Ana içeriğe atla

Miley Cyrus - Prelude Türkçe Çeviri

 Miley Cyrus - Prelude Lyrics ve Türkçe Sözleri


[Spoken Intro]

Like when following an image from a train

Your eyes can't keep the passing landscapes

From being swallowed into endless distance

Like when holding a fistful of ashes

Know that your hands can't save the things that have already been dissolved into air

Like when facing the sun through a window

Your skin feels warmth

But it can't be in the world that its warmth has made alive

Like walking alone through a lucid dream

Like saying your name aloud in an empty room

Like witnessing my body, standing in a mirror

Aching to be seen, aching to become real

But the beauty one finds alone, is a prayer that longs to be shared


Çeviri

[Konuşmalı Giriş]

(1. Kıta)
Bir trenden bir görüntüyü takip ederken olduğu gibi,
Gözlerin, geçip giden manzaraların
Sonsuz uzaklığa yutulmasını engelleyemez.

(2. Kıta)
Bir avuç külü tutarken olduğu gibi,
Ellerinin, çoktan havaya karışmış şeyleri
Kurtaramayacağını bil.

(3. Kıta)
Bir pencerenin ardından güneşe bakarken olduğu gibi,
Cildin sıcaklığı hisseder,
Ama o sıcaklığın canlandırdığı dünyada olamaz.

(4. Kıta)
Yalnız başına bir berrak rüyanın içinde yürümek gibi,
Boş bir odada adını yüksek sesle söylemek gibi,
Aynada duran bedenimi izlemek gibi,
Görülmek için yanıp tutuşmak, gerçek olmaya özlem duymak gibi.

(5. Kıta)
Ama insanın yalnız başına bulduğu güzellik,
Paylaşılmayı arzulayan bir duadır.


Şarkı Analizi

Temalar:

  • Gerçeklik ve Algı: Şarkıda gerçeklik algısı, zamanın akışı ve insanın dünyayla ilişkisi üzerine derin felsefi sorgulamalar var.

  • Geçicilik ve Kayboluş: Zamanın ve anların hızla akıp gitmesi, kaybolan şeyleri geri getirme çabası vurgulanıyor.

  • Yalnızlık ve Görünme Arzusu: İnsan yalnızken bile bir başkası tarafından görülmek, hissedilmek istiyor.

  • Duyular ve Duygular: Dokunma, görme, sıcaklığı hissetme gibi duyularla var olma hali anlatılıyor.

Duygular:

  • Hüzün: Kaybolan şeylerin geri getirilememesi, zamanın akışının kaçınılmaz olması.

  • Özlem: Görülme, fark edilme ve bir başkasıyla paylaşma isteği.

  • Şaşkınlık ve İçsel Sorgulama: Gerçek mi, rüya mı olduğu belirsiz anlar içinde yaşama hali.

Anahtar Kelimeler:

  • Geçicilik: "sonsuz uzaklık," "havaya karışmak," "geçip giden manzaralar"

  • Gerçeklik ve Algı: "aynadaki beden," "lucid dream (berrak rüya)," "güneşin sıcaklığı"

  • Yalnızlık: "boş bir oda," "yalnız bulunan güzellik"

  • Bağ Kurma İsteği: "paylaşılmayı arzulayan dua"

Dikkat Çeken Satırlar:

  • "Like witnessing my body, standing in a mirror / Aching to be seen, aching to become real"

    • İnsan varlığının bir yansıma mı yoksa gerçek mi olduğu üzerine düşündüren bir satır. Aynada kendini görmek ama gerçekliğini sorgulamak varoluşsal bir düşünce.

  • "But the beauty one finds alone, is a prayer that longs to be shared"

    • Kendi içinde bulunan güzellik bile, ancak paylaşıldığında anlam kazanıyor.


Genel Değerlendirme

"Prelude," bir giriş niteliğinde olduğu için daha çok şiirsel ve metaforik bir anlatım içeriyor. Miley Cyrus burada derin felsefi düşüncelerle insanın varoluşunu, yalnızlık hissini ve zamanın kaçınılmaz akışını işliyor. Şarkı, bir rüya ile gerçeklik arasında gidip gelen bir atmosfer yaratıyor ve dinleyicide melankolik ama aynı zamanda düşündürücü bir etki bırakıyor.



Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Lord Huron - The Night We Met Türkçe Çeviri

  Lord Huron - The Night We Met Türkçe Çeviri  I am not the only traveler tek gezgin ben değilim Who has not repaid his debt borcunu ödememiş olan I've been searching for a trail to follow again tekrar takip etmek için bir iz arıyordum Take me back to the night we met beni tanıştığımız geceye geri götür And then I can tell myself ve sonra kendime söyleyebilirim What the hell I'm supposed to do ne halt etmemi bekliyorsun And then I can tell myself ve sonra kendime söyleyebilirim Not to ride along with you seninle gelmemek için I had all and then most of you, some and now none of you sana ve sonra daha fazlana sahiptim, birazına ve şimdi hiçbir şeyine Take me back to the night we met beni tanıştığımız geceye geri götür I don't know what I'm supposed to do, haunted by the ghost of you ne yapmam gerektiğini bilmiyorum, senin hayaletine musallat oldum Oh, take me back to the night we met beni tanıştığımız geceye geri götür When the night was full of terrors gece dehşetlerle ...

Dua Lipa - Training Season Türkçe Çeviri

  Dua Lipa - Training Season Türkçe Çeviri Are you someone that I could give my heart to?   Sen benim verebileceğim biri misin? Or just the poison that I'm drawn to?   Yoksa sadece beni çeken zehre mi? It can be hard to tell the difference late at night   Farkı söylemek gece geç saatlerde zor olabilir Play fair, is that a compass in your nature?   Adil oyna, o pusula senin doğanda mı? Or are you tricky 'cause I been there   Yoksa kurnaz mısın? Çünkü ben de oradaydım And baby, I don't need to learn that lesson twice   Ve bebeğim, o dersi iki kez öğrenmeme gerek yok But if you really wanna go there   Ama gerçekten oraya gitmek istiyorsan You should know I   Bilmelisin ki ben Need someone to hold me close   Bana sarılacak birine ihtiyacım var Deeper than I've ever known   Hiç bilmediğim kadar derin Whose love feels like a rodeo   Kimin aşkı rodeo gibi hissettiriyor Knows just ...

RAYE, 070 Shake- Escapism. Türkçe Çeviri 

  RAYE, 070 Shake- Escapism. Türkçe Çeviri  Sleazin' and teasin', I'm sittin' on him aşağılık ve dalga geçiyorum, onun üzerine oturuyorum All of my diamonds are drippin' on him tüm elmaslarım onun üzerine damlıyor I met him at the bar, it was twelve or something onunla barda tanıştım, saat on ikiydi ya da öyle bir şeydi I ordered two more wines 'cause tonight, I want him iki şarap daha sipariş ettim çünkü bu gece, onu istiyorum A little context if you care to listen dinlemek istersen biraz olaydan bahsedeyim I find myself in a shit position kendimi boktan bir pozisyonda buluyorum The man that I love sat me down last night sevdiğim adam dün gece beni karşısına oturttu And he told me that it's over, dumb decision ve bana bittiğini söyledi, aptalca bir karar And I don't wanna feel how my heart is rippin' ve kalbimin nasıl attığını hissetmek istemiyorum Fact, I don't wanna feel, so I stick to sippin' aslında, hissetmek istemiyorum, bu yüzden yudu...