Ana içeriğe atla

Zach Bryan - High Road TÜRKÇE ÇEVİRİ

 ### **Zach Bryan - "High Road" Şarkı Sözü Analizi ve Çevirisi**


#### **[Verse 1]**


**Lyrics:**

Adderall and white-lace bras that makes you fall in love  

You left your blue jeans in my pickup truck  

New York this time of year ain't good for me  

’Cause all my friends lack self-control and empathy  

All the boys are crawlin' in some shithole in the wall again  

I missed this place more than I missed my home  

Everyone is tellin' me that I need help or therapy  

But all I need is to be left alone  


**Çeviri:**  

Adderall ve dantelli beyaz sütyenler, insanı aşık eden şeyler  

Kot pantolonunu pikap kamyonumda bıraktın  

Bu mevsimde New York bana iyi gelmiyor  

Çünkü tüm arkadaşlarım özdenetim ve empati yoksunu  

Tüm erkekler yine duvar kenarındaki bir batakhane de sürünüyor  

Bu yeri, evimi özlediğimden daha çok özledim  

Herkes bana yardıma ya da terapiye ihtiyacım olduğunu söylüyor  

Ama tek ihtiyacım olan yalnız bırakılmak  


**Analiz:**  

Bu kıta, karmaşık bir duygusal durumun tasvirini yapıyor. Şarkıcı, hızlı yaşam tarzını simgeleyen "Adderall" ve "dantelli sütyenler" gibi imgelerle aşkın yanılsamalı doğasını vurguluyor. New York'un yoğun temposu ve çevresindeki insanların duygusal olarak tükenmişliği arasında kendini kaybolmuş hissediyor. Çevresindekilerin ona terapi önerisinde bulunmasına rağmen, yalnız kalmanın onu iyileştireceğine inanıyor. Bu kıta, yalnızlık, kafa karışıklığı ve içsel huzursuzluğu anlatıyor.


---


#### **[Chorus]**


**Lyrics:**  

She’s bound to come back and haunt you forever  

There's ghosts in the windows and walls  

I've waited by the telephone all fuckin' night  

For someone that ain't ever gonna call  


**Çeviri:**  

O, sonsuza dek geri dönüp seni rahatsız edecek  

Pencerelerde ve duvarlarda hayaletler var  

Bütün lanet olası gece boyunca telefonda bekledim  

Asla aramayacak biri için  


**Analiz:**  

Nakarat, şarkıcının bir kayıp ve özlem hissiyle boğuştuğunu gösteriyor. Beklenen bir telefon çağrısının gelmeyeceğini bilse bile, içindeki umut onu beklemeye zorluyor. "Hayaletler" metaforu, geçmişte yaşadığı acı dolu anıları veya kaybettiği birini simgeliyor olabilir. Bu bölüm, terk edilmişlik, pişmanlık ve unutulamayan anılar temasını işliyor.


---


#### **[Verse 2]**


**Lyrics:**  

Remember tellin' me I was gonna hit the big time  

You died, guess you told God it was true  

Remember sittin' on your porch, you talked about your old regrets  

In Tulsa while the bad things took your brain  

It seems the quiet dreams have gotten much too heavy  

But I'm home now and I’ll hold you through the pain  


**Çeviri:**  

Bana büyük zamanları yaşayacağımı söylediğini hatırlıyorum  

Sen öldün, sanırım Tanrı'ya bunun doğru olduğunu söyledin  

Verandanda oturduğumuzu ve eski pişmanlıklarını anlattığını hatırlıyorum  

Tulsa’da, kötü şeyler zihnini ele geçirirken  

Sessiz hayaller artık çok ağır geliyormuş gibi görünüyor  

Ama artık evdeyim ve acılarında sana sarılacağım  


**Analiz:**  

İkinci kıta, geçmişte önemli biriyle yaşanan anılara ve kayıplara atıfta bulunuyor. Şarkıcı, ona umut veren birinin ölümünü anlatıyor ve bu kişinin artık hayatta olmadığını kabullenmeye çalışıyor. Tulsa, şarkıcının geçmişine dair bir simge olabilir. Bu kıtada, hatıraların ağırlığı, pişmanlık ve kaybın verdiği acı temaları öne çıkıyor. Aynı zamanda, bu acıların üstesinden gelmeye çalıştığını ve sevdiği birine destek olmayı umduğunu ifade ediyor.


---


#### **[Chorus (Tekrar)**


**Lyrics:**  

She’s bound to come back and haunt you forever  

There's ghosts in the windows and walls  

I’ve waited by the telephone all fuckin' night  

For someone that ain't ever gonna call  


**Çeviri:**  

O, sonsuza dek geri dönüp seni rahatsız edecek  

Pencerelerde ve duvarlarda hayaletler var  

Bütün lanet olası gece boyunca telefonda bekledim  

Asla aramayacak biri için  


**Analiz:**  

Nakaratın tekrarı, şarkıcının içindeki bitmeyen bekleyişi ve çaresizliği yeniden vurguluyor. Kayıplarıyla yüzleşmeye çalışsa da, anılardan kaçamayacağını ve geçmişin onu sürekli takip ettiğini hissediyor.


---


#### **[Instrumental Break]**


Bu bölümde enstrümantal bir ara veriliyor. Bu ara, şarkıcının düşüncelerini toplaması ve duygularını yoğunlaştırması için bir fırsat yaratıyor.


