Ana içeriğe atla

Red Hot Chili Peppers - Snow (Hey Oh) TÜRKÇE ÇEVİRİ

Red Hot Chili Peppers - Snow (Hey Oh) TÜRKÇE ÇEVİRİ

### 1. Kıta

**Şarkı Sözleri:**

> Come to decide that the things that I tried  

> Were in my life just to get high on  

> When I sit alone, come get a little known  

> But I need more than myself this time  

> Step from the road to the sea to the sky  

> And I do believe that we rely on  

> When I lay it on, come get to play it on  

> All my life to sacrifice  


**Çeviri:**

> Deneyip gördüğüm şeylerin hayatımda sadece yüksek hissetmek için olduğunu kabul ettim.  

> Tek başıma oturduğumda, biraz tanınmak için gel.  

> Ama bu sefer kendimden fazlasına ihtiyacım var.  

> Yoldan denize, oradan gökyüzüne adım at.  

> Ve güvenebileceğimize inanıyorum.  

> Her şeyi ortaya koyduğumda, oynayabilmek için gel.  

> Tüm hayatım bir fedakarlık.


**Analiz:**

Bu kıta, kişinin yaşamındaki seçimlerini ve içsel sorgulamalarını ele alıyor. Kişi, yalnız kaldığında kendini tanıma ihtiyacı hissediyor ve daha derin bir bağa ihtiyaç duyuyor. Kişisel gelişim ve değişim temaları ön planda.


---


### 2. Kıta

**Şarkı Sözleri:**

> Hey, oh  

> Listen what I say, oh  

> I got your "hey, oh"  

> Now listen what I say, oh (oh)  


**Çeviri:**

> Hey, oh  

> Söylediklerime kulak ver, oh  

> Senin "hey, oh" var  

> Şimdi söylediklerime kulak ver, oh (oh)  


**Analiz:**

Bu kıta, dinleyiciyi ve belki de bir başkasıyla olan bağlantıyı güçlendirmeye yönelik bir çağrı niteliğinde. Tekrar eden "hey, oh" ifadeleri, bir ritim ve melodi oluştururken dikkat çekiyor.


---


### 3. Kıta

**Şarkı Sözleri:**

> When will I know that I really can't go  

> To the well once more time to decide on?  

> When it's killing me, when will I really see  

> All that I need to look inside  

> Come to believe that I better not leave  

> Before I get my chance to ride  

> When it's killing me, what do I really need  

> All that I need to look inside  


**Çeviri:**

> Ne zaman gerçekten gidemeyeceğimi bileceğim?  

> Karar vermek için bir kez daha su kuyusuna gidemem mi?  

> Bu beni öldürdüğünde, gerçekten ne zaman göreceğim  

> İçimde bakmam gereken her şeyi?  

> İnanmalıyım ki, ayrılmamalıyım  

> Binme şansımı elde etmeden önce.  

> Bu beni öldürdüğünde, gerçekten neye ihtiyacım var  

> İçimde bakmam gereken her şey?  


**Analiz:**

Bu kıta, içsel bir mücadele ve belirsizlik duygularını yansıtıyor. Kişi, karar vermenin getirdiği baskıyı ve bu baskının sonuçlarını sorguluyor. Kendini tanıma ve içsel keşif temaları burada öne çıkıyor.


---


### 4. Kıta

**Şarkı Sözleri:**

> The more I see, the less I know  

> The more I like to let it go  

> Hey, yo, whoa-oa, whoa  


**Çeviri:**

> Gördükçe, daha az bildiğimi anlıyorum.  

> Bırakmayı daha çok seviyorum.  

> Hey, yo, whoa-oa, whoa  


**Analiz:**

Bu kıta, bilgi ve anlayışın sınırlılığına dikkat çekiyor. Kişinin yaşadığı deneyimlerin onu daha da belirsiz bir hale getirdiğini ifade ediyor. Hayatın karmaşıklığı ve belirsizliği üzerine düşünceleri vurgulanıyor.


