Queen - Bohemian Rhapsody Türkçe Çeviri
Is this the real life?
bu gerçek hayat mı?
Is this just fantasy?
bu sadece bir hayal mi?
Caught in a landslide
heyelana yakalandım
No escape from reality
gerçeklikten kaçış yok
Open your eyes
gözlerini aç
Look up to the skies and see
gökyüzüne bak ve gör
I'm just a poor boy, I need no sympathy
ben sadece zavallı bir çocuğum, sempatiye ihtiyacım yok
Because I'm easy come, easy go
çünkü ben haydan gelip, huya gidenim
Little high, little low
biraz yüksek, biraz alçak
Any way the wind blows
rüzgarın estiği her şekilde
Doesn't really matter to me, to me
benim için gerçekten önemli değil, benim için
Mama, just killed a man
anne, az önce bir adamı öldürdüm
Put a gun against his head
kafasına bir silah dayadım
Pulled my trigger, now he's dead
tetiği çektim, şimdi o ölü
Mama, life had just begun
anne, hayat daha şimdi başladı
But now I've gone and thrown it all away
ama şimdi gittim ve hepsini çöpe attım
Mama, oo
anne
Didn't mean to make you cry
seni ağlatmak istemedim
If I'm not back again this time tomorrow
eğer yarın bu sefer geri dönmezsem
Carry on, carry on as if nothing really matters
devam et, hiçbir şeyin önemi yokmuş gibi devam et
Too late, my time has come
çok geç, zamanım geldi
Sends shivers down my spine
tüylerimi diken diken ediyor
Body's aching all the time
vücudum her zaman ağrıyor
Goodbye, everybody, I've got to go
hoşça kalın millet, gitmem gerek
Gotta leave you all behind and face the truth
hepinizi geride bırakıp gerçekle yüzleşmeliyim
Mama, ooh (Any way the wind blows)
anne, (rüzgarın estiği her şekilde)
I don't wanna die
ölmek istemiyorum
I sometimes wish I'd never been born at all
bazen hiç doğmamış olmayı diliyorum
I see a little silhouetto of a man
bir adamın küçük bir siluetini görüyorum
Scaramouche, Scaramouche, will you do the Fandango?
Scaramouche, Scaramouche, Fandango yapacak mısın?
Thunderbolt and lightning very, very frightening me
yıldırım ve şimşek beni çok ama çok korkutuyor
(Galileo) Galileo
(Galileo) Galileo
Galileo Figaro
Magnifico-o-o-o-o
muhteşem
I'm just a poor boy, nobody loves me
ben sadece zavallı bir çocuğum, kimse beni sevmez
He's just a poor boy from a poor family
o sadece zavallı bir aileden gelen zavallı bir çocuk
Spare him his life from this monstrosity
hayatını bu canavarlıktan kurtar
Easy come, easy go, will you let me go?
haydan gelen, huya gider, beni bırakır mısın?
Bismillah! No, we will not let you go (Let him go!)
Bismillah! hayır, gitmene izin vermeyeceğiz (bırak gitsin!)
Bismillah! We will not let you go (Let him go!)
Bismillah! gitmene izin vermeyeceğiz (bırak gitsin!)
Bismillah! We will not let you go (Let me go!)
Bismillah! gitmene izin vermeyeceğiz (bırak gideyim!)
Will not let you go (Let me go!)
gitmene izin vermeyeceğim (bırak gideyim!)
Never let you go (Never, never, never, never let me go)
asla gitmene izin verme (asla, asla, asla, asla gitmeme izin verme)
Oh oh oh oh
No, no, no, no, no, no, no
hayır, hayır, hayır, hayır, hayır, hayır, hayır
Oh, mamma mia, mamma mia (Mamma mia, let me go)
anne, anne (anne, bırak gideyim)
Beelzebub has a devil put aside for me, for me, for me
Beelzebub'un benim için, benim için, benim için bir kenara koyduğu bir şeytanı var
So you think you can stone me and spit in my eye?
yani beni taşlayıp gözüme tükürebileceğini mi sanıyorsun?
So you think you can love me and leave me to die?
yani beni sevip ölüme terk edebileceğini mi sanıyorsun?
Oh, baby, can't do this to me, baby
bebeğim, bunu bana yapamazsın, bebeğim
Just gotta get out, just gotta get right outta here
sadece dışarı çıkmalıyım, hemen buradan çıkmalıyım
Ooh, ooh yeah, ooh yeah
ooh evet, ooh evet
Nothing really matters
hiçbir şey gerçekten önemli değil
Anyone can see
herkes görebilir
Nothing really matters
hiçbir şey gerçekten önemli değil
Nothing really matters to me
benim için hiçbir şey gerçekten önemli değil
Any way the wind blows
rüzgarın estiği her şekilde
Yorumlar
Yorum Gönder