---


#### **[Chorus (Tekrar)]**


**Lyrics:**  

She's bound to come back and haunt you forever  

There’s ghosts in the windows and walls  

I'm waitin' by the telephone all fuckin' night  

Someone that ain't ever gonna call  


**Çeviri:**  

O, sonsuza dek geri dönüp seni rahatsız edecek  

Pencerelerde ve duvarlarda hayaletler var  

Bütün lanet olası gece boyunca telefonda bekliyorum  

Asla aramayacak biri için  


**Analiz:**  

Bu tekrarda, şarkıcı hala aynı umutsuz bekleyişi sürdürüyor. Her tekrar, onun içsel acısını ve yalnızlığını daha da derinleştiriyor, kaybettiği kişiyle yüzleşememe durumu daha belirgin hale geliyor.


---


#### **[Outro]**


**Lyrics:**  

Adderall and white-lace bras that'll makes you fall in love  

You left your blue jeans in my pickup truck  

New York this time of year ain't good for me  

'Cause all my friends lack self-control and empathy  


**Çeviri:**  

Adderall ve dantelli beyaz sütyenler, insanı aşık eden şeyler  

Kot pantolonunu pikap kamyonumda bıraktın  

Bu mevsimde New York bana iyi gelmiyor  

Çünkü tüm arkadaşlarım özdenetim ve empati yoksunu  


**Analiz:**  

Şarkı, başladığı yere geri dönerek sona eriyor. Bu döngü, şarkıcının kısır bir döngüde sıkışmış olduğunu simgeliyor. New York'un ve çevresinin duygusal tükenmişliğinden kaçmaya çalışıyor, ancak kendini hala aynı kaosun içinde buluyor.


---


### **Genel Değerlendirme:**  

Zach Bryan'ın "High Road" şarkısı, kayıp, yalnızlık, içsel kargaşa ve pişmanlık gibi ağır temalar üzerine kurulmuş. Şarkıcı, geçmişle hesaplaşmaya çalışırken, kendi içsel acıları ve karmaşık duygularıyla yüzleşiyor. Sözlerde kullanılan metaforlar, derin bir melankoli ve duygusal kırılganlık yansıtıyor. Bu şarkı, modern hayatın getirdiği kaosun içinde duygusal denge arayışını anlatıyor.



Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

DJO - END OF BEGINNING TÜRKÇE ÇEVİRİ

DJO - END OF BEGINNING TÜRKÇE ÇEVİRİ ### Kıta 1 **Lyrics:** ``` Just one more tear to cry One teardrop from my eye You better save it for The middle of the night When things aren't black-and-white Enter, Troubadour: "Remember 24?" ``` **Analizi:** Bu kıta, anlatıcının son bir gözyaşını döktüğünü ve bunu gece yarısı için saklamayı önerdiğini anlatıyor. "Things aren't black-and-white" (Şeyler siyah-beyaz değil) ifadesi, hayatın karmaşıklığına işaret ediyor. Troubadour (gezgin ozan) sahneye giriyor ve "Remember 24?" (24'ü hatırla) diyor. Bu, anlatıcının geçmişte önemli bir olayı hatırlaması gerektiğini belirtiyor olabilir. **Çeviri:** ``` Sadece bir damla gözyaşı daha Gözümden bir damla yaş Onu gece yarısı için sakla Şeyler siyah-beyaz olmadığında Gezgin Ozan sahneye girer: "24'ü hatırla?" ``` ### Koro **Lyrics:** ``` And when I'm back in Chicago, I feel it Another version of me, I was in it I wave goodbye to the end of beginning...

David Kushner - Daylight Türkçe Çeviri

David Kushner - Daylight Türkçe Çeviri **Kıta 1:** - **Sözler:**   Telling myself I won't go there     Oh, but I know that I won't care     Tryna wash away all the blood I've spilt     This lust is a burden that we both share     Two sinners can't atone from a lone prayer     Souls tied, intertwined by pride and guilt   - **Analiz:**     Bu kıta, anlatıcının içsel çatışmasını ve suçluluk duygusunu ele alıyor. Anlatıcı, yıkıcı davranışlarının farkında ve bundan kaçmanın zor olduğunu kabul ediyor. Kan, geçmişteki günahları ve eylemleri simgeliyor ve paylaşılan arzu, karşılıklı bir mücadeleyi ifade ediyor. İki günahkarın tek bir dua ile kendilerini affedemeyeceği vurgusu, gurur ve suçlulukla birbirine bağlı olan derin ahlaki ve duygusal karmaşıklığı öne çıkarıyor. - **Çeviri:**     Kendime oraya gitmeyeceğimi söylüyorum     Ama umursamayacağımı biliyorum...

Dua Lipa - Training Season Türkçe Çeviri

  Dua Lipa - Training Season Türkçe Çeviri Are you someone that I could give my heart to?   Sen benim verebileceğim biri misin? Or just the poison that I'm drawn to?   Yoksa sadece beni çeken zehre mi? It can be hard to tell the difference late at night   Farkı söylemek gece geç saatlerde zor olabilir Play fair, is that a compass in your nature?   Adil oyna, o pusula senin doğanda mı? Or are you tricky 'cause I been there   Yoksa kurnaz mısın? Çünkü ben de oradaydım And baby, I don't need to learn that lesson twice   Ve bebeğim, o dersi iki kez öğrenmeme gerek yok But if you really wanna go there   Ama gerçekten oraya gitmek istiyorsan You should know I   Bilmelisin ki ben Need someone to hold me close   Bana sarılacak birine ihtiyacım var Deeper than I've ever known   Hiç bilmediğim kadar derin Whose love feels like a rodeo   Kimin aşkı rodeo gibi hissettiriyor Knows just ...