Mark Ronson, RAYE - Suzanne Türkçe Çeviri
[Verse 1]
Eyes are like the ocean, her nails are painted green
Gözleri okyanus gibi, tırnakları yeşile boyanmış
A cigarette in her mouth and she mouths, "Hey, dear, how you been?" (How you been?)
Ağzında bir sigara var ve dudaklarıyla, "Hey, tatlım, nasılsın?" diyor (Nasılsın?)
Grey skies out the window, but she's a summer breeze
Pencerenin dışında gri gökyüzü var ama o yaz meltemi gibi
Come and set the tone, I dare, come sit down next to me, Suzanne
Gel ve havayı sen belirle, hadi, korkma, yanıma otur Suzanne
Her hair hangs like curtains, her smile is warm like June (Warm like June)
Saçları perde gibi sarkıyor, gülümsemesi haziran gibi sıcak (Haziran gibi sıcak)
She blinks in slow motion just like something in the Looney Tunes, Looney Tunes
Yavaşça göz kırpıyor, tıpkı Looney Tunes çizgi filmlerindeki gibi
You can't tell if she's into you, she's a winding road (Winding road)
Senden hoşlanıyor mu bilemiyorsun, o dolambaçlı bir yol (Dolambaçlı bir yol)
That I've been running on down since I was seven years old
Yedi yaşımdan beri koştuğum bir yol bu
[Chorus / Nakarat]
Suzanne, I would love to hold you if I can
Suzanne, eğer mümkünse seni kucaklamak isterim
Suzanne, Suzanne
Suzanne, Suzanne
If you'd allow my left arm and my right arm to collide inside the small of your back
Sol kolumla sağ kolumun bel çukurunda birleşmesine izin verirsen
Just like that (I do)
Aynen öyle (Evet, isterim)
I need you, Suzanne (Suzanne)
Sana ihtiyacım var, Suzanne (Suzanne)
Oh, Suzanne, how I need you
Ah Suzanne, sana ne kadar ihtiyacım var
Ooh, you look so good tonight
Bu gece o kadar güzelsin ki
[Verse 2]
So time gives way to the magic hour, sunset at the bar
Zaman büyülü saate ulaşıyor, barda gün batımı
You rest your left ear on my shoulder and I wonder if that's just how you are (How you are)
Sol kulağını omzuma yaslıyorsun, acaba hep böyle misin diye düşünüyorum (Böyle misin?)
I whisper to the waiter, "A glass of something strong"
Garsona fısıldıyorum, "Güçlü bir içki getir"
Suz', I'm about to finally tell you how I've been feeling all along, I said, Suzanne
Suz', sonunda sana baştan beri ne hissettiğimi anlatacağım, dedim, Suzanne
Eyes are like the ocean (Ocean), nails are painted green (Painted green)
Gözlerin okyanus gibi (Okyanus), tırnakların yeşile boyalı (Boyanmış)
And I know this sounds like a lie, but I swear you're the prettiest I ever seen (Ever seen)
Bunun yalan gibi geldiğini biliyorum ama yemin ederim gördüğüm en güzel kişisin (Gördüğüm)
Now I can't tell you if you into me (Into me), so I'ma say it out loud (I'ma say it loud)
Şu an senden hoşlanıyor musun bilemiyorum, o yüzden yüksek sesle söyleyeceğim (Söyleyeceğim)
Things I never say, the things I should've said, I couldn't, and I guess I'm telling you now
Hiç söylemediğim şeyler, söylemem gerekenler, söyleyemedim ve sanırım şimdi söylüyorum
[Chorus / Nakarat]
Suzanne, I would love to hold you if I can
Suzanne, eğer mümkünse seni kucaklamak isterim
Suzanne, Suzanne
Suzanne, Suzanne
If you'd allow my left arm and my right arm to collide inside the small of your back
Sol kolumla sağ kolumun bel çukurunda birleşmesine izin verirsen
Just like that (I do)
Aynen öyle (Evet, isterim)
I need you, Suzanne (Suzanne)
Sana ihtiyacım var, Suzanne (Suzanne)
Oh, Suzanne, how I need you
Ah Suzanne, sana ne kadar ihtiyacım var
Ooh, you look so good tonight
Bu gece çok güzelsin
[Bridge / Köprü]
And I want, and I want, and I want her (You look so good tonight)
Ve onu istiyorum, istiyorum, istiyorum (Bu gece harika görünüyorsun)
And I need her, and I need her, and I need her (Sue, yeah, you look so good tonight)
Ve ona ihtiyacım var, ihtiyacım var, ihtiyacım var (Sue, evet, bu gece çok güzelsin)
And I want her, and I need her, oh
Onu istiyorum, ona ihtiyacım var, oh
So, so good, girl, oh
O kadar güzelsin ki kızım, oh
[Pre-Chorus / Ön-Nakarat]
Things I never say, the things I should've said, I couldn't, and I guess I'm telling you now
Hiç söylemediğim şeyler, söylemem gerekenler, söyleyemedim ve sanırım şimdi söylüyorum
[Chorus / Nakarat]
Suzanne, I would love to hold you if I can (Ooh)
Suzanne, eğer mümkünse seni kucaklamak isterim (Ooh)
Suzanne, Suzanne
Suzanne, Suzanne
If you'd allow my left arm and my right arm to collide inside the small of your back
Sol kolumla sağ kolumun bel çukurunda birleşmesine izin verirsen
Just like that (I do)
Aynen öyle (Evet, isterim)
I need you, Suzanne (Suzanne)
Sana ihtiyacım var, Suzanne (Suzanne)
Oh, Suzanne, how I need you (I wanna hold you if I can)
Ah Suzanne, sana ne kadar ihtiyacım var (Eğer yapabilirsem seni tutmak istiyorum)
Özet / Genel Yorum:
"Suzanne", aşkın zarif bir ilanı ve duyusal bir portresi. Anlatıcı, Suzanne isimli kadına duyduğu derin duyguları şiirsel ve duygusal imgelerle ifade ediyor. Okyanus gözler, yeşil ojeler, sıcak bir gülümseme… Hepsi Suzanne’in büyüsünü anlatmak için kullanılıyor. Anlatıcı, çocukluğundan beri peşinden koştuğu bu kadına aşkını itiraf etmekte geç kalmış ve artık bunu açıkça söylemek istiyor. Şarkı, nostalji, hayranlık ve geç kalmış cesaret temalarını harmanlıyor.
Temalar:
-
Platonik aşk
-
Güzelliğe hayranlık
-
Duyguları ifade etme cesareti
-
Romantizmin büyülü anları
Yorumlar
Yorum Gönder