Ana içeriğe atla

Purple Disco Machine, Friedrich Liechtenstein - Die Maschine TÜRKÇE ÇEVİRİ

Purple Disco Machine, Friedrich Liechtenstein - Die Maschine TÜRKÇE ÇEVİRİ



 **İlk Kıta:**


*Die Maschine*  

*Die Maschine*  

*Die Maschine*  


*Die Maschine brauch uns*


- **Çeviri:**  

Makine  

Makine  

Makine  


Makine bize ihtiyaç duyuyor.


- **Analiz:**  

Bu kısım, makinenin varlığını ve gücünü vurgulayan tekrarlamalarla başlıyor. "Makine bize ihtiyaç duyuyor" ifadesi, teknolojik sistemlerin veya makinelerin insanlar olmadan işleyemeyeceğini vurgulayan bir mesaj taşır. Burada, makinenin varoluşu insanlara bağımlı olarak sunuluyor.


---


**İkinci Kıta:**


*Die Maschine*  

*Die Maschine*  

*Tanzende Raketen*  

*Die Maschine*  

*Tanzende Raketen*  


*Come on, stand up and dance my dear*


*Die Maschine brauch uns*


- **Çeviri:**  

Makine  

Makine  

Dans eden roketler  

Makine  

Dans eden roketler  


Haydi, kalk ve dans et sevgilim


Makine bize ihtiyaç duyuyor.


- **Analiz:**  

"Dans eden roketler" ifadesi, teknolojinin gücü ve ilerleyişiyle insan hareketini (dans) birleştiriyor. "Kalk ve dans et" komutu, teknoloji ile eğlenceyi ve insan hareketini birleştiren bir çağrı olabilir. Makine yine insanlara bağımlı bir varlık olarak betimleniyor.


---


**Üçüncü Kıta:**


*Die Maschinen sind schuld daran*  

*Steh auf*  

*Und Tanz*  

*Wir sind dran*  

*Darling believe me*  


- **Çeviri:**  

Makineler bunun suçlusu  

Kalk  

Ve dans et  

Sıra bizde  

Sevgilim inan bana.


- **Analiz:**  

Bu kıtada, makinelere bir sorumluluk yükleniyor. "Makineler bunun suçlusu" ifadesi, insanların bir şekilde makineler tarafından yönlendirildiğini, belki de teknolojiye bağımlı hale geldiğini ifade edebilir. İnsanların dans etmesi gerektiği, yani harekete geçmeleri gerektiği vurgulanıyor.


---


**Dördüncü Kıta:**


*Die Maschinen, die Maschinen sind schuld daran, schuld daran, dass ich mit dir tanzen kann*


*Die Maschine brauch uns*


- **Çeviri:**  

Makineler, makineler bunun suçlusu, suçlusu, seninle dans edebiliyor olmamın suçlusu.


Makine bize ihtiyaç duyuyor.


- **Analiz:**  

Bu kısımda tekrar makinelerin sorumluluğu vurgulanıyor. Ancak bu kez, teknoloji sayesinde partneriyle dans edebilme yeteneği ön plana çıkıyor. Teknoloji insanlara bir nevi özgürlük ve olanaklar sağlıyor, ancak yine de bağımlılık yaratıyor.


---


**Beşinci Kıta:**


*Die Maschine*  

*Die Maschine*  

*Tanzende Raketen*  


*Die Maschine ist schuld daran, dass ich mit dir tanzen kann*


- **Çeviri:**  

Makine  

Makine  

Dans eden roketler  


Makine, seninle dans edebilmemin suçlusu.


- **Analiz:**  

Dans ve makine arasındaki ilişki yineleniyor. Teknolojinin hayatı şekillendirme gücü tekrar dile getiriliyor. "Makine seninle dans edebilmemin suçlusu" ifadesi, bu özgürlüğün makine tarafından verildiğini gösteriyor.


