Ana içeriğe atla

LISA - MOONLIT FLOOR TÜRKÇE ÇEVİRİ

LISA - MOONLIT FLOOR TÜRKÇE ÇEVİRİ



### Kıta 1

**Sözler:**

```

Oo-la-la-la

Oo-la-la-la

Imma need to hear you say it out loud

Cuz I love it when my name slips out your mouth

Love it when your eyes caress my body

Right before you lay your kisses on me

```

**Analiz:**

Bu kıtada, şarkıcı sevgilisinden adının yüksek sesle söylenmesini istiyor. Bu, onun için önemli bir yakınlık ve bağlılık ifadesidir. Gözlerin bedenine dokunması, fiziksel çekimin ve duygusal bağlantının sembolüdür. Kişisel bir bağ kurarak, samimiyet ve cinsellik vurgulanıyor.


**Çeviri:**

```

Oo-la-la-la

Oo-la-la-la

Sesini yüksekten duymaya ihtiyacım var

Çünkü adımın ağzından çıkmasını seviyorum

Gözlerin bedenime dokunduğunda seviyorum

Tam öpücüklerini benden önce

```


### Kıta 2

**Sözler:**

```

Green eyed French Boy got me trippin

How you skin is always soft

How your kisses always hit

How you know just where to—

```

**Analiz:**

Şarkıcı, "yeşil gözlü Fransız oğlanı" hakkında hayranlık dolu sözler sarf ediyor. Onun yumuşak cildi ve etkileyici öpücükleri, onu daha da çekici kılıyor. Bu kıta, hayranlık ve arzu dolu bir şekilde, sevgilinin özelliklerini vurguluyor.


**Çeviri:**

```

Yeşil gözlü Fransız oğlanı beni etkiliyor

Cildinin her zaman yumuşak olması

Öpücüklerinin her zaman etkili olması

Tam nerede—biliyor

```


### Kıta 3

**Sözler:**

```

Green eyed French Boy got me trippin

I love that accent off your lips

How your tongue do all those tricks

How you know just where to—

```

**Analiz:**

Yine "yeşil gözlü Fransız oğlanı"na odaklanılıyor ve onun aksanının şarkıcı üzerindeki etkisi vurgulanıyor. Sevgilinin dilinin yaptığı "trickler" cinsel bir metafor olarak algılanabilir. Bu kıta, iki kişi arasındaki cinsel gerilimi ve çekimi ön plana çıkarıyor.


**Çeviri:**

```

Yeşil gözlü Fransız oğlanı beni etkiliyor

Dudaklarından o aksanı seviyorum

Dilinin o numaraları yapması

Tam nerede—biliyor

```


### Koro

**Sözler:**

```

Kiss me, under the Paris twilight

Kiss me, out on the moonlit floor

Kiss me, under the Paris twilight

(uh-huh)

So kiss me

```

**Analiz:**

Koro, romantik bir atmosferde öpüşmeyi talep ediyor. "Paris alacakaranlığında" ve "ay ışığında" öpüşme isteği, şarkının duygusal ve romantik yönünü pekiştiriyor. Paris, aşkın ve romantizmin sembolü olduğu için bu sözler derin bir duygusal bağ yaratıyor.


**Çeviri:**

```

Öp beni, Paris alacakaranlığında

Öp beni, ay ışığında

Öp beni, Paris alacakaranlığında

(uh-huh)

Yani öp beni

```


### Kıta 4

**Sözler:**

```

Cute fit in the whip, to the flight, to the sky, never down, baby check my stats

Truth is, I wasn’t tryna to meet nobody baby I was there to get my bag, 

But when I saw you I was like ‘I like that’

Wasn’t tryna break baby I fought back 

But when I heard u say ‘bonjour bebe’ I was like damn  

```

**Analiz:**

Bu kıtada, şarkıcı bir yolculuk esnasında karşılaştığı kişiyi anlatıyor. "Fit in the whip" ifadesi, onun stiliyle ilgili bir vurgu yapıyor. Başlangıçta kimseyle tanışma niyeti yoktu, ancak karşılaştığı kişiyle bağlantı kurması, beklenmedik bir çekim olduğunu gösteriyor. "Bonjour bebe" ifadesi, samimi bir iletişimin başlangıcını simgeliyor.


**Çeviri:**

```

Şirin bir kıyafet içinde, uçağa, gökyüzüne, hiç aşağı değil, bebeğim istatistiklerimi kontrol et

Gerçek şu ki, kimseyle tanışmak istemiyordum bebeğim, çantamı almak için oradaydım,

Ama seni gördüğümde "bunu seviyorum" dedim

Bozmak istemiyordum, bebeğim, geri savaştım

Ama "bonjour bebe" dediğini duyduğumda "vay" dedim

```


### Kıta 5

**Sözler:**

```

Green eyed French Boy got me trippin

How you skin is always soft

How your kisses always hit

How you know just where to—

Green eyed French Boy got me trippin

I love that accent off your lips

How your tongue do all those tricks

How you know just where to—

```

**Analiz:**

Bu kıta, önceki kıtalarda olduğu gibi, "yeşil gözlü Fransız oğlanı"na olan hayranlığı yeniden pekiştiriyor. Onun cildinin yumuşaklığı ve etkili öpücükleri gibi özellikleri vurgulanıyor, bu da şarkının genel duygusal atmosferine katkıda bulunuyor.


