DA Uzi - Reste solo TÜRKÇE ÇEVİRİ
### **1. Kıta**
**Orijinal:**
_Ouais, ouais, eh
Eh, eh_
_L'amour rend aveugle, les frères te crèvent les yeux sous l'averse
Dehors, c'est réel, demande à la veuve
Quand t'es un parent, c'est sûr qu't'as peur
J'espère qu't'es pas solo pour ta peine
On a trop fait en bas, du mal et du bien pour amasser les gains
J'en ramasserai encore, c'est pas fini les gars, titulaire, pas sur l'banc
Mon gars, chercher quelqu'un, c'est qui qui est pas content ?
J'ai mon matos sur moi, j'ai toujours su compter
J'aime pas trop perdre mon temps, j'ai des traîtres à châtier
Et j'dois faire du papier donc y a plus d'empathie
Y a plusieurs bâtards, chez maman, y a d'l'or et du platine
Y a qui qui est parti ? (Qui ?) Y a qui qui est resté ?
Tu cours à ta perte, j'vais t'couper les pieds
La tess, le parking, faut plus voir le greffier, faut remplir des valises
La vie, ses contrastes, des coûts au contrat
C'est Dieu au contrôle, j'crois pas qu'ils pourront m'contrer_
---
**Çeviri:**
_Aşk insanı kör eder, kardeşlerin yağmur altında gözlerini oyar.
Dışarısı gerçek, dul birine sor.
Anne baba olduğunda korkman doğaldır.
Umarım acını tek başına çekmiyorsundur.
Aşağılarda çok şey yaptık, hem iyi hem kötü, kazanç için.
Daha fazlasını da kazanacağım, iş bitmedi, ilk 11'deyim, yedek değil.
Kime kafa tutuyorlar? Kim memnun değil?
Üzerimde malzemem var, her zaman hesap yapmayı bilirim.
Zaman kaybetmekten hoşlanmam, intikam almam gereken hainler var.
Para yapmam lazım, empatiye yer yok artık.
Evin içinde altın var, platin var.
Kim gitti? (Kim?) Kim kaldı?
Kendini felakete sürüklüyorsun, ayaklarını keseceğim.
Getto, park yeri; mahkeme memurunu görmeye son, valizleri doldurmalıyız.
Hayatın kontrastları var, anlaşmalarda bedeller var.
Kontrol Tanrı’da, kimse beni durduramaz._
---
**Analiz:**
İlk kıta, hayatta kalma mücadelesini ve güven sorunlarını ele alıyor. Aşkın yanıltıcı ve kör edici yönüne vurgu yapılırken, arkadaşların ve çevrenin de zarar verici olabileceği belirtiliyor. Para kazanmak için empatiyi geride bırakmak gerektiğinden bahseden sözler, getto hayatındaki zorluklara ve hayatın acımasızlığına dair güçlü ifadeler içeriyor. Tanrı’nın kontrolüne olan inanç, bu zor koşullarda ayakta kalmayı sağlayan bir dayanak olarak öne çıkıyor.
---
### **Nakarat**
**Orijinal:**
_Hier, frère, j'ai fait d'la grosse merde
J'ai cru en quelqu'un, j'ai cru en quelqu'un
L'argent, c'est R, frère, ils pensent tous quelque chose
J'me pose des questions, me pose des questions
Faut m'comprendre si j'fais plus trop confiance et j'reste solo
Faut m'comprendre si j'fais plus trop confiance et j'reste solo_
---
**Çeviri:**
_Dün, kardeşim, büyük bir hata yaptım.
Birine inandım, birine inandım.
Para değersiz, herkes bir şeyler düşünüyor.
Sorguluyorum, kendime sorular soruyorum.
Artık kimseye fazla güvenmiyorsam ve yalnız kalıyorsam beni anlamalısın.
