Ana içeriğe atla

Miley Cyrus - Easy Lover Türkçe Çeviri


Miley Cyrus - Easy Lover Türkçe Çeviri


(Oh-woah)
(Oh-woah)

You're my baby, you're the only one
Sen benim sevgilim, sen tek kişisin

You drive me crazy, oh, but I still miss you when you're gone
Beni deli ediyorsun, ama yine de yokluğunda seni özlüyorum

Every second and every hour
Her saniye ve her saat

(Oh-woah)
(Oh-woah)

It's in your nature, to light me up
Senin doğanda var beni ateşe vermek

I love to hate ya, uh, but I can't stand it when you're gone
Sana kin beslemeyi bile seviyorum, ama gittiğinde dayanamıyorum

So I call you once every hour
Bu yüzden seni her saat başı arıyorum


You got the love I always needed
Senin sahip olduğun aşk, hep ihtiyaç duyduğum şeydi

Tie me to horses and I still wouldn't leave ya
Beni atlara bağlasalar bile senden ayrılmazdım

But you're not an easy lover
Ama sen kolay bir sevgili değilsin


You're a wildfire (Oh-woah), and I'm in your path
Sen bir orman yangınısın (Oh-woah), ve ben senin yolundayım

I've decided I wanna keep on dancing in the ashes
Küllerin içinde dans etmeye devam etmeye karar verdim

And so I call out, "Let it burn" (Oh-woah)
Ve bu yüzden haykırıyorum, "Bırak yansın" (Oh-woah)


You got the love I always needed
Senin sahip olduğun aşk, hep ihtiyaç duyduğum şeydi

Tie me to horses and I still wouldn't leave ya
Beni atlara bağlasalar bile senden ayrılmazdım

But you're not an easy lover (Lover, oh-woah)
Ama sen kolay bir sevgili değilsin (Sevgili, oh-woah)


No, I just can't give you up, no, I just can't give you up (Oh-woah)
Hayır, senden vazgeçemem, hayır, senden vazgeçemem (Oh-woah)

No, I just can't give you up, no, I just can't give you up
Hayır, senden vazgeçemem, hayır, senden vazgeçemem

But you're not an easy lover (You're not an easy, you're not an easy)
Ama sen kolay bir sevgili değilsin (Sen kolay biri değilsin, sen kolay biri değilsin)

Easy lover, hey (Oh-woah)
Kolay sevgili, hey (Oh-woah)


You got the love I always needed (Ah)
Senin sahip olduğun aşk, hep ihtiyaç duyduğum şeydi (Ah)

Tie me to horses, I still wouldn't leave you (Tell 'em, B)
Beni atlara bağlasalar da seni terk etmezdim (Söyle onlara, B)

But you're not an easy lover (You're not an easy, you're not an easy)
Ama sen kolay bir sevgili değilsin (Sen kolay biri değilsin, sen kolay biri değilsin)

(Lover)
(Sevgili)


You make it hard to touch another (You make it hard)
Bir başkasına dokunmayı zorlaştırıyorsun (Zorlaştırıyorsun)

Anything goes when we're under cover (Covers)
Gizli olduğumuzda her şey olur (örtülerin altında)

But you're not an easy lover (You're not an easy, you're not an easy)
Ama sen kolay bir sevgili değilsin (Sen kolay biri değilsin, sen kolay biri değilsin)

(Easy lover, oh-woah)
(Kolay sevgili, oh-woah)


No, I just can't give you up, no, I just can't give you up (Can't give you up, oh-woah)
Hayır, senden vazgeçemem, hayır, senden vazgeçemem (Vazgeçemem, oh-woah)

No, I just can't give you up, no, I just can't give you up
Hayır, senden vazgeçemem, hayır, senden vazgeçemem

But you're not an easy lover (You're not an easy, you're not an easy)
Ama sen kolay bir sevgili değilsin (Sen kolay biri değilsin, sen kolay biri değilsin)

No, I just can't give you up, no, I just can't give you up (Oh-woah)
Hayır, senden vazgeçemem, hayır, senden vazgeçemem (Oh-woah)

No, I just can't give you up, no, I just can't give you up
Hayır, senden vazgeçemem, hayır, senden vazgeçemem

But you're not an easy lover (You're not an easy, you're not an easy)
Ama sen kolay bir sevgili değilsin (Sen kolay biri değilsin, sen kolay biri değilsin)

(Oh-woah)
(Oh-woah)


Genel Değerlendirme:

  • Temalar: Toksik aşk, tutku, bağımlılık, vazgeçememe.

