Ana içeriğe atla

ROSÉ - too bad for us TÜRKÇE ÇEVİRİ

ROSÉ - too bad for us Lyrics



And it crept up on us

In the way that it does

And the moment disappeared

In the desert of us

All our tears turned to dust

Now the roses don’t grow here

I guess that love does what it wants 

And that’s just too bad for us


Was it all just slight of hand

Another trick that fate has played on us again 

Two heads in the sand

I hear you talkin but I just can’t understand


Caught in no man’s land 

Between the wires 

Comin under friendly fire 

Can’t go forward

Can’t go back again


And it crept up on us

In the way that it does

And the moment disappeared

In the desert of us

All our tears turned to dust

Now the roses don’t grow here

I guess that love does what it wants 

And that’s just too bad for us


Flying high with both eyes closed

Almost touched the sun I guess we got too close 

Now I’m dancing on my own

But the music’s not as good when you’re alone


Caught in no man’s land 

Between the wires 

Comin under friendly fire 

Can’t go forward

Can’t go back again


And it crept up on us 

In the way that it does

And the moment disappeared

In the desert of us

All our tears turned to dust

Now the roses don’t grow here

I guess that love does what it wants 

And that’s just too bad for us


We wanna talk but we don’t wanna listen

We play pretend but we both know it’s missin 

If love burns too bright it burns out in a minute 

At least that’s what I tell myself


We wanna talk but we don’t wanna listen

We play pretend but we both know it’s missin 

If love burns too bright it burns out in a minute 

At least that’s what I tell myself


And it crept up on us

In the way that it does

And the moment disappeared

In the desert of us

All our tears turned to dust

Now the roses don’t grow here

I guess that love does what it wants 

And that’s just too bad for us


1. Kıta:

"And it crept up on us
In the way that it does
And the moment disappeared
In the desert of us
All our tears turned to dust
Now the roses don’t grow here
I guess that love does what it wants
And that’s just too bad for us"

Çeviri: "Bize sinsice yaklaştı
Hep yaptığı şekilde
Ve o an kayboldu
Bizim çölümüzde
Tüm gözyaşlarımız toza dönüştü
Şimdi burada güller büyümüyor
Sanırım aşk ne isterse onu yapar
Ve bu bizim için çok kötü."

Analiz:
Bu kıta, ilişkinin yavaşça, fark edilmeden kötüleştiğini anlatıyor. Bir zamanlar olan güzel anlar artık kaybolmuş, gözyaşları bile silinmiş ve artık o anların geride hiçbir şey kalmamış. Burada, aşkın kontrolsüzlüğü ve belirsizliği vurgulanıyor; "Aşk ne isterse onu yapar" ifadesi, aşkın bazen insanların istediklerinden bağımsız olarak yönlendirdiğini gösteriyor.


2. Kıta:

"Was it all just slight of hand
Another trick that fate has played on us again
Two heads in the sand
I hear you talkin but I just can’t understand"

Çeviri: "Her şey sadece bir aldatmaca mıydı?
Yine kaderin oynadığı bir numara mı?
İki kafa kumda
Sana ne söylediğini duyuyorum ama anlamıyorum."

Analiz:
Bu kıta, ilişkinin başında yaşananların gerçekliğine dair şüpheleri dile getiriyor. "Aldatmaca" ve "kaderin numarası" ifadeleri, ilişkinin başlangıcının aslında bir yanılsama veya yanıltıcı bir durum olduğunu düşündürüyor. Ayrıca, iki tarafın birbirini anlamadığı ve iletişimde zorluk yaşadığı bir durumu yansıtıyor.


3. Kıta:

"Caught in no man’s land
Between the wires
Comin under friendly fire
Can’t go forward
Can’t go back again"

Çeviri: "Hiçbir erkeğin toprağında sıkıştık
Tellerin arasında
Dost ateşi altındayız
İleri gidemiyoruz
Geri de gidemiyoruz."

Analiz:
Bu kıta, ilişkinin çıkmaza girdiğini simgeliyor. "Hiçbir erkeğin toprağında" ve "dost ateşi altındayız" ifadeleri, tarafların birbirlerine zarar verdiği, ancak geri dönmenin de imkansız olduğu bir durumu anlatıyor. İleriye ya da geriye gitme seçeneği olmadığı bir yerdesiniz. Bu, ilişkinin içinden çıkılmaz bir hal aldığına dair güçlü bir anlatım.


4. Kıta:

"Flying high with both eyes closed
Almost touched the sun I guess we got too close
Now I’m dancing on my own
But the music’s not as good when you’re alone"

Çeviri: "İki gözüm kapalı yükseklerde uçuyordum
Neredeyse güneşe dokundum, sanırım çok yaklaştık
Şimdi kendi başıma dans ediyorum
Ama müzik yalnızken eskisi kadar güzel değil."

Analiz:
Burada, başta her şeyin harika olduğunu, ancak sonunda büyük bir hayal kırıklığına uğradıklarını anlatıyor. "Güneşe dokunmak" metaforu, çok fazla risk aldıklarını ve bunun sonucunda bir şeylerin bozulduğunu ima ediyor. "Yalnızken müzik eskisi kadar güzel değil" ifadesi, yalnız kalmanın ve kaybedilen bir şeyin ardından yaşanan boşluğu yansıtıyor.


