Ana içeriğe atla

SEVENTEEN- 1 TO 13 TÜRKÇE ÇEVİRİ

SEVENTEEN- 1 TO 13 TÜRKÇE ÇEVİRİ



### 1. Kıta

**Şarkı Sözleri:**

> When I first met you  

> 5월부터 내 모든 계절은 only you  

> 태양 아래 윤슬처럼 (반짝이는 맘을)  

> 너에게 다 줄게  


**Analiz:**  

Bu kıta, şarkının başında, kişinin birine duyduğu derin hisleri ifade ediyor. Mayıs ayından itibaren her mevsimin yalnızca o kişiyle dolduğunu belirtirken, sevdiği kişiyi güneşin altında parlayan bir şeyle benzetiyor. "Yunseul" kelimesi, güneş ışığında parlayan su damlalarını tanımlar; bu da kişinin içindeki parlayan sevgiyi temsil ediyor.


**Çeviri:**  

> İlk tanıştığımda  

> Mayıs'tan itibaren bütün mevsimlerim yalnızca sen  

> Güneşin altında parlayan bir şey gibi (parlayan kalbim)  

> Hepsini sana vereceğim  


---


### 2. Kıta

**Şarkı Sözleri:**

> For the ten thousand hours, I've been with you  

> I used all thirteen parts of my heart  

> 내 옆에 있어 주면 돼  

> 난 모두 다 보여줄게  

> 하나부터 열 세 가지  


**Analiz:**  

Bu kıtada, geçen zamanın ve ilişkinin derinliğinden bahsediliyor. "On bin saat" ifadesi, sevilen kişiyle geçirilen zamanı vurgularken, "on üç parçadan" bahsetmek, kişinin kalbinde hissettiği çok çeşitli duyguları ifade ediyor. Burada, sevdiği kişinin yanında olmasının yeterli olduğunu belirtip, ona tüm hislerini açmayı taahhüt ediyor.


**Çeviri:**  

> On bin saat seninle birlikte oldum  

> Kalbimin on üç parçasını kullandım  

> Yanımda olman yeter  

> Hepsini sana göstereceğim  

> Birden on üçe kadar  


---


### 3. Kıta

**Şarkı Sözleri:**

> Everyday, 널 생각할게  

> 어떤 일 있어도 손 놓지 않을게 (계속 안아줄게)  

> 널 외롭게 두지 않을게  

> 처음의 마음을 널 위해 지킬게  


**Analiz:**  

Bu kıta, sevgi dolu ve koruyucu bir tavrı yansıtıyor. Her gün sevdiğini düşünmeyi ve her koşulda ona bağlı kalmayı taahhüt ediyor. Sevdiği kişinin yalnız hissetmemesi için sürekli yanında olacağına dair söz veriyor ve baştaki duygularını koruyacağını belirtiyor.


**Çeviri:**  

> Her gün seni düşüneceğim  

> Her ne olursa olsun elini bırakmayacağım (seni hep saracağım)  

> Seni yalnız bırakmayacağım  

> İlk hislerimi senin için koruyacağım  


---


### 4. Kıta

**Şarkı Sözleri:**

> You always make my heart beat (Beep)  

> You make my day, (Day) you made my dawn (Dawn)  

> You always make my heart beat (Beep)  

> You make my day, (Day) you made my dawn (Dawn)  

> You always make my heart beat  


**Analiz:**  

Bu kısımda, sevdiği kişinin ona olan etkisi vurgulanıyor. "Kalbimin atmasını sağlıyorsun" ifadesi, bu kişinin hayatındaki mutluluğu ve neşeyi artırdığını ifade ediyor. Günün her anında, onun varlığının değerini anımsatıyor.


**Çeviri:**  

> Her zaman kalbimi atlatıyorsun (Beep)  

> Günüme anlam katıyorsun, (Gün) şafaklarımı aydınlatıyorsun (Şafak)  

> Her zaman kalbimi atlatıyorsun (Beep)  

> Günüme anlam katıyorsun, (Gün) şafaklarımı aydınlatıyorsun (Şafak)  

> Her zaman kalbimi atlatıyorsun  


---


### 5. Kıta

**Şarkı Sözleri:**

> 너를 보면 오늘도 난  

> 마음이 자꾸 새어 나와  

> 예고 없는 소나기처럼 (내리는 마음을)  

> Yeah, yeah, give it to you  


**Analiz:**  

Bu kıta, sevdiği kişinin yanında olmanın getirdiği yoğun duyguları ifade ediyor. "Kalbim dışarıya akıyor" ifadesi, aşkın yoğunluğunu ve duygusal açıdan açılmayı ifade eder. Ani bir yağmur benzetmesi, beklenmedik duygusal patlamaların ve aşkın sürprizlerini simgeliyor.