Artık kimseye fazla güvenmiyorsam ve yalnız kalıyorsam beni anlamalısın._
---
**Analiz:**
Nakaratta, geçmişte yapılan hatalar ve güven sorunları ön plana çıkıyor. Sanatçı, birine inanmanın sonuçlarından pişmanlık duyduğunu ifade ediyor. Paranın değerini yitirmesi ve çevresindeki insanların beklentilerinin karmaşası, kafa karışıklığını ve yalnız kalma arzusunu artırıyor. Güvensizlik, sanatçıyı yalnızlığa iten bir savunma mekanizması haline gelmiş.
---
### **2. Kıta**
**Orijinal:**
_Faut qu'j'garde ma rancune, faut qu'j'évolue
, faut toujours plus, j'dis jamais "please"
J'suis né en nonante-douze, faut que le cœur s'apaise
J'pars aux Seychelles, j'reviens, j'pars à Zanzi'
Tu veux la vie, vends la mort, l'argent est sale mais ça marche
La rafale l'a rendu moche
Depuis j'l'ai vu que sous piche, ils [?] pour une te-ch'
Il méritait de s'faire té-j
Un marron dans la sacoche, toujours allumer la mèche
J'crois qu'on s'est pas assagis, plein d'vérités dans la gorge
T'as peur de tout c'que mon cœur héberge
Quand j'y pense, j'suis comme un barge mais hamdoulah j'tiens ma barre
Ouais, avancer tout droit, rien demander même si j'ai mal, j'vais pas boîter
On change tout, on appuie sur l'bouton, la misère c'est bon, j'ai d'jà goûté
Cœur est sombre, il est dégoûtant, tu s'rais outré
Entre V2V on s'comprend, moi c'est Libanais, enchanté, Vrai2Vrai_
---
**Çeviri:**
_Öfkemi saklamalıyım, gelişmeliyim.
Her zaman daha fazlasını istiyorum, asla "lütfen" demem.
1992 doğumluyum, kalbin sakinleşmesi gerek.
Seyşeller’e gidiyorum, sonra Zanzibar’a.
Hayatı istiyorsan, ölümü sat, para kirli ama işe yarıyor.
Kurşun yağmuru onu çirkinleştirdi.
O zamandan beri onu sadece sarhoşken gördüm, bazıları bir ot için tartışıyor.
Hak ettiğini buldu.
Çantamda bir tabanca var, her zaman fitili ateşlemeye hazırım.
Sanırım hala akıllanmadık, içimde birçok gerçek var.
Kalbimin barındırdığı her şeyden korkuyorsun.
Düşündüğümde, delirmiş gibi hissediyorum ama hamdolsun kontrolü elimde tutuyorum.
Evet, doğru yolda ilerlemeye devam ediyorum, acı hissetsem de tökezlemem.
Her şeyi değiştiririz, düğmeye basarız, yoksulluğun tadını zaten aldım.
Kalbim karanlık ve iğrenç, şaşırırsın.
Biz V2V arasında birbirimizi anlarız, ben Lübnanlıyım, memnun oldum, Gerçekten Gerçek._
---
**Analiz:**
Bu kıta, kişisel gelişim ve öfke kontrolüne odaklanırken, suç dünyasındaki deneyimleri de gözler önüne seriyor. Hayatta ilerlemek için acıların ve zorlukların nasıl aşıldığını anlatıyor. V2V, gerçeklik ve dayanışma anlamında bir aidiyet ifade ediyor. Getto hayatının gerçekleriyle başa çıkma, sertlik ve yalnızlık arasında bir denge arayışı hissediliyor.
---
### **Genel Mesaj:**
"Reste Solo," güven sorunları, hayatta kalma mücadelesi ve yalnızlığı seçme üzerine yoğunlaşan bir rap parçası. DA Uzi, güvenin kırıldığı ve paranın değer kaybettiği bir dünyada, insanın kendine yetmesini ve yalnızlığı bir çözüm olarak görmesini anlatıyor. Parça, suç kültüründen, hayal kırıklıklarından ve hayatta kalma stratejilerinden kesitler sunarak dinleyiciye güçlü bir duygu yoğunluğu yaşatıyor.
Yorumlar
Yorum Gönder