---


### 5. Kıta

**Şarkı Sözleri:**

> Deep beneath the cover of another perfect wonder  

> Where it's so white as snow  

> Privately divided by a world so undecided  

> And there's nowhere to go  

> In between the cover of another perfect wonder  

> And it's so white as snow  

> Running through the field where all my tracks will be concealed  

> And there's nowhere to go, oh  


**Çeviri:**

> Bir başka mükemmel harikanın örtüsünün derinlerinde  

> Burası kar gibi bembeyaz.  

> Kendi içinde bölünmüş, kararsız bir dünya tarafından  

> Ve gidecek hiçbir yer yok.  

> Bir başka mükemmel harikanın örtüsünün arasında  

> Ve burası kar gibi bembeyaz.  

> İzlerimin gizleneceği bir alanda koşuyorum  

> Ve gidecek hiçbir yer yok, oh  


**Analiz:**

Bu kıta, hayatın mükemmel görünen yüzüyle daha derin, karmaşık duygular arasındaki çelişkiyi ortaya koyuyor. "Kar gibi beyaz" ifadesi saflığı ve masumiyeti temsil ederken, "gidecek hiçbir yer yok" ifadesi kaybolmuşluk hissini vurguluyor.


---


### 6. Kıta

**Şarkı Sözleri:**

> When to descend to amend for a friend  

> All the channels that have broken down  

> Now you bring it up, I'm gonna ring it up  

> Just to hear you sing it out  

> Step from the road to the sea, to the sky  

> And I do believe what we rely on  

> When I lay it on, come get to play it on  

> All my life to sacrifice  


**Çeviri:**

> Bir arkadaş için düzeltmek üzere ne zaman inmeliyim?  

> Tüm bozulmuş kanallar  

> Şimdi bunu gündeme getiriyorsun, ben de bunu tekrar gündeme getireceğim  

> Sadece senin bunu haykırmanı duymak için.  

> Yoldan denize, oradan gökyüzüne adım at.  

> Ve güvenebileceğimize inanıyorum.  

> Her şeyi ortaya koyduğumda, oynayabilmek için gel.  

> Tüm hayatım bir fedakarlık.  


**Analiz:**

Bu kıta, dostluk ve ilişkilerdeki zorlukları ele alıyor. Kişinin arkadaşlıklarını onarmak için çaba harcaması gerektiği vurgulanıyor. Hayatta bazı şeyleri kurmak ve sürdürebilmek için yapılan fedakarlıklar ön plana çıkıyor.


---


### 7. Kıta

**Şarkı Sözleri:**

> Hey, yo  

> Listen what I say, oh  

> I got your "hey, yo"  

> Listen what I say, oh  


**Çeviri:**

> Hey, yo  

> Söylediklerime kulak ver, oh  

> Senin "hey, yo" var  

> Söylediklerime kulak ver, oh  


**Analiz:**

Bu kıta, önceki kıtaların temasını devam ettirerek dinleyici ile bir etkileşim yaratmaya çalışıyor. Kıtanın tekrarı, bir tür ritmik yapı oluşturuyor.


---


### 8. Kıta

**Şarkı Sözleri:**

> The more I see, the less I know  

> The more I like to let it go  

> Hey, yo, whoa-oa, whoa  


**Çeviri:**

> Gördükçe, daha az bildiğimi anlıyorum.  

> Bırakmayı daha çok seviyorum.  

> Hey, yo, whoa-oa, whoa  


**Analiz:**

Bu kıta, tekrar eden bir tema ile hayatın belirsizliklerine dair bir anlayış geliştirdiğini vurguluyor. Bilgi ve deneyim karşısında daha az şey bildiğimizi kabul etme durumu söz konusu.


