**Tate McRae - "2 hands" Şarkı Sözleri Analizi ve Çevirisi**
---
### **Bölüm 1:**
**Şarkı Sözleri:**
```
I want your two hands
Don't ever let me go
I want your two hands
Two hands on me
```
**Çeviri:**
```
İki elini istiyorum
Beni asla bırakma
İki elini istiyorum
İki elin üzerimde olsun
```
**Analiz:**
Şarkının bu açılış kısmında, anlatıcı sevgilisinin fiziksel yakınlığını ve temasını arzuluyor. Burada özellikle "iki el" vurgusu, duygusal bağdan ziyade fiziksel dokunuşa duyulan ihtiyacı ifade ediyor. Anlatıcı, partnerinden kopmamak ve sürekli temas halinde olmayı istiyor. Bu durum, şarkının geri kalanında işlenecek olan fiziksel ve tensel yakınlık temasını belirliyor.
---
### **Bölüm 2:**
**Şarkı Sözleri:**
```
You don't need to tell me you love me seventeen times in a day
I don't need to hear I'm your number one, and everybody's second place
You don't gotta shit talk your last girl, saying she don't compare to me
Baby, I ain't saying you don't know me well, it's just not the shit I need
```
**Çeviri:**
```
Bana günde on yedi kez beni sevdiğini söylemen gerekmiyor
Benim senin bir numaran olduğumu ve herkesin ikinci sırada olduğunu duymaya ihtiyacım yok
Eski sevgilini kötülemene gerek yok, onun benimle kıyaslanamayacağını söyleyerek
Bebeğim, beni iyi tanımıyorsun demiyorum, sadece bu saçmalığa ihtiyacım yok
```
**Analiz:**
Bu kıtada anlatıcı, ilişkide sözel ifadelerden ziyade fiziksel eylemlerle ilgilendiğini belirtiyor. Partnerinin sürekli sevgi sözcükleri sarf etmesine veya eski ilişkilerini kötülemesine gerek olmadığını vurguluyor. Anlatıcı, güven ve yakınlık hissetmek için abartılı sözler yerine daha gerçek, fiziksel bir temas arzuluyor. Bu, daha fazla dokunuş ve daha az konuşma isteğini pekiştiriyor.
---
### **Bölüm 3:**
**Şarkı Sözleri:**
```
'Cause they just words, they don't mean much
Need a little less talk, and a lot more touch
```
**Çeviri:**
```
Çünkü bunlar sadece kelimeler, pek bir şey ifade etmiyorlar
Daha az konuşma ve daha fazla dokunuş gerekiyor
```
**Analiz:**
Bu kısa bölümde anlatıcı, sözcüklerin yüzeysel kaldığını ve ilişkiyi beslemediğini ifade ediyor. Onun için dokunma, temas ve fiziksel yakınlık, sevgi göstergesi olarak kelimelerden çok daha anlamlı. Burada ilişkiyi daha yoğun bir şekilde yaşamak istediğini net bir şekilde dile getiriyor.
---
### **Bölüm 4:**
**Şarkı Sözleri:**
```
I just want your two hands on me at all times, baby
If you let go, better put 'em right back fast
Want your two hands on me like my life needs saving
Let 'em all know, can you do it like that? Yeah
```
**Çeviri:**
```
Sadece iki elin her zaman üzerimde olsun, bebeğim
Bırakırsan, hemen geri koysan iyi olur
İki elin üzerimde olsun, sanki hayatım kurtarılmayı bekliyormuş gibi
Herkese göster, bunu böyle yapabilir misin? Evet
```
**Analiz:**
Bu kısımda anlatıcı, sevgilisinin ellerini sürekli üzerinde hissetmek istediğini, adeta bir ihtiyaç gibi dile getiriyor. Burada fiziksel temasın, anlatıcı için güven ve rahatlık sağladığını anlıyoruz. Partnerinden bu konuda kararlı ve tutkulu bir yaklaşım bekliyor.
