BEYONCÉ - 16 CARRIAGES Türkçe Çeviri
On altı at arabası uzaklaşıyor - Sixteen carriages drivin’ away
Ben onları izlerken, hayallerimle birlikte - While I watch them ride with my dreams away
Kutsal bir gecede yaz günbatımına - To the summer sunset on a holy night
Uzun bir arka yolda, savaştığım tüm gözyaşları - On a long back road, all the tears I fight
On altı at arabası uzaklaşıyor - Sixteen carriages drivin’ away
Ben onları izlerken, hayallerimle birlikte - While I watch them ride with my dreams away
Kutsal bir gecede yaz günbatımına - To the summer sunset on a holy night
Uzun bir arka yolda, savaştığım tüm gözyaşları - On a long back road, all the tears I fight
On beş yaşındayken, masumiyet yoldan çıkmıştı. - At fifteen, the innocence was gone astray
Erken yaşta evimi terk etmek zorunda kaldım - Had to leave my home at an early age
Annemi dua ederken gördüm, babamı öğütürken gördüm. - I saw Mama prayin’, I saw Daddy grind
Tüm hassas sorunlarımı geride bırakmak zorunda kaldım. - All my tender problems, had to leave behind
Onlarca yaz geçti ve ben yatağımda değilim. - It’s been umpteen summers, and I’m not in my bed
Otobüsün arkasında ve grupla birlikte bir ranzada - On the back of the bus and a bunk with the band
Çok zor, kendimi seçmeliyim - Goin’ so hard, gotta choose myself
Düşük ücret ve bunalmışlık - Underpaid and overwhelmed
Yemek yaparım, temizlik yaparım ama yine de katlamam. - I might cook, clean, but still won’t fold
Hala hayatım üzerinde çalışıyorum, biliyorsun - Still workin’ on my life, you know
Sadece Tanrı bilir, sadece Tanrı bilir - Only God knows, only God knows
Sadece Tanrı bilir - Only God knows
On altı at arabası uzaklaşıyor - Sixteen carriages drivin’ away
Ben onları korkularımdan uzaklaşırken izlerken - While I watch them ride with my fears away
Kutsal bir gecede yaz günbatımına - To the summer sunset on a holy night
Uzun bir arka yolda, savaştığım tüm gözyaşları - On a long back road, all the tears I fight
On altı at arabası uzaklaşıyor - Sixteen carriages drivin’ away
Ben onları korkularımdan uzaklaşırken izlerken - While I watch them ride with my fears away
Kutsal bir gecede yaz günbatımına - To the summer sunset on a holy night
Uzun bir arka yolda, savaştığım tüm gözyaşları - On a long back road, all the tears I fight
On altı dolar, bütün gün çalışıyorum - Sixteen dollars, workin’ all day
Kaybedecek zamanım yok, yapacak sanatım var - Ain’t got time to waste, I got art to make
Bu kutsal gecede yaratacak aşkım var - I got love to create on this holy night
Işığımı karartamayacaklar, bunca yıldır savaşıyorum - They won’t dim my light, all these years I fight
Otuz sekiz yaz oldu ve ben yatağımda değilim. - It’s been thirty-eight summers, and I’m not in my bed
Otobüsün arkasında ve grupla birlikte bir ranzada - On the back of the bus and a bunk with the band
Çok zor gidiyor, şimdi çocuklarımı özlüyorum - Goin’ so hard, now I miss my kids
Aşırı çalışma ve bunalma - Overworked and overwhelmed
Yemek yaparım, temizlik yaparım ama yine de katlamam. - I might cook, clean, but still won’t fold
Hala hayatım üzerinde çalışıyorum, biliyorsun - Still workin’ on my life, you know
Sadece Tanrı bilir, sadece Tanrı bilir - Only God knows, only God knows
Sadece Tanrı bilir - Only God knows
On altı at arabası uzaklaşıyor - Sixteen carriages driving away
Ben onları korkularımdan uzaklaşırken izlerken - While I watch them ride with my fears away
Kutsal bir gecede yaz günbatımına - To the summer sunset on a holy night
Uzun bir arka yolda, savaştığım tüm gözyaşları - On a long back road, all the tears I fight
On altı at arabası uzaklaşıyor - Sixteen carriages driving away
Ben onları korkularımdan uzaklaşırken izlerken - While I watch them ride with my fears away
Kutsal bir gecede yaz günbatımına - To the summer sunset on a holy night
Uzun bir arka yolda, savaştığım tüm bu gözyaşları - On a long back road, all these tears I fight
Oh, oh
Oh
On beş yaşındayken, masumiyet yoldan çıkmıştı. - At fifteen, the innocence was gone astray
Erken yaşta evle ilgilenmek zorunda kaldı - Had to take care of home at an early age
Annemi ağlarken gördüm, babamı yalan söylerken gördüm. - I saw Mama cryin’, I saw Daddy lyin’
Fedakarlık yapmak ve korkularımı geride bırakmak zorundaydım - Had to sacrifice and leave my fears behind
Miras, eğer bu yaptığım son şeyse - The legacy, if it’s the last thing I do
Beni hatırlayacaksın çünkü kanıtlayacak bir şeyimiz var - You’ll remember me ’cause we got somethin’ to prove
In your memory, on a highway to truth
Senin anına, gerçeğe giden yolda
Still see your faces when you close your eyes
Gözlerinizi kapattığınızda hala yüzlerinizi görüyorsunuz
Sixteen carriages drivin’ away
Ben onları izlerken, hayallerimle birlikte
Yorumlar
Yorum Gönder