**Çeviri:**  

> Seni görünce bugün de ben  

> Kalbim sürekli dışarıya akıyor  

> Beklenmedik bir yağmur gibi (yağmur gibi kalbim)  

> Evet, evet, sana vereyim  


---


### 6. Kıta

**Şarkı Sözleri:**

> For the ten thousand hours, I've been with you  

> I used all thirteen parts of my heart  

> 내 옆에 있어 주면 돼  

> 난 모두 다 보여줄게  

> 하나부터 열 세 가지  


**Analiz:**  

Bu kısım, daha önce belirtilen bir tekrar. Geçen zamanın ve derin ilişkinin vurgulanmasıyla birlikte, hislerin açılması ve tüm kalbinin ona ait olacağına dair bir taahhüt tekrar ediyor.


**Çeviri:**  

> On bin saat seninle birlikte oldum  

> Kalbimin on üç parçasını kullandım  

> Yanımda olman yeter  

> Hepsini sana göstereceğim  

> Birden on üçe kadar  


---


### 7. Kıta

**Şarkı Sözleri:**

> Every time, 널 알아갈게  

> 너와의 미래를 겁먹지 않을게 (너만 바라볼게)  

> 잠들기 전에 연락할게  

> 힘든 일 있을 때 내 어깰 내어줄게  


**Analiz:**  

Bu kıta, ilişkinin geleceğine dair bir umut taşıyor. Sevdiği kişiyi daha yakından tanımaya ve geleceğiyle ilgili kaygı taşımamaya karar veriyor. Aynı zamanda, zor zamanlarda destek olmayı taahhüt ediyor.


**Çeviri:**  

> Her seferinde seni daha iyi tanıyacağım  

> Seninle geleceği korkmadan karşılayacağım (sadece seni düşüneceğim)  

> Yatmadan önce seni arayacağım  

> Zor zamanlarında omzumu sunacağım  


---


### 8. Kıta

**Şarkı Sözleri:**

> You always make my heart beat (Beep)  

> You make my day, (Day) you made my dawn (Dawn)  

> You always make my heart beat (Beep)  

> You make my day, (Day) you made my dawn (Dawn)  

> You always make my heart beat  


**Analiz:**  

Bu tekrar, sevdiği kişinin hayatına kattığı anlamın vurgusunu sürdürüyor. Bu kişi her zaman mutluluğunu artıran, kalbini heyecanlandıran bir varlık olarak tanımlanıyor.


**Çeviri:**  

> Her zaman kalbimi atlatıyorsun (Beep)  

> Günüme anlam katıyorsun, (Gün) şafaklarımı aydınlatıyorsun (Şafak)  

> Her zaman kalbimi atlatıyorsun (Beep)  

> Günüme anlam katıyorsun, (Gün) şafaklarımı aydınlatıyorsun (Şafak)  

> Her zaman kalbimi atlatıyorsun  


---


### 9. Kıta

**Şarkı Sözleri:**

> I'll never go back to being alone  

> 너 없이는 아무런 의미 없으니까 (너만 사랑할게)  

> 열 세 가지 나의 약속을  

> 어떤 일 있어도 널 위해 지킬게  


**Analiz:**  

Bu kısım, yalnızlık korkusunu ve sevdiği kişinin hayatındaki önemini vurguluyor. O olmadan hiçbir şeyin anlamı olmadığını belirtiyor ve ona olan bağlılığını göstermek için on üç vaadini yerine getireceğini ifade ediyor.


**Çeviri:**  

> Asla yalnız olma günlerine geri dönmeyeceğim  

> Sensiz hiçbir şeyin anlamı yok (sadece seni seveceğim)  

> On üç vaatimi  

> Her ne olursa olsun senin için tutacağım  


---


### 10. Kıta

**Şarkı Sözleri:**

> You always make my heart beat (Beep)  

> You make my day, (Day) you made my dawn (Dawn)  

> You always make my heart beat (Beep)  

> You make my day, (Day) you made my dawn (Dawn)  

> You always make my heart beat  


**Analiz:**  

Bu kıta, sevdiği kişinin hayatındaki sürekli etkisini ve mutluluğunu tekrar vurguluyor. Bu kişi, her zaman kalbini heyecanlandıran, gününü güzelleştiren ve yeni bir güne umutla başlamasını sağlayan bir varlık olarak tanımlanıyor. Tekrar eden ifadeler, sevginin ve mutluluğun sürekliliğini simgeliyor.