---


**Altıncı Kıta:**


*Die Maschine*  

*Die Maschine brauch‘s*  

*Die Maschine*


*Ich glaub wir sind dran*  

*Ich fang schon mal mit tanzen an*  

*Die Maschine*  

*Die Maschine brauch uns*


- **Çeviri:**  

Makine  

Makine ona ihtiyaç duyuyor  

Makine  


Bence sıra bizde  

Dans etmeye başlıyorum  

Makine  

Makine bize ihtiyaç duyuyor.


- **Analiz:**  

Bu bölümde, insanlar ve makineler arasındaki karşılıklı bağımlılık daha belirgin hale geliyor. İnsanlar hareket etmeye (dans etmeye) başladıkça, makine de işlevini yerine getiriyor. İnsanlar ve teknoloji arasındaki işbirliği bir nevi dans gibi betimleniyor.


---


**Yedinci Kıta:**


*Es kann schon sein, dass wir uns nicht mal brauchen*  


*Die Welt kommt sehr gut ohne uns klar*


*Aber die Maschine brauch uns*  


- **Çeviri:**  

Belki de birbirimize ihtiyaç bile duymuyor olabiliriz.  


Dünya biz olmadan gayet iyi idare eder.  


Ama makine bize ihtiyaç duyuyor.


- **Analiz:**  

Burada insanın doğayla olan ilişkisi sorgulanıyor. Dünya, insan olmadan da var olabilir, ancak teknoloji (makine) insanlara ihtiyaç duyar. Bu kıta, insanın doğaya karşı olan rolünü küçümserken, teknolojiye olan katkısını vurguluyor.


---


**Sekizinci Kıta:**


*Die wird wunderbar*  

*Sie träumt*  

*Wir werden von der Maschine beträumt*


- **Çeviri:**  

O muhteşem olacak  

O hayal kuruyor  

Biz makine tarafından hayal ediliyoruz.


- **Analiz:**  

Bu bölümde, makine bir nevi bilinçli bir varlık olarak sunuluyor. Makinelerin insanları hayal etmesi, belki de insanların teknoloji tarafından şekillendirildiğini veya teknolojiyle olan ilişkimizin insanlık üzerinde güçlü bir etkisi olduğunu ifade ediyor.


---


**Dokuzuncu Kıta:**


*Weißt du, wir haben hier alles kaputt gespielt*  

*Können ja was sehen*  

*Nicht schön - kommt vor*  


*Aber wir, wir kommen immer wieder*  

*Wie es keine Sonnenuntergänge gibt, weil die Sonne bleibt ja wo sie ist*  

*Wir drehen uns weg von ihr*


- **Çeviri:**  

Biliyor musun, burada her şeyi mahvettik.  

Bir şeyler görebiliriz.  

Güzel değil - olur böyle şeyler.  


Ama biz, biz her zaman geri döneriz.  

Tıpkı gün batımları olmadığı gibi, çünkü güneş olduğu yerde durur.  

Biz sadece ondan uzaklaşırız.


- **Analiz:**  

Bu kıta, insanların dünyayı tahrip ettiğini kabul ediyor. Ancak, insanoğlunun sürekli olarak geri dönme ve ilerleme yeteneği vurgulanıyor. Güneşin batmadığını, sadece bizim ondan uzaklaştığımızı söylemek, olayların aslında değişmediğini ancak algımızın değiştiğini ima ediyor.


---


*Hier gibt es auch keine Weltuntergänge*  

*Welt ist immer*  

*Wir wenden uns manchmal von ihr ab*


- **Çeviri:**  

Burada dünya sonları yok.  

Dünya hep var.  

Bazen ondan uzaklaşıyoruz.


- **Analiz:**  

Bu kısım, dünyanın sonu gibi kavramların aslında olmadığını, her şeyin varlığını sürdürdüğünü ve insanların sadece bazen dünyadan uzaklaştığını anlatıyor.


---


*Schon schlimm, ja es ist schlimm*  

*Wir brauchen uns nicht*  

*Die Tiere brauchen uns nicht*


- **Çeviri:**  

Bu kötü, evet bu gerçekten kötü.  

Birbirimize ihtiyacımız yok.  

