Ana içeriğe atla

Miley Cyrus – Prelude Türkçe Çeviri

Miley Cyrus – Prelude Türkçe Çeviri

Like when following an image from a train
Bir trenden bir görüntüyü takip etmek gibi

Your eyes can't keep the passing landscapes
Gözlerin geçip giden manzaraları tutamaz

From being swallowed into endless distance
Onların sonsuz mesafeye yutulmasını engelleyemez

Like when holding a fist full of ashes
Bir avuç dolusu külü tutmak gibi

Your hands can't save the things that have already been dissolved into air
Ellerin çoktan havaya karışmış şeyleri kurtaramaz

Like when facing the sun through a window
Bir pencere ardından güneşe bakmak gibi

Your skin feels warmth
Tenin sıcaklığı hisseder

But it can't be in the world that its warmth has made alive
Ama bu sıcaklığın canlandırdığı dünyada olamaz

Like walking alone through a lucid dream
Berrak bir rüyanın içinde tek başına yürümek gibi

Like saying your name aloud in an empty room
Boş bir odada adını yüksek sesle söylemek gibi

Like witnessing my body standing in a mirror
Aynada bedenimin ayakta durduğunu görmek gibi

Aching to be seen, aching to become real
Görülmeyi arzulamak, gerçek olmayı istemek gibi

But the beauty one finds alone
Ama insanın yalnızken bulduğu güzellik

Is a prayer that longs to be shared
Paylaşılmayı arzulayan bir dua gibidir


Genel Anlam – Şarkı Ne Anlatıyor?

Prelude” bir giriş parçası gibi, içsel bir monolog veya şiirsel bir meditasyon havasında. Miley Cyrus burada zaman, kayıp, gerçeklik ve yalnızlık temalarına dokunuyor. Şarkı:

  • Geçmişi tutamamanın acısını,

  • Hayatın akıp gidişini gözle izleyip müdahale edememeyi,

  • Yalnızlıkta bulunan güzelliğin bile paylaşılmadıkça eksik kaldığını,

  • Ve bireyin görünme, gerçek olma, tanınma arzusunu
    dile getiriyor.

Her metafor (örneğin tren, kül, pencere, rüya, ayna) birer geçiş, varlık-yokluk ve içsel farkındalık sembolü. Son satır, yalnız bulunmuş güzelliğin bile bir dua gibi paylaşıma muhtaç olduğunu vurgulayarak duygusal bir kapanış yapıyor.

Bu parça, derin bir iç gözlem ve insanın varoluşsal yalnızlığı üzerine düşünsel bir davet sunuyor.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Lord Huron - The Night We Met Türkçe Çeviri

  Lord Huron - The Night We Met Türkçe Çeviri  I am not the only traveler tek gezgin ben değilim Who has not repaid his debt borcunu ödememiş olan I've been searching for a trail to follow again tekrar takip etmek için bir iz arıyordum Take me back to the night we met beni tanıştığımız geceye geri götür And then I can tell myself ve sonra kendime söyleyebilirim What the hell I'm supposed to do ne halt etmemi bekliyorsun And then I can tell myself ve sonra kendime söyleyebilirim Not to ride along with you seninle gelmemek için I had all and then most of you, some and now none of you sana ve sonra daha fazlana sahiptim, birazına ve şimdi hiçbir şeyine Take me back to the night we met beni tanıştığımız geceye geri götür I don't know what I'm supposed to do, haunted by the ghost of you ne yapmam gerektiğini bilmiyorum, senin hayaletine musallat oldum Oh, take me back to the night we met beni tanıştığımız geceye geri götür When the night was full of terrors gece dehşetlerle ...

Dua Lipa - Training Season Türkçe Çeviri

  Dua Lipa - Training Season Türkçe Çeviri Are you someone that I could give my heart to?   Sen benim verebileceğim biri misin? Or just the poison that I'm drawn to?   Yoksa sadece beni çeken zehre mi? It can be hard to tell the difference late at night   Farkı söylemek gece geç saatlerde zor olabilir Play fair, is that a compass in your nature?   Adil oyna, o pusula senin doğanda mı? Or are you tricky 'cause I been there   Yoksa kurnaz mısın? Çünkü ben de oradaydım And baby, I don't need to learn that lesson twice   Ve bebeğim, o dersi iki kez öğrenmeme gerek yok But if you really wanna go there   Ama gerçekten oraya gitmek istiyorsan You should know I   Bilmelisin ki ben Need someone to hold me close   Bana sarılacak birine ihtiyacım var Deeper than I've ever known   Hiç bilmediğim kadar derin Whose love feels like a rodeo   Kimin aşkı rodeo gibi hissettiriyor Knows just ...

DJO - END OF BEGINNING TÜRKÇE ÇEVİRİ

DJO - END OF BEGINNING TÜRKÇE ÇEVİRİ ### Kıta 1 **Lyrics:** ``` Just one more tear to cry One teardrop from my eye You better save it for The middle of the night When things aren't black-and-white Enter, Troubadour: "Remember 24?" ``` **Analizi:** Bu kıta, anlatıcının son bir gözyaşını döktüğünü ve bunu gece yarısı için saklamayı önerdiğini anlatıyor. "Things aren't black-and-white" (Şeyler siyah-beyaz değil) ifadesi, hayatın karmaşıklığına işaret ediyor. Troubadour (gezgin ozan) sahneye giriyor ve "Remember 24?" (24'ü hatırla) diyor. Bu, anlatıcının geçmişte önemli bir olayı hatırlaması gerektiğini belirtiyor olabilir. **Çeviri:** ``` Sadece bir damla gözyaşı daha Gözümden bir damla yaş Onu gece yarısı için sakla Şeyler siyah-beyaz olmadığında Gezgin Ozan sahneye girer: "24'ü hatırla?" ``` ### Koro **Lyrics:** ``` And when I'm back in Chicago, I feel it Another version of me, I was in it I wave goodbye to the end of beginning...