5. Kıta:

"We wanna talk but we don’t wanna listen
We play pretend but we both know it’s missin
If love burns too bright it burns out in a minute
At least that’s what I tell myself"

Çeviri: "Konuşmak istiyoruz ama dinlemek istemiyoruz
Rol yapıyoruz ama ikimiz de eksik olduğunu biliyoruz
Eğer aşk çok parlarsa bir dakika içinde söner
En azından kendime söylediğim şey bu."

Analiz:
Bu kıta, ilişkinin iki tarafı arasında iletişimsizlik ve duygu eksikliğini vurguluyor. "Rol yapıyoruz" ifadesi, birbirlerine gerçek duygularını ve ihtiyaçlarını ifade etmek yerine sahte bir şeyler sunmayı ifade ediyor. Ayrıca, aşkın yoğun ve hızlı bir şekilde yanıp sönen bir şey olduğunu kabul etme teması var.


6. Kıta:

"And it crept up on us
In the way that it does
And the moment disappeared
In the desert of us
All our tears turned to dust
Now the roses don’t grow here
I guess that love does what it wants
And that’s just too bad for us"

Çeviri: "Bize sinsice yaklaştı
Hep yaptığı şekilde
Ve o an kayboldu
Bizim çölümüzde
Tüm gözyaşlarımız toza dönüştü
Şimdi burada güller büyümüyor
Sanırım aşk ne isterse onu yapar
Ve bu bizim için çok kötü."

Analiz:
Bu kıta, şarkının ana temasını tekrar vurguluyor: aşkın kontrolsüz gücü ve ilişkiyi yok edişi. "Bizim çölümüzde" ifadesi, ilişkideki duygusal kuraklığı ve boşluğu temsil ediyor. Güllerin büyümemesi, aşkın bitişi ve kaybı ile ilişkilendiriliyor.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

DJO - END OF BEGINNING TÜRKÇE ÇEVİRİ

DJO - END OF BEGINNING TÜRKÇE ÇEVİRİ ### Kıta 1 **Lyrics:** ``` Just one more tear to cry One teardrop from my eye You better save it for The middle of the night When things aren't black-and-white Enter, Troubadour: "Remember 24?" ``` **Analizi:** Bu kıta, anlatıcının son bir gözyaşını döktüğünü ve bunu gece yarısı için saklamayı önerdiğini anlatıyor. "Things aren't black-and-white" (Şeyler siyah-beyaz değil) ifadesi, hayatın karmaşıklığına işaret ediyor. Troubadour (gezgin ozan) sahneye giriyor ve "Remember 24?" (24'ü hatırla) diyor. Bu, anlatıcının geçmişte önemli bir olayı hatırlaması gerektiğini belirtiyor olabilir. **Çeviri:** ``` Sadece bir damla gözyaşı daha Gözümden bir damla yaş Onu gece yarısı için sakla Şeyler siyah-beyaz olmadığında Gezgin Ozan sahneye girer: "24'ü hatırla?" ``` ### Koro **Lyrics:** ``` And when I'm back in Chicago, I feel it Another version of me, I was in it I wave goodbye to the end of beginning...

David Kushner - Daylight Türkçe Çeviri

David Kushner - Daylight Türkçe Çeviri **Kıta 1:** - **Sözler:**   Telling myself I won't go there     Oh, but I know that I won't care     Tryna wash away all the blood I've spilt     This lust is a burden that we both share     Two sinners can't atone from a lone prayer     Souls tied, intertwined by pride and guilt   - **Analiz:**     Bu kıta, anlatıcının içsel çatışmasını ve suçluluk duygusunu ele alıyor. Anlatıcı, yıkıcı davranışlarının farkında ve bundan kaçmanın zor olduğunu kabul ediyor. Kan, geçmişteki günahları ve eylemleri simgeliyor ve paylaşılan arzu, karşılıklı bir mücadeleyi ifade ediyor. İki günahkarın tek bir dua ile kendilerini affedemeyeceği vurgusu, gurur ve suçlulukla birbirine bağlı olan derin ahlaki ve duygusal karmaşıklığı öne çıkarıyor. - **Çeviri:**     Kendime oraya gitmeyeceğimi söylüyorum     Ama umursamayacağımı biliyorum...

Dua Lipa - Training Season Türkçe Çeviri

  Dua Lipa - Training Season Türkçe Çeviri Are you someone that I could give my heart to?   Sen benim verebileceğim biri misin? Or just the poison that I'm drawn to?   Yoksa sadece beni çeken zehre mi? It can be hard to tell the difference late at night   Farkı söylemek gece geç saatlerde zor olabilir Play fair, is that a compass in your nature?   Adil oyna, o pusula senin doğanda mı? Or are you tricky 'cause I been there   Yoksa kurnaz mısın? Çünkü ben de oradaydım And baby, I don't need to learn that lesson twice   Ve bebeğim, o dersi iki kez öğrenmeme gerek yok But if you really wanna go there   Ama gerçekten oraya gitmek istiyorsan You should know I   Bilmelisin ki ben Need someone to hold me close   Bana sarılacak birine ihtiyacım var Deeper than I've ever known   Hiç bilmediğim kadar derin Whose love feels like a rodeo   Kimin aşkı rodeo gibi hissettiriyor Knows just ...