Ana içeriğe atla

ROSÉ – gameboy TÜRKÇE ÇEVİRİ

 ROSÉ – gameboy Lyrics



If crying was fun

I'll be having the time of my life

If loving you was a jump

Yeah I probably died a hundred ten times


Gave you my favorite memories

Yeah I hate the way I let you inside

Just so you could take it for granted

Two years, now I understand it


Yeah you'll always be a gameboy

These days I don't wanna play boy

Say say what you wanna say

You're never gonna change

You'll only ever be a heartbreak, heartbreak

Yeah you'll only ever be a heartbreak, heartbreak


Yeah you got a little too good acting like a good guy

And I bought it for a minute but isn't what you made it look like

Yeah you got a cute face, and that kept me entertained

And the way you say my name

Won't lie it felt amazing

But you took my love for granted

And it took me two years to understand it


Yeah you'll always be a gameboy

These days I don't wanna play boy

Say say what you wanna say

You're never gonna change

You'll only ever be a heartbreak


Yeah you'll always be a gameboy

All day keep me on the chase boy

Say say what you wanna say

You're never gonna change

You'll only ever be a heartbreak


Shame on me should've known better

I let you play me whatever

Something's just ain't meant to be

Kinda like you and me

Yeah, yeah


Thought you would love me forever

I should've known you would never

Something's just ain't meant to be

Kinda like you and me


Yeah you'll always be a game boy

These days I don't wanna play boy

Say say what you wanna say

You're never gonna change

You'll only ever be a heartbreak


Yeah you'll always be a gameboy

All day keep me on the chase boy

Say say what you wanna say

You're never gonna change

You'll only ever be a heartbreak, heartbreak

Only ever be a heartbreak, heartbreak


1. Bölüm:

Şarkı Sözleri:
If crying was fun
I'll be having the time of my life
If loving you was a jump
Yeah I probably died a hundred ten times

Türkçe Çevirisi:
Ağlamak eğlenceli olsaydı
Hayatımın en güzel zamanını yaşıyor olurdum
Seni sevmek bir sıçrayış olsaydı
Muhtemelen yüz on kez ölürdüm.

Analiz:
Bu kıta, şarkıcının ilişkisindeki acı ve hayal kırıklıklarını dramatik bir dille ifade ediyor. Ağlamak ve sevmek gibi güçlü duygular, geçmişte yaşanan zorluklarla ilişkilendiriliyor. "Yüz on kez ölmek" gibi hiperbolik bir ifade, yaşadığı duygusal yükün büyüklüğünü vurguluyor.


2. Bölüm:

Şarkı Sözleri:
Gave you my favorite memories
Yeah I hate the way I let you inside
Just so you could take it for granted
Two years, now I understand it

Türkçe Çevirisi:
Sana en sevdiğim anılarımı verdim
Evet, seni içeri almama nefret ediyorum
Sadece onları hiçe sayman için
İki yıl geçti, şimdi anlıyorum.

Analiz:
Bu kıta, güvensizlik ve pişmanlık temalarını işler. Şarkıcı, partnerine verdiği değerin karşılık bulmamasından duyduğu üzüntüyü ifade ederken, bunu anlamanın iki yıl sürdüğünü belirtiyor. Bu, ilişkide geçen sürenin boşa gittiği hissini pekiştiriyor.


Nakarat:

Şarkı Sözleri:
Yeah you'll always be a gameboy
These days I don't wanna play boy
Say say what you wanna say
You're never gonna change
You'll only ever be a heartbreak, heartbreak

Türkçe Çevirisi:
Evet, sen her zaman bir oyun çocuğu olacaksın
Bu günlerde oyun oynamak istemiyorum
Söyle söylemek istediğini söyle
Asla değişmeyeceksin
Sen sadece bir kalp kırıklığı olacaksın, kalp kırıklığı.

Analiz:
Nakarat, partnerinin "gameboy" olarak nitelendirilmesiyle alaycı bir ton taşıyor. Partnerin oyun oynayan, ciddiyetsiz bir kişi olduğu vurgulanırken, değişmeyeceğine olan inanç dile getiriliyor. Bu, şarkıcının bir yandan kabullenişini, bir yandan da hayal kırıklığını gösteriyor.


3. Bölüm:

Şarkı Sözleri:
Yeah you got a little too good acting like a good guy
And I bought it for a minute but isn't what you made it look like
Yeah you got a cute face, and that kept me entertained
And the way you say my name
Won't lie it felt amazing

Türkçe Çevirisi:
Evet, iyi biri gibi davranmada biraz fazla iyiydin
Ve bir an için inandım, ama her şey göründüğü gibi değilmiş
Evet, sevimli bir yüzün var ve bu beni eğlendirdi
Adımı söyleyiş şeklin
Yalan söylemeyeceğim, harika hissettirdi.

Analiz:
Bu kıta, ilişkinin başlangıcındaki aldatıcı cazibeyi ve çekiciliği ele alıyor. Şarkıcı, partnerinin manipülatif davranışlarını fark ettiğini ifade ediyor. Bu bölüm, ilk izlenimlerin nasıl yanıltıcı olabileceğini vurguluyor.


