Ana içeriğe atla

Alan Walker, Faouzia - Last Song TÜRKÇE ÇEVİRİ

 Alan Walker, Faouzia - Last Song TÜRKÇE ÇEVİRİ



VERSE ONE

Your words are paper thin 

You play them like a tiny violin (Drive your future melodies within)


Underneath my skin 

I'm falling for the sound with no defense 


PRE:

And I, I memorized 

My favorite lines 

And i play them over and over again 


Time after time 

A long goodbye 

But It don’t have to end.


HOOK

Let the strings play, 

and the bass drum roar 

Tell me you'll stay 

For one more encore 

Promise on hearts that you broke, this won't

Be our last song 

Our la la la last song 


Let the bells ring 

Harmonies echo 

Carried by wings 

Of the lies you told 

Promise on hearts that you broke, this won't

Be our last song 

Our la la la last song 


POST

La la la 

La la la


VERSE TWO

I hardly catch my breath 

Before i'm in the choir like all the rest 


do what you do best 

Play on every string inside my chest 


PRE 2

and time 

Time after time 

A long goodbye 

But this is where it ends


VERSE ONE (Birinci Kıta)

Orijinal Sözler:
Your words are paper thin
You play them like a tiny violin (Drive your future melodies within)

Underneath my skin
I'm falling for the sound with no defense


Türkçe Çeviri:
Sözlerin ince bir kağıt gibi
Onları küçük bir keman gibi çalıyorsun (Gelecek melodilerini içeriye sür)

Derimin altında
Savunmasız bir şekilde bu sese kapılıyorum


Analiz:
Bu kıtada, anlatıcı, karşı tarafın sözlerini "ince bir kağıt" ve "küçük bir keman" metaforlarıyla tarif ederek samimiyetsizliklerini vurguluyor. Karşı tarafın manipülatif davranışları, müzikle özdeşleştirilerek eleştiriliyor. "Derimin altında" ifadesi, bu durumun ne kadar derin bir etki bıraktığını gösteriyor. Savunmasızlık ve teslimiyet, anlatıcının duygusal durumunu tanımlıyor.


PRE (Ön Nakarat)

Orijinal Sözler:
And I, I memorized
My favorite lines
And I play them over and over again

Time after time
A long goodbye
But It don’t have to end.


Türkçe Çeviri:
Ve ben, ezberledim
En sevdiğim satırları
Ve onları tekrar tekrar çalıyorum

Zaman geçtikçe
Uzun bir veda
Ama bitmek zorunda değil.


Analiz:
Anlatıcı, sevdiği anıları veya anları bir "favori satır" olarak tanımlıyor ve bunları zihninde sürekli olarak tekrar ediyor. Bu, geçmişe duyulan özlem ve o anlardan kopamama halini simgeliyor. "Uzun bir veda" ifadesi, ilişkinin yavaşça sona erdiğini ima ederken, "bitmek zorunda değil" sözleri umut ışığını koruyor.


HOOK (Nakarat)

Orijinal Sözler:
Let the strings play,
and the bass drum roar
Tell me you'll stay
For one more encore

Promise on hearts that you broke, this won't
Be our last song
Our la la la last song

Let the bells ring
Harmonies echo
Carried by wings
Of the lies you told

Promise on hearts that you broke, this won't
Be our last song
Our la la la last song


Türkçe Çeviri:
Bırak teller çalsın
Ve bas davul gümbürdesin
Kalmanı söyle
Bir kez daha sahneye dönmek için

Kırdığın kalpler üzerine yemin et, bu
Bizim son şarkımız olmayacak
Bizim la la la son şarkımız

Bırak çanlar çalsın
Harmoni yankılansın
Kanatlarla taşınsın
Söylediğin yalanlar

Kırdığın kalpler üzerine yemin et, bu
Bizim son şarkımız olmayacak
Bizim la la la son şarkımız


Analiz:
Nakaratta müzik metaforlarıyla duygu dolu bir çağrı yapılıyor. "Teller," "bas davul," ve "çanlar," ilişkideki duygusal yoğunluğu ifade ederken, "kırdığın kalpler üzerine yemin et" ifadesi, geçmişte yaşanan acılara rağmen yeni bir şans istemeyi temsil ediyor. "Son şarkı" ifadesi, ilişkinin bitişini kabullenmek istemeyen bir umudu ifade ediyor.


POST (Post)

Orijinal Sözler:
La la la
La la la


Türkçe Çeviri:
La la la
La la la


Analiz:
Post kısmı, şarkının hafif bir nefes alma ve ritmik bir geçiş anı olarak hizmet ediyor. Sözlerin basitliği, melodinin etkisine dikkat çekiyor ve dinleyiciye duyguları hissetmesi için bir alan sunuyor.


