YEAT - THEY TELL MË TÜRKÇE ÇEVİRİ
## 1. **Bölüm (Intro & Nakarat)**
**Orijinal:**
(She tells me, you too much for me, she tells me)
They tell me, you too much for me they tell me
(Shh)
They tell me, when you talk bout me, they tell me
Shut up, bitch, don't tell me
**Türkçe Çeviri:**
(Bana diyor ki, sen bana fazla geliyorsun, diyor)
Bana diyorlar ki, sen çok fazlasın bana
(Sshh)
Benim hakkımda konuştuğunda bunu söylüyorlar
Sus, pislik, bana söyleme
**Analiz:**
Bu bölüm, hem bir yakın ilişki hem de sosyal çevre baskısı temasını işliyor. Sanatçı, çevresindekilerin veya bir partnerin onunla ilgili "fazla gelme" hissiyatından bahsediyor. Aynı zamanda "Shut up, bitch, don't tell me" gibi sert ifadelerle sosyal eleştiriye ve kendini savunmaya yönelik bir tutum sergileniyor.
---
## 2. **Kıta 1**
**Orijinal:**
Yea, when we at the club, whole streets outside
Yea, I hit the plug, on the street outside
If I wasn't rich as fuck, I wouldn't be alive
I don't know how I'm alive like I had 2 loans on it, loans on it
I pull-up in the Maybach, got 2 tones on it, got 2 tones on it
I put them Bill's on everything like I put them ions on it
No we don't fuck wit them broke boys babe, we don't know them
**Türkçe Çeviri:**
Evet, kulüpteyken, tüm sokak dışarıda
Evet, dışarıda bağlantıya geçtim
Bu kadar zengin olmasam, hayatta olmazdım
Nasıl hayatta kaldığımı bilmiyorum, sanki üzerinde iki kredi vardı
Maybach ile gelirim, üzerinde iki renk var
Her şeye parayı bastım, sanki iyon ekliyormuş gibi
Hayır, fakirlerle işimiz olmaz bebeğim, onları tanımayız
**Analiz:**
Bu bölüm, zenginlik ve statü üzerine kurulu. Sanatçı, hayatta kalmasını zenginliğine bağlarken, lüks tüketimi (Maybach, para harcama) ön plana çıkarıyor. Ayrıca, ekonomik statü farkını vurgulayıp, "fakir" insanlarla bağ kurmadığını ifade ederek materyalist bir yaklaşım sergiliyor.
---
## 3. **Kıta 2**
**Orijinal:**
Call on me, like the Maybach pull-up on me
Fall on me, got you pushed down in the deep end
Follow me, even if you couldn't see shit
Yea, slide on me, and the family members RIP him
**Türkçe Çeviri:**
Beni ara, tıpkı Maybach’in gelip alması gibi
Bana yaslan, seni derin sulara ittim
Beni takip et, hiçbir şey göremesen bile
Evet, bana yaklaş, aile üyeleri de onun için dua ediyor
**Analiz:**
Bu kısım, liderlik ve kontrol arzusuna odaklanıyor. Sanatçı, insanların onu takip etmesini ve ona güvenmesini istiyor. Aynı zamanda "RIP" ifadesiyle kayıplara veya düşmanlara yönelik bir anma ya da tehdit mesajı içeriyor.
---
## 4. **Kıta 3**
**Orijinal:**
Salad, with these diamonds
I whipped the Lambo truck all the way out today, now it's back in my garage
Salad, I got carrots
We got the motherfucking money, we pull-up outside and leave 'em embarrassed
**Türkçe Çeviri:**
Mücevherlerle salata
Bugün Lambo kamyonu sürdüm, şimdi garajda
Salata, havuçlarım var
Paramız var, dışarı çıkıp onları rezil ederiz
**Analiz:**
Burada sanatçı, "salad" ve "carrots" gibi kelimeleri mecazi olarak kullanarak mücevherlere ve paraya atıfta bulunuyor. Gösteriş ve maddi gücün dışavurumu öne çıkıyor. Lamborghini kullanımı ve başkalarını utandırma teması, zenginliğin gösteriş amaçlı kullanımına vurgu yapıyor.
---
## 5. **Kıta 4**
**Orijinal:**
Always impaired, I like sunglasses why you staring
All yo diamonds fake bitch, they ain't glaring
All yo diamonds fake bitch, all yo diamonds
All yo fucking streams ain't playing, yea u fake it
**Türkçe Çeviri:**
Her zaman sarhoşum, güneş gözlüklerini seviyorum, ne bakıyorsun?
Tüm elmasların sahte, parlamıyorlar
Tüm elmasların sahte, evet hepsi sahte
Tüm yayınların sahte, evet sen yalan söylüyorsun
**Analiz:**
Bu bölüm, sahte başarıya ve gösterişe yönelik bir eleştiri içeriyor. Sanatçı, başkalarının sahte mücevherler ve sahte dinlenme istatistikleriyle kendini kandırdığını belirtiyor. Ayrıca sürekli "impaired" (sarhoş veya zihin bulanıklığı) halinde olmasına rağmen, etrafındaki dünyayı net gördüğünü ifade ediyor.
---
## 6. **Tekrar (Nakarat)**
**Orijinal:**
(She tells me, you too much for me, she tells me)
They tell me, you too much for me they tell me
(Shh)
They tell me, when you talk bout me, they tell me
Shut up, bitch, don't tell me
**Türkçe Çeviri:**
(Bana diyor ki, sen bana fazla geliyorsun, diyor)
Bana diyorlar ki, sen çok fazlasın bana
(Sshh)
Benim hakkımda konuştuğunda bunu söylüyorlar
Sus, pislik, bana söyleme
**Analiz:**
Bu tekrar edilen nakarat, sanatçının sosyal çevresinden ve ilişkisinden aldığı eleştirilere karşı umursamaz tutumunu vurguluyor. "Too much" ifadesi, sanatçının yoğun kişiliği ve abartılı hayat tarzı ile çevresindekilere fazla gelmesini ifade ediyor.
---
## Genel Değerlendirme:
Bu şarkı, zenginlik, statü, sahtecilik ve sosyal eleştiriler gibi temalar etrafında şekilleniyor. Lüks araçlar, mücevherler ve parayla ilgili metaforlarla sanatçının hayat tarzı öne çıkarılıyor. Aynı zamanda, sahte başarı ve eleştiriler karşısında umursamazlık da şarkının önemli mesajlarından biri. Şarkı, materyalist bir dünya görüşü sunarken liderlik, güç ve kontrol arzusunu da işliyor.
Yorumlar
Yorum Gönder