Ana içeriğe atla

Olivia Rodrigo - making the bed Türkçe Çeviri 

 

Olivia Rodrigo - making the bed Türkçe Çeviri 


Want it, so I got it, did it, so it's done

istedim, bu yüzden aldım, yaptım, bu yüzden bitti

Another thing I ruined, I used to do for fun

mahvettiğim başka bir şey, önceden eğlenmek için yapardım

Another piece of plastic I could just throw away

uzağa fırtlattığım başka bir plastik parçası

Another conversation with nothing good to say

iyi bir şey denilmeyecek başka bir konuşma

I thought it, so I said it, took it 'cause I can

düşündüm, bu yüzden söyledim, aldım çünkü yapabilirim

Another day pretendin' I'm older than I am

olduğumdan daha büyük davrandığım başka bir gün

Another perfect moment that doesn't feel like mine

benim gibi hissetmeyen başka mükemmel bir gün

Another thing I forced to be a sign

imzalamak için zorlandığım başka bir şey


Well, sometimes I feel like I don't wanna be where I am

bazen olduğum yerde olmak istemiyormuş gibi hissediyorum 

Gettin' drunk at a club with my fair-weather friends

güzel havalarda arkadaşlarımla kulüpte sarhoş olmak

Push away all the people who know me the best

beni en iyi tanıyan tüm insanları uzaklaştırmak

But it's me who's been makin' the bed

ama yatağı yapan benim

I'm so tired of bein' the girl that I am

olduğum kız olmaktan o kadar yoruldum ki

Every good thing has turned into somethin' I dread

her iyi şey korktuğum bir şeye dönüştü

And I'm playin' the victim so well in my head

ve kurbanı kafamda çok iyi oynuyorum

But it's me who's been makin' the bed

ama yatağı yapan benim


Me who's been makin' the bed

yatağı yapan benim

Pull the sheets over my head, yeah

çarşafları başımın üzerinden çek

Makin' the bed

yatağı yapan


And every night, I wake up from this one recurrin' dream

ve her gece, bu tekrarlanan rüyadan uyanıyorum

Where I'm drivin' through the city, and the brakes go out on me

şehrin içinden geçtiğim ve frenlerin üzerimde söndüğü yer

I can't stop at the red light, can't swerve off the road

kırmızı ışıkta duramam, yoldan sapamam

I read somewhere it's 'cause my life feels so out of control

bir yerde okudum çünkü hayatım kontrolden çıkmış gibi geliyor

And I tell someone I love them just as a distraction

ve birine onları sadece dikkat dağıtmak için sevdiğimi söylüyorum

They tell me that they love me like I'm some tourist attraction

beni turistik bir yermişim gibi sevdiklerini söylüyorlar

They're changin' my machinery, and I just let it happen

makinemi değiştiriyorlar ve ben bunun olmasına izin verdim

I got the things I wanted, it's just not what I imagined

istediğim şeyleri aldım, hayal ettiğim gibi değil


Well, sometimes I feel like I don't wanna be where I am

bazen olduğum yerde olmak istemiyormuş gibi hissediyorum 

Gettin' drunk at a club with my fair-weather friends

güzel havalarda arkadaşlarımla kulüpte sarhoş olmak

Push away all the people who know me the best

beni en iyi tanıyan tüm insanları uzaklaştırmak

But it's me who's been makin' the bed

ama yatağı yapan benim

I'm so tired of bein' the girl that I am

olduğum kız olmaktan o kadar yoruldum ki

Every good thing has turned into somethin' I dread

her iyi şey korktuğum bir şeye dönüştü

And I'm playin' the victim so well in my head

ve kurbanı kafamda çok iyi oynuyorum

But it's me who's been makin' the bed

ama yatağı yapan benim


Me who's been makin' the bed

yatağı yapan benim

Pull the sheets over my head, yeah

çarşafları başımın üzerinden çek

Makin' the bed

yatağı yapan


Sometimes I feel like I don't wanna be where I am 

bazen olduğum yerde olmak istemiyormuş gibi hissediyorum 

Countin' all of the beautiful things I regret

pişman olduğum tüm güzel şeyleri sayıyorum

But it's me who's been makin' the bed

ama yatağı yapan benim

Me who's been makin' the bed

yatağı yapan benim

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

DJO - END OF BEGINNING TÜRKÇE ÇEVİRİ

DJO - END OF BEGINNING TÜRKÇE ÇEVİRİ ### Kıta 1 **Lyrics:** ``` Just one more tear to cry One teardrop from my eye You better save it for The middle of the night When things aren't black-and-white Enter, Troubadour: "Remember 24?" ``` **Analizi:** Bu kıta, anlatıcının son bir gözyaşını döktüğünü ve bunu gece yarısı için saklamayı önerdiğini anlatıyor. "Things aren't black-and-white" (Şeyler siyah-beyaz değil) ifadesi, hayatın karmaşıklığına işaret ediyor. Troubadour (gezgin ozan) sahneye giriyor ve "Remember 24?" (24'ü hatırla) diyor. Bu, anlatıcının geçmişte önemli bir olayı hatırlaması gerektiğini belirtiyor olabilir. **Çeviri:** ``` Sadece bir damla gözyaşı daha Gözümden bir damla yaş Onu gece yarısı için sakla Şeyler siyah-beyaz olmadığında Gezgin Ozan sahneye girer: "24'ü hatırla?" ``` ### Koro **Lyrics:** ``` And when I'm back in Chicago, I feel it Another version of me, I was in it I wave goodbye to the end of beginning...

David Kushner - Daylight Türkçe Çeviri

David Kushner - Daylight Türkçe Çeviri **Kıta 1:** - **Sözler:**   Telling myself I won't go there     Oh, but I know that I won't care     Tryna wash away all the blood I've spilt     This lust is a burden that we both share     Two sinners can't atone from a lone prayer     Souls tied, intertwined by pride and guilt   - **Analiz:**     Bu kıta, anlatıcının içsel çatışmasını ve suçluluk duygusunu ele alıyor. Anlatıcı, yıkıcı davranışlarının farkında ve bundan kaçmanın zor olduğunu kabul ediyor. Kan, geçmişteki günahları ve eylemleri simgeliyor ve paylaşılan arzu, karşılıklı bir mücadeleyi ifade ediyor. İki günahkarın tek bir dua ile kendilerini affedemeyeceği vurgusu, gurur ve suçlulukla birbirine bağlı olan derin ahlaki ve duygusal karmaşıklığı öne çıkarıyor. - **Çeviri:**     Kendime oraya gitmeyeceğimi söylüyorum     Ama umursamayacağımı biliyorum...

Dua Lipa - Training Season Türkçe Çeviri

  Dua Lipa - Training Season Türkçe Çeviri Are you someone that I could give my heart to?   Sen benim verebileceğim biri misin? Or just the poison that I'm drawn to?   Yoksa sadece beni çeken zehre mi? It can be hard to tell the difference late at night   Farkı söylemek gece geç saatlerde zor olabilir Play fair, is that a compass in your nature?   Adil oyna, o pusula senin doğanda mı? Or are you tricky 'cause I been there   Yoksa kurnaz mısın? Çünkü ben de oradaydım And baby, I don't need to learn that lesson twice   Ve bebeğim, o dersi iki kez öğrenmeme gerek yok But if you really wanna go there   Ama gerçekten oraya gitmek istiyorsan You should know I   Bilmelisin ki ben Need someone to hold me close   Bana sarılacak birine ihtiyacım var Deeper than I've ever known   Hiç bilmediğim kadar derin Whose love feels like a rodeo   Kimin aşkı rodeo gibi hissettiriyor Knows just ...