  • Duygular: Özlem, çaresizlik, saplantı, tutkulu aşk, acı.

  • Anahtar Kelimeler: easy lover, can't give you up, tie me to horses, wildfire, ashes.

  • Dikkat Çeken Satırlar:

    • “Tie me to horses and I still wouldn't leave ya” — aşk uğruna her şeye katlanmayı sembolize eder.

    • “You're a wildfire, and I'm in your path” — tehlikeli ama karşı konulamaz bir ilişkiyi anlatır.

    • “No, I just can't give you up” — aşkın bağımlılık boyutunu gösterir.

Genel Mesaj:
Şarkı, bağımlılık yapan ama yıpratıcı bir ilişkiye duyulan tutkulu bağlılığı anlatır. Her ne kadar karşı taraf "kolay bir sevgili" olmasa da, anlatıcı onu bırakmayı bir türlü başaramaz. İlişki sancılı ve yıkıcıdır, ancak vazgeçmek de mümkün değildir. Özellikle "wildfire" (orman yangını) ve "ashes" (kül) metaforlarıyla bu yıkıcılık etkili biçimde vurgulanır.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Lord Huron - The Night We Met Türkçe Çeviri

  Lord Huron - The Night We Met Türkçe Çeviri  I am not the only traveler tek gezgin ben değilim Who has not repaid his debt borcunu ödememiş olan I've been searching for a trail to follow again tekrar takip etmek için bir iz arıyordum Take me back to the night we met beni tanıştığımız geceye geri götür And then I can tell myself ve sonra kendime söyleyebilirim What the hell I'm supposed to do ne halt etmemi bekliyorsun And then I can tell myself ve sonra kendime söyleyebilirim Not to ride along with you seninle gelmemek için I had all and then most of you, some and now none of you sana ve sonra daha fazlana sahiptim, birazına ve şimdi hiçbir şeyine Take me back to the night we met beni tanıştığımız geceye geri götür I don't know what I'm supposed to do, haunted by the ghost of you ne yapmam gerektiğini bilmiyorum, senin hayaletine musallat oldum Oh, take me back to the night we met beni tanıştığımız geceye geri götür When the night was full of terrors gece dehşetlerle ...

Dua Lipa - Training Season Türkçe Çeviri

  Dua Lipa - Training Season Türkçe Çeviri Are you someone that I could give my heart to?   Sen benim verebileceğim biri misin? Or just the poison that I'm drawn to?   Yoksa sadece beni çeken zehre mi? It can be hard to tell the difference late at night   Farkı söylemek gece geç saatlerde zor olabilir Play fair, is that a compass in your nature?   Adil oyna, o pusula senin doğanda mı? Or are you tricky 'cause I been there   Yoksa kurnaz mısın? Çünkü ben de oradaydım And baby, I don't need to learn that lesson twice   Ve bebeğim, o dersi iki kez öğrenmeme gerek yok But if you really wanna go there   Ama gerçekten oraya gitmek istiyorsan You should know I   Bilmelisin ki ben Need someone to hold me close   Bana sarılacak birine ihtiyacım var Deeper than I've ever known   Hiç bilmediğim kadar derin Whose love feels like a rodeo   Kimin aşkı rodeo gibi hissettiriyor Knows just ...

DJO - END OF BEGINNING TÜRKÇE ÇEVİRİ

DJO - END OF BEGINNING TÜRKÇE ÇEVİRİ ### Kıta 1 **Lyrics:** ``` Just one more tear to cry One teardrop from my eye You better save it for The middle of the night When things aren't black-and-white Enter, Troubadour: "Remember 24?" ``` **Analizi:** Bu kıta, anlatıcının son bir gözyaşını döktüğünü ve bunu gece yarısı için saklamayı önerdiğini anlatıyor. "Things aren't black-and-white" (Şeyler siyah-beyaz değil) ifadesi, hayatın karmaşıklığına işaret ediyor. Troubadour (gezgin ozan) sahneye giriyor ve "Remember 24?" (24'ü hatırla) diyor. Bu, anlatıcının geçmişte önemli bir olayı hatırlaması gerektiğini belirtiyor olabilir. **Çeviri:** ``` Sadece bir damla gözyaşı daha Gözümden bir damla yaş Onu gece yarısı için sakla Şeyler siyah-beyaz olmadığında Gezgin Ozan sahneye girer: "24'ü hatırla?" ``` ### Koro **Lyrics:** ``` And when I'm back in Chicago, I feel it Another version of me, I was in it I wave goodbye to the end of beginning...