burada o kadar uzun kaldım ki hissetmek bile acıtıyor  

Çaldığın şeyi geri almak istiyorum  

İçimde gerçek olanı arıyorum*


**Analiz:**  

Bu kıta, anlatıcının kendini çaresiz ve sıkışmış hissetmesini ifade eder. "Donmuş olmak" ve "hissetmenin bile acı vermesi" ifadesi, kişinin duygusal olarak tükenmiş durumda olduğunu ima eder. Anlatıcı, kendisinden çalınan duygusal veya ruhsal bir şeyi geri kazanma arzusuyla bir içsel arayışa çıkmıştır.


---


### **2. Kıta**  

**Orijinal:**  

*Silenced, compliant  

Your words were your power over me  

Rising, defiant  

The person inside you never see*  


**Çeviri:**  

*Sessizleştirilmiş, itaatkâr  

Sözlerin üzerimdeki gücündü  

Ayağa kalkıyorum, isyankâr  

İçimdeki kişiyi asla göremezsin*


**Analiz:**  

Bu bölüm, baskıcı bir ilişkinin etkilerini yansıtır. Anlatıcı, karşı tarafın sözleriyle sindirildiğini ama artık isyan ederek ayağa kalktığını ifade ediyor. İçindeki gerçek kişiliğin görülmediğini ve bu nedenle özgürleşme arzusunun arttığını vurguluyor.


---


### **Nakarat**  

**Orijinal:**  

*Tossed and torn  

But I won't be ignored  

There's so much more to me  

What am I supposed to do?*


**Çeviri:**  

*Savrulmuş ve paramparçayım  

Ama görmezden gelinmeyeceğim  

Bende çok daha fazlası var  

Ne yapmam gerekiyor?*  


**Analiz:**  

Nakarat, anlatıcının yaşadığı zorluklara rağmen direncini ortaya koyar. Kişi, artık görmezden gelinmeyeceğini ve içinde saklı potansiyelin farkına varıldığını ilan etmeye kararlıdır.


---


### **3. Kıta**  

**Orijinal:**  

*Two way mirror  

You locked me inside this cage of glass  

Screaming, fists beating  

But no one was ever seeing past*  


**Çeviri:**  

*Çift yönlü ayna  

Beni bu camdan kafese kilitledin  

Bağırıyorum, yumruklar atıyorum  

Ama kimse ötesini göremiyor*  


**Analiz:**  

Burada, anlatıcı bir "camdan kafes" metaforuyla hapsedilmiş hissettiğini anlatır. Çift yönlü ayna, diğer insanların dışarıdan baktığında onun acısını görememesini ima eder. İçsel çığlıklarına rağmen kimsenin fark etmediği, yalnızlık ve çaresizlik hissi öne çıkar.


---


### **Nakarat (Tekrar)**  

**Orijinal:**  

*I wanna break out but I'm frozen  

I've been here so long that it hurts just to feel  

I wanna take back what you've stolen  

I'm searching inside for what's real  

I can feel it under my skin  

I was made for more than this  

All your power disappears  

Like ash in the wind*  


**Çeviri:**  

*Kurtulmak istiyorum ama donmuş gibiyim  

Burada o kadar uzun kaldım ki hissetmek bile acıtıyor  

Çaldığın şeyi geri almak istiyorum  

İçimde gerçek olanı arıyorum  

Bunu tenimde hissedebiliyorum  

Bundan çok daha fazlası için yaratıldım  

Tüm gücün kayboluyor  

Rüzgardaki kül gibi*  


**Analiz:**  

Nakaratın bu tekrarı, kişinin özgürlük arzusunu ve içsel potansiyelini daha güçlü bir şekilde vurgular. Anlatıcı, başkasının üzerinde kurduğu gücün aslında geçici olduğunu ve nihayetinde "rüzgardaki kül" gibi yok olacağını ifade eder.


---


### **Köprü**  

**Orijinal:**  

*What am I supposed to do?  

Gotta free myself from you  

What am I supposed to do?  

To do  

What am I supposed to do?*  


**Çeviri:**  

*Ne yapmam gerekiyor?  

Kendimi senden kurtarmam gerek  

Ne yapmam gerekiyor?  

Ne yapmam gerekiyor?*  


**Analiz:**  

Bu kısım, anlatıcının karar verme sürecindeki kafa karışıklığını ve özgürleşme arzusunu daha belirgin hale getirir. Aynı sorunun tekrar edilmesi, içinde bulunduğu sıkışmışlık hissini pekiştirir.