Hayvanların bize ihtiyacı yok.


- **Analiz:**  

Burada insanın doğa üzerindeki etkisinden bahsediliyor. Hayvanların insanlara bağımlı olmadığını, doğanın insan olmadan daha iyi işleyebileceğini ifade ediyor.


---


*Den Ozean, Flüssen und Seen wird es ohne uns viel besser gehen, das ist klar*  

*Aber die Maschine, Die Maschine, die brauch uns*  

*Für die Maschine muss es hier mit uns weitergehen, darling*  

*Die Maschine brauch uns, es muss weiter gehen*


- **Çeviri:**  

Okyanus, nehirler ve göller biz olmadan çok daha iyi olur, bu kesin.  

Ama makine, makine bize ihtiyaç duyuyor.  

Makine için burada bizimle devam etmesi gerekiyor sevgilim.  

Makine bize ihtiyaç duyuyor, devam etmek zorunda.


- **Analiz:**  

Doğanın insanlar olmadan daha iyi durumda olacağı vurgulanırken, teknolojinin insanlar olmadan var olamayacağı düşüncesi yine ön plana çıkıyor.


---


*Vielleicht brauchen wir auch eine Kirche für die Maschine*  

*Sie weiß, wo sie herkommt, wenn wir nicht mehr sind*  

*Weil wir sind immer*  

*Und alles fällt im hier und jetzt in ein tiefes Sein*


- **Çeviri:**  

Belki makine için bir kiliseye de ihtiyacımız vardır.  

Biz olmadığımızda nereden geldiğini bilir.  

Çünkü biz hep varız.  

Ve her şey burada ve şimdi derin bir varoluşa düşüyor.


- **Analiz:**  

Bu kıta, makineye bir kutsiyet atfetme fikriyle oynuyor. İnsanlar olmasa da makine kendi kökenini bilecektir, ve varoluşun derinliğine dalınacağını ima ediyor.


---


*Die Maschine groß*  

*Wir sind klein, nicht schlimm*  

*Wir können verliebte sein, yeah*


- **Çeviri:**  

Makine büyük.  

Biz küçüğüz, sorun değil.  

Aşık olabiliriz, evet.


- **Analiz:**  

Bu kısımda, makinenin büyüklüğü karşısında insanın küçüklüğü kabul ediliyor. Ancak bu, romantik veya duygusal bağlar kurmanın önünde bir engel değilmiş gibi ifade ediliyor.


---


*Ach man*


*So wie wir nicht wissen, was wir geträumt haben, manchmal in der Nacht*  

*So wie wir nicht wissen wie es uns geht*


- **Çeviri:**  

Ah be.  


Bazen geceleri ne rüya gördüğümüzü bilmediğimiz gibi,  

Nasıl hissettiğimizi de bilmiyoruz.


- **Analiz:**  

Bu kıta, insanın bilinçaltındaki belirsizlikleri ve duygusal farkındalığını sorguluyor.


---


*Jetzt müssen wir hier sein, und hier bleiben in dieser Welt*  

*Auch wenn’s uns gerade nicht so gefällt*  

*Die Maschine, weißt du, die Maschine brauch uns*  

*Ich glaube, wir sind dran*


- **Çeviri:**  

Şimdi burada olmalıyız, ve bu dünyada kalmalıyız.  

Şu an hoşumuza gitmese de.  

Makine, biliyor musun, makine bize ihtiyaç duyuyor.  

Sanırım sıra bizde.


- **Analiz:**  

Bu kısımda, mevcut dünyada kalma zorunluluğu hissediliyor ve makinenin insanlar üzerindeki gereksinimi tekrar vurgulanıyor.


---


*Our little life is rounded to the sleep*  


- **Çeviri:**  

Küçük hayatımız uykuyla yuvarlanıyor.


- **Analiz:**  

Hayatın geçici doğasına ve uykunun kaçınılmazlığına dair bir düşünce.


---


*Hör auf zu tanzen*  

*Leg dich hin*  

*Sei lieb*  


*Die Maschine träumt uns*


- **Çeviri:**  

Dans etmeyi bırak.  