---


### 9. Kıta

**Şarkı Sözleri:**

> Deep beneath the cover of another perfect wonder  

> Where it's so white as snow  

> Privately divided by a world so undecided  

> And there's nowhere to go  

> In between the cover of another perfect wonder  

> Where it's so white as snow  

> Running through the field where all my tracks will be concealed  

> And there's nowhere to go  


**Çeviri:**

> Bir başka mükemmel harikanın örtüsünün derinlerinde  

> Burası kar gibi bembeyaz.  

> Kendi içinde bölünmüş, kararsız bir dünya tarafından  

> Ve gidecek hiçbir yer yok.  

> Bir başka mükemmel harikanın örtüsünün arasında  

> Ve burası kar gibi bembeyaz.  

> İzlerimin gizleneceği bir alanda koşuyorum  

> Ve gidecek hiçbir yer yok.  


**Analiz:**

Bu kıta, yaşamın karmaşası ve görünüşteki mükemmelliği sorguluyor. "Kar gibi bembeyaz" ifadesi, saflığı ve masumiyeti temsil ederken, "gidecek hiçbir yer yok" ifadesi, kaybolmuşluk ve çaresizlik hissini vurguluyor. Hayatın sunduğu yüzeysel güzelliklerin arkasında daha derin sorunların yattığını ifade ediyor.


---


### 10. Kıta

**Şarkı Sözleri:**

> I said, "Hey, hey-yeah, oh yeah"  

> Tell my love now  

> Hey, hey-yeah, oh yeah  

> Tell my love now  


**Çeviri:**

> Dedim ki, "Hey, hey-evet, oh evet"  

> Şimdi sevgimi söyle  

> Hey, hey-evet, oh evet  

> Şimdi sevgimi söyle  


**Analiz:**

Bu kıta, duygusal bir bağ kurma arzusunu dile getiriyor. Kişi, sevdiğine bir mesaj iletmek, duygularını ifade etmek istiyor. Tekrar eden ifadeler, duygusal bir yoğunluk yaratıyor ve dinleyiciyi bu duygunun içine çekiyor.


---


### 11. Kıta

**Şarkı Sözleri:**

> Deep beneath the cover of another perfect wonder  

> Where it's so white as snow  

> Privately divided by a world so undecided  

> And there's nowhere to go  

> Deep beneath the cover of another perfect wonder  

> Where it's so white as snow  

> Running through the field where all my tracks will be concealed  

> And there's nowhere to go  


**Çeviri:**

> Bir başka mükemmel harikanın örtüsünün derinlerinde  

> Burası kar gibi bembeyaz.  

> Kendi içinde bölünmüş, kararsız bir dünya tarafından  

> Ve gidecek hiçbir yer yok.  

> Bir başka mükemmel harikanın örtüsünün derinlerinde  

> Burası kar gibi bembeyaz.  

> İzlerimin gizleneceği bir alanda koşuyorum  

> Ve gidecek hiçbir yer yok.  


**Analiz:**

Bu kıta, daha önceki bölümlerin temasını tekrarlayarak hayatın karmaşık doğasını ve belirsizlikleri derinlemesine inceliyor. "Kar gibi beyaz" imgesi, hem saf bir güzelliği hem de içinde barındırdığı karmaşayı temsil ediyor. Kişinin kendi izlerini kaybetme korkusu ve çaresizliği burada öne çıkıyor.


---


### Genel Temalar ve Duygular

Red Hot Chili Peppers'ın "Snow (Hey Oh)" şarkısı, karmaşık duygular, içsel mücadeleler ve hayatın belirsiz doğası hakkında derinlemesine düşüncelere yol açıyor. Şarkının genelinde aşağıdaki temalar öne çıkıyor:


- **Kendini Tanıma:** Kişi, içsel olarak kendini keşfetmeye çalışıyor, geçmişteki seçimlerini sorguluyor ve kendini anlama arzusunu dile getiriyor.