---


### **Son Nakarat**  

**Orijinal:**  

*I wanna break out but I'm frozen (but I'm frozen)  

I've been here so long that it hurts just to feel  

I wanna take back what you've stolen (what you've stolen)  

I'm searching inside for what's real  

I can feel it under my skin  

I was made for more than this  

All your power disappears  

Like ash in the wind*  


**Çeviri:**  

*Kurtulmak istiyorum ama donmuş gibiyim (ama donmuş gibiyim)  

Burada o kadar uzun kaldım ki hissetmek bile acıtıyor  

Çaldığın şeyi geri almak istiyorum (çaldığın şeyi)  

İçimde gerçek olanı arıyorum  

Bunu tenimde hissedebiliyorum  

Bundan çok daha fazlası için yaratıldım  

Tüm gücün kayboluyor  

Rüzgardaki kül gibi*  


**Analiz:**  

Şarkının sonunda, anlatıcının özgürlüğe olan inancı ve kendini yeniden keşfetme çabası doruğa ulaşır. Kendi gücünü geri kazanarak, başkasının üzerindeki etkisinin artık sona erdiğini vurgular. "Rüzgardaki kül" metaforu, geçici ve etkisiz hale gelen kontrolü simgeler.


---


### **Genel Mesaj ve Temalar**  

"Ash In The Wind," kişisel özgürleşme, bastırılmış duygularla yüzleşme ve kendini bulma temalarını işler. Anlatıcı, yaşadığı baskıyı ve başkalarının gücünü reddederek içsel gücünü keşfetmeye çalışır. Şarkı, dinleyiciye zor zamanların geçici olduğunu ve herkesin içinde keşfedilmeyi bekleyen daha fazlasının bulunduğunu hatırlatır.



Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Lord Huron - The Night We Met Türkçe Çeviri

  Lord Huron - The Night We Met Türkçe Çeviri  I am not the only traveler tek gezgin ben değilim Who has not repaid his debt borcunu ödememiş olan I've been searching for a trail to follow again tekrar takip etmek için bir iz arıyordum Take me back to the night we met beni tanıştığımız geceye geri götür And then I can tell myself ve sonra kendime söyleyebilirim What the hell I'm supposed to do ne halt etmemi bekliyorsun And then I can tell myself ve sonra kendime söyleyebilirim Not to ride along with you seninle gelmemek için I had all and then most of you, some and now none of you sana ve sonra daha fazlana sahiptim, birazına ve şimdi hiçbir şeyine Take me back to the night we met beni tanıştığımız geceye geri götür I don't know what I'm supposed to do, haunted by the ghost of you ne yapmam gerektiğini bilmiyorum, senin hayaletine musallat oldum Oh, take me back to the night we met beni tanıştığımız geceye geri götür When the night was full of terrors gece dehşetlerle ...

Dua Lipa - Training Season Türkçe Çeviri

  Dua Lipa - Training Season Türkçe Çeviri Are you someone that I could give my heart to?   Sen benim verebileceğim biri misin? Or just the poison that I'm drawn to?   Yoksa sadece beni çeken zehre mi? It can be hard to tell the difference late at night   Farkı söylemek gece geç saatlerde zor olabilir Play fair, is that a compass in your nature?   Adil oyna, o pusula senin doğanda mı? Or are you tricky 'cause I been there   Yoksa kurnaz mısın? Çünkü ben de oradaydım And baby, I don't need to learn that lesson twice   Ve bebeğim, o dersi iki kez öğrenmeme gerek yok But if you really wanna go there   Ama gerçekten oraya gitmek istiyorsan You should know I   Bilmelisin ki ben Need someone to hold me close   Bana sarılacak birine ihtiyacım var Deeper than I've ever known   Hiç bilmediğim kadar derin Whose love feels like a rodeo   Kimin aşkı rodeo gibi hissettiriyor Knows just ...

RAYE, 070 Shake- Escapism. Türkçe Çeviri 

  RAYE, 070 Shake- Escapism. Türkçe Çeviri  Sleazin' and teasin', I'm sittin' on him aşağılık ve dalga geçiyorum, onun üzerine oturuyorum All of my diamonds are drippin' on him tüm elmaslarım onun üzerine damlıyor I met him at the bar, it was twelve or something onunla barda tanıştım, saat on ikiydi ya da öyle bir şeydi I ordered two more wines 'cause tonight, I want him iki şarap daha sipariş ettim çünkü bu gece, onu istiyorum A little context if you care to listen dinlemek istersen biraz olaydan bahsedeyim I find myself in a shit position kendimi boktan bir pozisyonda buluyorum The man that I love sat me down last night sevdiğim adam dün gece beni karşısına oturttu And he told me that it's over, dumb decision ve bana bittiğini söyledi, aptalca bir karar And I don't wanna feel how my heart is rippin' ve kalbimin nasıl attığını hissetmek istemiyorum Fact, I don't wanna feel, so I stick to sippin' aslında, hissetmek istemiyorum, bu yüzden yudu...