**Çeviri:**

```

Yeşil gözlü Fransız oğlanı beni etkiliyor

Cildinin her zaman yumuşak olması

Öpücüklerinin her zaman etkili olması

Tam nerede—biliyor

Yeşil gözlü Fransız oğlanı beni etkiliyor

Dudaklarından o aksanı seviyorum

Dilinin o numaraları yapması

Tam nerede—biliyor

```


### Koro (Tekrar)

**Sözler:**

```

Kiss me, under the Paris twilight

Kiss me, out on the moonlit floor

Kiss me, under the Paris twilight

So kiss me

```

**Çeviri:**

```

Öp beni, Paris alacakaranlığında

Öp beni, ay ışığında

Öp beni, Paris alacakaranlığında

Yani öp beni

```


### Kıta 6

**Sözler:**

```

Oooo them French boys got me trippin

Oooo them French boys got me trippin

Oooo them French boys got me trippin

Oooo them French boys got me trippin

Kiss me, under the Paris twilight

Kiss me, out on the moonlit floor

Kiss me, under the Paris twilight

So kiss me

```

**Analiz:**

Bu kıtada, şarkıcı Fransız erkeklerine duyduğu hayranlığı yinelemekte. Şarkının bu kısmı, samimi bir şekilde sevgililer arasındaki çekimi, heyecanı ve tutkuyu yansıtıyor. Tekrar eden ifadeler, duygu yoğunluğunu arttırıyor.


**Çeviri:**

```

Oooo, o Fransız çocukları beni etkiliyor

Oooo, o Fransız çocukları beni etkiliyor

Oooo, o Fransız çocukları beni etkiliyor

Oooo, o Fransız çocukları beni etkiliyor

Öp beni, Paris alacakaranlığında

Öp beni, ay ışığında

Öp beni, Paris alacakaranlığında

Yani öp beni

```


### Genel Değerlendirme

LISA'nın "MOONLIT FLOOR" şarkısı, romantizm, arzu ve fiziksel çekim temalarını işleyen enerjik ve samimi bir parçadır. Şarkıda Paris'in romantik atmosferi, şarkıcının aşkına duyduğu hayranlık ve etkileyici detaylar, duygusal bir derinlik sunarak dinleyiciye keyifli bir deneyim yaşatmaktadır.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

DJO - END OF BEGINNING TÜRKÇE ÇEVİRİ

DJO - END OF BEGINNING TÜRKÇE ÇEVİRİ ### Kıta 1 **Lyrics:** ``` Just one more tear to cry One teardrop from my eye You better save it for The middle of the night When things aren't black-and-white Enter, Troubadour: "Remember 24?" ``` **Analizi:** Bu kıta, anlatıcının son bir gözyaşını döktüğünü ve bunu gece yarısı için saklamayı önerdiğini anlatıyor. "Things aren't black-and-white" (Şeyler siyah-beyaz değil) ifadesi, hayatın karmaşıklığına işaret ediyor. Troubadour (gezgin ozan) sahneye giriyor ve "Remember 24?" (24'ü hatırla) diyor. Bu, anlatıcının geçmişte önemli bir olayı hatırlaması gerektiğini belirtiyor olabilir. **Çeviri:** ``` Sadece bir damla gözyaşı daha Gözümden bir damla yaş Onu gece yarısı için sakla Şeyler siyah-beyaz olmadığında Gezgin Ozan sahneye girer: "24'ü hatırla?" ``` ### Koro **Lyrics:** ``` And when I'm back in Chicago, I feel it Another version of me, I was in it I wave goodbye to the end of beginning...

David Kushner - Daylight Türkçe Çeviri

David Kushner - Daylight Türkçe Çeviri **Kıta 1:** - **Sözler:**   Telling myself I won't go there     Oh, but I know that I won't care     Tryna wash away all the blood I've spilt     This lust is a burden that we both share     Two sinners can't atone from a lone prayer     Souls tied, intertwined by pride and guilt   - **Analiz:**     Bu kıta, anlatıcının içsel çatışmasını ve suçluluk duygusunu ele alıyor. Anlatıcı, yıkıcı davranışlarının farkında ve bundan kaçmanın zor olduğunu kabul ediyor. Kan, geçmişteki günahları ve eylemleri simgeliyor ve paylaşılan arzu, karşılıklı bir mücadeleyi ifade ediyor. İki günahkarın tek bir dua ile kendilerini affedemeyeceği vurgusu, gurur ve suçlulukla birbirine bağlı olan derin ahlaki ve duygusal karmaşıklığı öne çıkarıyor. - **Çeviri:**     Kendime oraya gitmeyeceğimi söylüyorum     Ama umursamayacağımı biliyorum...

Dua Lipa - Training Season Türkçe Çeviri

  Dua Lipa - Training Season Türkçe Çeviri Are you someone that I could give my heart to?   Sen benim verebileceğim biri misin? Or just the poison that I'm drawn to?   Yoksa sadece beni çeken zehre mi? It can be hard to tell the difference late at night   Farkı söylemek gece geç saatlerde zor olabilir Play fair, is that a compass in your nature?   Adil oyna, o pusula senin doğanda mı? Or are you tricky 'cause I been there   Yoksa kurnaz mısın? Çünkü ben de oradaydım And baby, I don't need to learn that lesson twice   Ve bebeğim, o dersi iki kez öğrenmeme gerek yok But if you really wanna go there   Ama gerçekten oraya gitmek istiyorsan You should know I   Bilmelisin ki ben Need someone to hold me close   Bana sarılacak birine ihtiyacım var Deeper than I've ever known   Hiç bilmediğim kadar derin Whose love feels like a rodeo   Kimin aşkı rodeo gibi hissettiriyor Knows just ...