- **Bağlantılar ve İlişkiler:** Arkadaşlıklar ve sevgi temaları işleniyor, ilişkilerdeki zorluklar ve iletişim ihtiyacı ön plana çıkıyor.

- **Hayatın Karmaşıklığı:** Hayatın yüzeysel güzellikleri altında yatan karmaşa ve belirsizlikler vurgulanıyor.

- **Fedakarlık:** Kişisel gelişim ve ilişkiler için yapılan fedakarlıklar, şarkının önemli bir parçası.


Bu şarkı, dinleyiciyi hem düşünmeye hem de duygusal olarak bağlanmaya davet eden derin ve anlam dolu bir eser.



Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Lord Huron - The Night We Met Türkçe Çeviri

  Lord Huron - The Night We Met Türkçe Çeviri  I am not the only traveler tek gezgin ben değilim Who has not repaid his debt borcunu ödememiş olan I've been searching for a trail to follow again tekrar takip etmek için bir iz arıyordum Take me back to the night we met beni tanıştığımız geceye geri götür And then I can tell myself ve sonra kendime söyleyebilirim What the hell I'm supposed to do ne halt etmemi bekliyorsun And then I can tell myself ve sonra kendime söyleyebilirim Not to ride along with you seninle gelmemek için I had all and then most of you, some and now none of you sana ve sonra daha fazlana sahiptim, birazına ve şimdi hiçbir şeyine Take me back to the night we met beni tanıştığımız geceye geri götür I don't know what I'm supposed to do, haunted by the ghost of you ne yapmam gerektiğini bilmiyorum, senin hayaletine musallat oldum Oh, take me back to the night we met beni tanıştığımız geceye geri götür When the night was full of terrors gece dehşetlerle ...

Dua Lipa - Training Season Türkçe Çeviri

  Dua Lipa - Training Season Türkçe Çeviri Are you someone that I could give my heart to?   Sen benim verebileceğim biri misin? Or just the poison that I'm drawn to?   Yoksa sadece beni çeken zehre mi? It can be hard to tell the difference late at night   Farkı söylemek gece geç saatlerde zor olabilir Play fair, is that a compass in your nature?   Adil oyna, o pusula senin doğanda mı? Or are you tricky 'cause I been there   Yoksa kurnaz mısın? Çünkü ben de oradaydım And baby, I don't need to learn that lesson twice   Ve bebeğim, o dersi iki kez öğrenmeme gerek yok But if you really wanna go there   Ama gerçekten oraya gitmek istiyorsan You should know I   Bilmelisin ki ben Need someone to hold me close   Bana sarılacak birine ihtiyacım var Deeper than I've ever known   Hiç bilmediğim kadar derin Whose love feels like a rodeo   Kimin aşkı rodeo gibi hissettiriyor Knows just ...

RAYE, 070 Shake- Escapism. Türkçe Çeviri 

  RAYE, 070 Shake- Escapism. Türkçe Çeviri  Sleazin' and teasin', I'm sittin' on him aşağılık ve dalga geçiyorum, onun üzerine oturuyorum All of my diamonds are drippin' on him tüm elmaslarım onun üzerine damlıyor I met him at the bar, it was twelve or something onunla barda tanıştım, saat on ikiydi ya da öyle bir şeydi I ordered two more wines 'cause tonight, I want him iki şarap daha sipariş ettim çünkü bu gece, onu istiyorum A little context if you care to listen dinlemek istersen biraz olaydan bahsedeyim I find myself in a shit position kendimi boktan bir pozisyonda buluyorum The man that I love sat me down last night sevdiğim adam dün gece beni karşısına oturttu And he told me that it's over, dumb decision ve bana bittiğini söyledi, aptalca bir karar And I don't wanna feel how my heart is rippin' ve kalbimin nasıl attığını hissetmek istemiyorum Fact, I don't wanna feel, so I stick to sippin' aslında, hissetmek istemiyorum, bu yüzden yudu...