4. Bölüm:

Şarkı Sözleri:
But you took my love for granted
And it took me two years to understand it

Türkçe Çevirisi:
Ama sevgimi hafife aldın
Ve bunu anlamam iki yılımı aldı.

Analiz:
Bu kısa bölüm, önceki kıtaların özeti niteliğinde. Şarkıcı, partnerinin sevgisini nasıl değersizleştirdiğini ve bunun farkına varmasının zaman aldığını ifade ediyor.


Köprü:

Şarkı Sözleri:
Shame on me should've known better
I let you play me whatever
Something's just ain't meant to be
Kinda like you and me

Türkçe Çevirisi:
Yazık bana, daha iyisini bilmeliydim
Bana oyun oynamana izin verdim, neyse
Bazı şeyler olması gereken şeyler değil
Tıpkı seninle benim gibi.

Analiz:
Bu köprü bölümü, kendini suçlama ve kadercilik temalarını işliyor. Şarkıcı, ilişkinin doğal olarak sürdürülemez olduğunu kabulleniyor. Bu, içsel bir barışma hissi yaratıyor.


Sonuç:

Şarkı Sözleri:
Thought you would love me forever
I should've known you would never
Something's just ain't meant to be
Kinda like you and me

Türkçe Çevirisi:
Sonsuza kadar beni seveceğini sanmıştım
Asla sevmeyeceğini bilmeliydim
Bazı şeyler olması gereken şeyler değil
Tıpkı seninle benim gibi.

Analiz:
Şarkı, tekrar eden bu bölümle son buluyor. Şarkıcı, partnerinden gelen sevgisizliği kabulleniyor ve ilişkiye dair beklentilerini sorguluyor. Bu, şarkının duygusal döngüsünü tamamlıyor.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

DJO - END OF BEGINNING TÜRKÇE ÇEVİRİ

DJO - END OF BEGINNING TÜRKÇE ÇEVİRİ ### Kıta 1 **Lyrics:** ``` Just one more tear to cry One teardrop from my eye You better save it for The middle of the night When things aren't black-and-white Enter, Troubadour: "Remember 24?" ``` **Analizi:** Bu kıta, anlatıcının son bir gözyaşını döktüğünü ve bunu gece yarısı için saklamayı önerdiğini anlatıyor. "Things aren't black-and-white" (Şeyler siyah-beyaz değil) ifadesi, hayatın karmaşıklığına işaret ediyor. Troubadour (gezgin ozan) sahneye giriyor ve "Remember 24?" (24'ü hatırla) diyor. Bu, anlatıcının geçmişte önemli bir olayı hatırlaması gerektiğini belirtiyor olabilir. **Çeviri:** ``` Sadece bir damla gözyaşı daha Gözümden bir damla yaş Onu gece yarısı için sakla Şeyler siyah-beyaz olmadığında Gezgin Ozan sahneye girer: "24'ü hatırla?" ``` ### Koro **Lyrics:** ``` And when I'm back in Chicago, I feel it Another version of me, I was in it I wave goodbye to the end of beginning...

David Kushner - Daylight Türkçe Çeviri

David Kushner - Daylight Türkçe Çeviri **Kıta 1:** - **Sözler:**   Telling myself I won't go there     Oh, but I know that I won't care     Tryna wash away all the blood I've spilt     This lust is a burden that we both share     Two sinners can't atone from a lone prayer     Souls tied, intertwined by pride and guilt   - **Analiz:**     Bu kıta, anlatıcının içsel çatışmasını ve suçluluk duygusunu ele alıyor. Anlatıcı, yıkıcı davranışlarının farkında ve bundan kaçmanın zor olduğunu kabul ediyor. Kan, geçmişteki günahları ve eylemleri simgeliyor ve paylaşılan arzu, karşılıklı bir mücadeleyi ifade ediyor. İki günahkarın tek bir dua ile kendilerini affedemeyeceği vurgusu, gurur ve suçlulukla birbirine bağlı olan derin ahlaki ve duygusal karmaşıklığı öne çıkarıyor. - **Çeviri:**     Kendime oraya gitmeyeceğimi söylüyorum     Ama umursamayacağımı biliyorum...

Dua Lipa - Training Season Türkçe Çeviri

  Dua Lipa - Training Season Türkçe Çeviri Are you someone that I could give my heart to?   Sen benim verebileceğim biri misin? Or just the poison that I'm drawn to?   Yoksa sadece beni çeken zehre mi? It can be hard to tell the difference late at night   Farkı söylemek gece geç saatlerde zor olabilir Play fair, is that a compass in your nature?   Adil oyna, o pusula senin doğanda mı? Or are you tricky 'cause I been there   Yoksa kurnaz mısın? Çünkü ben de oradaydım And baby, I don't need to learn that lesson twice   Ve bebeğim, o dersi iki kez öğrenmeme gerek yok But if you really wanna go there   Ama gerçekten oraya gitmek istiyorsan You should know I   Bilmelisin ki ben Need someone to hold me close   Bana sarılacak birine ihtiyacım var Deeper than I've ever known   Hiç bilmediğim kadar derin Whose love feels like a rodeo   Kimin aşkı rodeo gibi hissettiriyor Knows just ...