**Çeviri:**  

> Her zaman kalbimi atlatıyorsun (Beep)  

> Günüme anlam katıyorsun, (Gün) şafaklarımı aydınlatıyorsun (Şafak)  

> Her zaman kalbimi atlatıyorsun (Beep)  

> Günüme anlam katıyorsun, (Gün) şafaklarımı aydınlatıyorsun (Şafak)  

> Her zaman kalbimi atlatıyorsun  


---


### Genel Analiz

Şarkı, derin bir sevgi ve bağlılık duygusunu içeriyor. Başlangıçta tanıştığı kişiyle kurduğu bağdan başlayarak, zamanla yaşadığı duygusal dönüşüm ve bu kişiye olan aşkını ifade ediyor. Kalbinin on üç parçasını ona sunmayı, her gün onu düşüneceğini ve zor zamanlarda destek olacağını vurguluyor. Sevdiği kişinin hayatındaki yeri ve ona duyduğu sevgi, şarkının temel mesajını oluşturuyor. Aynı zamanda, her durumda birlikte olma ve bağlılık taahhüdü ile güven dolu bir ilişki vaadi sunuluyor.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Dua Lipa - Training Season Türkçe Çeviri

  Dua Lipa - Training Season Türkçe Çeviri Are you someone that I could give my heart to?   Sen benim verebileceğim biri misin? Or just the poison that I'm drawn to?   Yoksa sadece beni çeken zehre mi? It can be hard to tell the difference late at night   Farkı söylemek gece geç saatlerde zor olabilir Play fair, is that a compass in your nature?   Adil oyna, o pusula senin doğanda mı? Or are you tricky 'cause I been there   Yoksa kurnaz mısın? Çünkü ben de oradaydım And baby, I don't need to learn that lesson twice   Ve bebeğim, o dersi iki kez öğrenmeme gerek yok But if you really wanna go there   Ama gerçekten oraya gitmek istiyorsan You should know I   Bilmelisin ki ben Need someone to hold me close   Bana sarılacak birine ihtiyacım var Deeper than I've ever known   Hiç bilmediğim kadar derin Whose love feels like a rodeo   Kimin aşkı rodeo gibi hissettiriyor Knows just ...

Lord Huron - The Night We Met Türkçe Çeviri

  Lord Huron - The Night We Met Türkçe Çeviri  I am not the only traveler tek gezgin ben değilim Who has not repaid his debt borcunu ödememiş olan I've been searching for a trail to follow again tekrar takip etmek için bir iz arıyordum Take me back to the night we met beni tanıştığımız geceye geri götür And then I can tell myself ve sonra kendime söyleyebilirim What the hell I'm supposed to do ne halt etmemi bekliyorsun And then I can tell myself ve sonra kendime söyleyebilirim Not to ride along with you seninle gelmemek için I had all and then most of you, some and now none of you sana ve sonra daha fazlana sahiptim, birazına ve şimdi hiçbir şeyine Take me back to the night we met beni tanıştığımız geceye geri götür I don't know what I'm supposed to do, haunted by the ghost of you ne yapmam gerektiğini bilmiyorum, senin hayaletine musallat oldum Oh, take me back to the night we met beni tanıştığımız geceye geri götür When the night was full of terrors gece dehşetlerle ...

RAYE, 070 Shake- Escapism. Türkçe Çeviri 

  RAYE, 070 Shake- Escapism. Türkçe Çeviri  Sleazin' and teasin', I'm sittin' on him aşağılık ve dalga geçiyorum, onun üzerine oturuyorum All of my diamonds are drippin' on him tüm elmaslarım onun üzerine damlıyor I met him at the bar, it was twelve or something onunla barda tanıştım, saat on ikiydi ya da öyle bir şeydi I ordered two more wines 'cause tonight, I want him iki şarap daha sipariş ettim çünkü bu gece, onu istiyorum A little context if you care to listen dinlemek istersen biraz olaydan bahsedeyim I find myself in a shit position kendimi boktan bir pozisyonda buluyorum The man that I love sat me down last night sevdiğim adam dün gece beni karşısına oturttu And he told me that it's over, dumb decision ve bana bittiğini söyledi, aptalca bir karar And I don't wanna feel how my heart is rippin' ve kalbimin nasıl attığını hissetmek istemiyorum Fact, I don't wanna feel, so I stick to sippin' aslında, hissetmek istemiyorum, bu yüzden yudu...