---
### **Bölüm 5:**
**Şarkı Sözleri:**
```
You ain't gonna win with the jewelry, don't need the cute fuckin' names
We don't gotta live out of hotels, we could do it in my room all day
And I know you could spoil me plenty more, but I don't really trust that anymore
And I already got that bag for free, but if you bought it, then that's sweet
```
**Çeviri:**
```
Mücevherlerle kazanamazsın, tatlı isimlere ihtiyacım yok
Otel odalarında yaşamak zorunda değiliz, bütün gün odamda yapabiliriz
Beni fazlasıyla şımartabileceğini biliyorum ama artık buna pek güvenmiyorum
Zaten o çantayı bedavaya aldım, ama eğer sen aldıysan, bu tatlı
```
**Analiz:**
Anlatıcı, maddi hediyeler ve tatlı sözlerden etkilenmediğini belirtiyor. Partnerinin kendisini maddi şeylerle kazanamayacağını, bunun yerine samimi ve fiziksel bir bağın daha önemli olduğunu vurguluyor. Bu kıtada güven eksikliği ve geçmişteki deneyimlerden kaynaklanan şüpheler de ortaya çıkıyor.
---
### **Bölüm 6:**
**Şarkı Sözleri:**
```
Still, they're just things, they don't mean much
Seen a real good thing turn to real fucked up
```
**Çeviri:**
```
Yine de bunlar sadece şeyler, pek bir anlam ifade etmiyorlar
Gerçekten güzel bir şeyin nasıl berbat hale geldiğini gördüm
```
**Analiz:**
Anlatıcı, maddi şeylerin ilişki için gerçek bir anlam ifade etmediğini yineliyor. Güzel başlayan ilişkilerin maddi sebeplerle veya yanlış yönelimlerle nasıl bozulduğuna tanık olduğunu belirtiyor. Bu, anlatıcının ilişkide yüzeysellikten kaçındığını ve daha derin bir bağlantı aradığını gösteriyor.
---
### **Bölüm 7:**
**Şarkı Sözleri:**
```
'Cause I want 'em all to see you look good on top of me
At this time, at night, I need not one, not three
Just your two hands on me like my life needs saving
Let 'em all know, can you do it like that? Yeah
```
**Çeviri:**
```
Çünkü herkesin görmesini istiyorum, üzerimde harika görünüyorsun
Bu gece, bu saatte, bir değil, üç değil
Sadece iki elin üzerimde olsun, sanki hayatım kurtarılmayı bekliyormuş gibi
Herkese göster, bunu böyle yapabilir misin? Evet
```
**Analiz:**
Bu kıtada anlatıcı, ilişkide fiziksel tutkunun zirvesini ifade ediyor. Partnerinin sadece iki eliyle bile kendisini tatmin edebileceğini ve bunun yeterli olduğunu dile getiriyor. Burada tensel çekim ve tutkuyla dolu bir gece arzusunu vurguluyor.
---
### **Bölüm 8 (Tekrarlar):**
**Şarkı Sözleri:**
```
I want your two hands
Don't ever let me go
I want your two hands
Two hands on me
```
**Çeviri:**
```
İki elini istiyorum
Beni asla bırakma
İki elini istiyorum
İki elin üzerimde olsun
```
**Analiz:**
Şarkının son bölümü, tekrarlarla şarkının ana temasını pekiştiriyor. Anlatıcı, partnerinden sürekli fiziksel temas talep ediyor, bu da ilişkisinde duygusal ve fiziksel bağlılığın önemini vurguluyor.
---
**Genel Değerlendirme:**
"2 hands" şarkısı, fiziksel temasın bir ilişkideki önemini ve anlatıcının partneriyle daha fazla tensel yakınlık isteğini dile getiriyor. Anlatıcı, kelimeler ve maddi şeylerden ziyade samimi dokunuşlara ve gerçek fiziksel bağa odaklanıyor. Şarkının genel havası, tutku, arzu ve tensel çekimle dolu.
Yorumlar
Yorum Gönder