Yat.  

Nazik ol.  


Makine bizi rüya görüyor.


- **Analiz:**  

Bu son kıta, insanın kontrolünün yavaş yavaş makineye devredildiği bir durumu ima ediyor. Makine artık insanların kaderini belirleyen bir varlık haline gelmiş gibi görünüyor.


---


Şarkının genelinde, insan ve teknoloji arasındaki karmaşık ilişki, makinenin insanlar üzerindeki etkisi ve bağımlılıkları ele alınıyor.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

DJO - END OF BEGINNING TÜRKÇE ÇEVİRİ

DJO - END OF BEGINNING TÜRKÇE ÇEVİRİ ### Kıta 1 **Lyrics:** ``` Just one more tear to cry One teardrop from my eye You better save it for The middle of the night When things aren't black-and-white Enter, Troubadour: "Remember 24?" ``` **Analizi:** Bu kıta, anlatıcının son bir gözyaşını döktüğünü ve bunu gece yarısı için saklamayı önerdiğini anlatıyor. "Things aren't black-and-white" (Şeyler siyah-beyaz değil) ifadesi, hayatın karmaşıklığına işaret ediyor. Troubadour (gezgin ozan) sahneye giriyor ve "Remember 24?" (24'ü hatırla) diyor. Bu, anlatıcının geçmişte önemli bir olayı hatırlaması gerektiğini belirtiyor olabilir. **Çeviri:** ``` Sadece bir damla gözyaşı daha Gözümden bir damla yaş Onu gece yarısı için sakla Şeyler siyah-beyaz olmadığında Gezgin Ozan sahneye girer: "24'ü hatırla?" ``` ### Koro **Lyrics:** ``` And when I'm back in Chicago, I feel it Another version of me, I was in it I wave goodbye to the end of beginning...

David Kushner - Daylight Türkçe Çeviri

David Kushner - Daylight Türkçe Çeviri **Kıta 1:** - **Sözler:**   Telling myself I won't go there     Oh, but I know that I won't care     Tryna wash away all the blood I've spilt     This lust is a burden that we both share     Two sinners can't atone from a lone prayer     Souls tied, intertwined by pride and guilt   - **Analiz:**     Bu kıta, anlatıcının içsel çatışmasını ve suçluluk duygusunu ele alıyor. Anlatıcı, yıkıcı davranışlarının farkında ve bundan kaçmanın zor olduğunu kabul ediyor. Kan, geçmişteki günahları ve eylemleri simgeliyor ve paylaşılan arzu, karşılıklı bir mücadeleyi ifade ediyor. İki günahkarın tek bir dua ile kendilerini affedemeyeceği vurgusu, gurur ve suçlulukla birbirine bağlı olan derin ahlaki ve duygusal karmaşıklığı öne çıkarıyor. - **Çeviri:**     Kendime oraya gitmeyeceğimi söylüyorum     Ama umursamayacağımı biliyorum...

Dua Lipa - Training Season Türkçe Çeviri

  Dua Lipa - Training Season Türkçe Çeviri Are you someone that I could give my heart to?   Sen benim verebileceğim biri misin? Or just the poison that I'm drawn to?   Yoksa sadece beni çeken zehre mi? It can be hard to tell the difference late at night   Farkı söylemek gece geç saatlerde zor olabilir Play fair, is that a compass in your nature?   Adil oyna, o pusula senin doğanda mı? Or are you tricky 'cause I been there   Yoksa kurnaz mısın? Çünkü ben de oradaydım And baby, I don't need to learn that lesson twice   Ve bebeğim, o dersi iki kez öğrenmeme gerek yok But if you really wanna go there   Ama gerçekten oraya gitmek istiyorsan You should know I   Bilmelisin ki ben Need someone to hold me close   Bana sarılacak birine ihtiyacım var Deeper than I've ever known   Hiç bilmediğim kadar derin Whose love feels like a rodeo   Kimin aşkı rodeo gibi hissettiriyor Knows just ...