VERSE TWO (İkinci Kıta)

Orijinal Sözler:
I hardly catch my breath
Before I'm in the choir like all the rest

Do what you do best
Play on every string inside my chest


Türkçe Çeviri:
Nefesimi zar zor alıyorum
Kendimi tüm diğerleri gibi koroya katılmış bulmadan önce

En iyi yaptığın şeyi yap
Göğsümdeki her bir tel üzerinde oyna


Analiz:
İkinci kıta, anlatıcının yoğun duygusal deneyimini ve bu deneyimin müzikal metaforlarla aktarımını sürdürüyor. "Koroya katılmak" ifadesi, anlatıcının diğer insanlar gibi bu ilişkinin etkisinde kalmasını ifade ediyor. "Göğsümdeki her bir tel üzerinde oyna" sözleri, karşı tarafın manipülatif gücüne vurgu yapıyor. Bu, bir yandan teslimiyet bir yandan da hayranlık içeriyor.


PRE 2 (Ön Nakarat 2)

Orijinal Sözler:
And time
Time after time
A long goodbye
But this is where it ends.


Türkçe Çeviri:
Ve zaman
Zaman geçtikçe
Uzun bir veda
Ama burada bitiyor.


Analiz:
Bu bölüm, hikayede bir dönüm noktasını ifade ediyor. Önceki umutlu ifadelerin aksine, "burada bitiyor" sözleriyle bir kabulleniş hissi ortaya çıkıyor. Bu, anlatıcının ilişkinin sona erdiğini ve devam etme ihtimalinin kalmadığını düşündüğünü ima ediyor.


Genel Analiz:

"Last Song," aşk, ayrılık ve umut temalarını müzik metaforlarıyla anlatan bir şarkıdır. Her kıtada ilişkilerdeki zorluklar, duygusal bağlar ve içsel çatışmalar işleniyor. Şarkı, son gibi görünen anlarda bile umudu koruma çabası ve geçmişin ağırlığını taşıma durumunu duygusal bir şekilde ifade ediyor.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Lord Huron - The Night We Met Türkçe Çeviri

  Lord Huron - The Night We Met Türkçe Çeviri  I am not the only traveler tek gezgin ben değilim Who has not repaid his debt borcunu ödememiş olan I've been searching for a trail to follow again tekrar takip etmek için bir iz arıyordum Take me back to the night we met beni tanıştığımız geceye geri götür And then I can tell myself ve sonra kendime söyleyebilirim What the hell I'm supposed to do ne halt etmemi bekliyorsun And then I can tell myself ve sonra kendime söyleyebilirim Not to ride along with you seninle gelmemek için I had all and then most of you, some and now none of you sana ve sonra daha fazlana sahiptim, birazına ve şimdi hiçbir şeyine Take me back to the night we met beni tanıştığımız geceye geri götür I don't know what I'm supposed to do, haunted by the ghost of you ne yapmam gerektiğini bilmiyorum, senin hayaletine musallat oldum Oh, take me back to the night we met beni tanıştığımız geceye geri götür When the night was full of terrors gece dehşetlerle ...

Dua Lipa - Training Season Türkçe Çeviri

  Dua Lipa - Training Season Türkçe Çeviri Are you someone that I could give my heart to?   Sen benim verebileceğim biri misin? Or just the poison that I'm drawn to?   Yoksa sadece beni çeken zehre mi? It can be hard to tell the difference late at night   Farkı söylemek gece geç saatlerde zor olabilir Play fair, is that a compass in your nature?   Adil oyna, o pusula senin doğanda mı? Or are you tricky 'cause I been there   Yoksa kurnaz mısın? Çünkü ben de oradaydım And baby, I don't need to learn that lesson twice   Ve bebeğim, o dersi iki kez öğrenmeme gerek yok But if you really wanna go there   Ama gerçekten oraya gitmek istiyorsan You should know I   Bilmelisin ki ben Need someone to hold me close   Bana sarılacak birine ihtiyacım var Deeper than I've ever known   Hiç bilmediğim kadar derin Whose love feels like a rodeo   Kimin aşkı rodeo gibi hissettiriyor Knows just ...

RAYE, 070 Shake- Escapism. Türkçe Çeviri 

  RAYE, 070 Shake- Escapism. Türkçe Çeviri  Sleazin' and teasin', I'm sittin' on him aşağılık ve dalga geçiyorum, onun üzerine oturuyorum All of my diamonds are drippin' on him tüm elmaslarım onun üzerine damlıyor I met him at the bar, it was twelve or something onunla barda tanıştım, saat on ikiydi ya da öyle bir şeydi I ordered two more wines 'cause tonight, I want him iki şarap daha sipariş ettim çünkü bu gece, onu istiyorum A little context if you care to listen dinlemek istersen biraz olaydan bahsedeyim I find myself in a shit position kendimi boktan bir pozisyonda buluyorum The man that I love sat me down last night sevdiğim adam dün gece beni karşısına oturttu And he told me that it's over, dumb decision ve bana bittiğini söyledi, aptalca bir karar And I don't wanna feel how my heart is rippin' ve kalbimin nasıl attığını hissetmek istemiyorum Fact, I don't wanna feel, so I stick to sippin' aslında, hissetmek istemiyorum, bu yüzden yudu...