Ana içeriğe atla

Men At Work - Down Under Türkçe Çeviri


Men At Work - Down Under Türkçe Çeviri 🎵

Traveling in a fried-out Kombi
Kızgın güneşte kavrulmuş bir Kombi minibüsle yolculuk yapıyorum

On a hippie trail, head full of zombie
Bir hippi yolculuğunda, kafam zombilerle dolu

I met a strange lady, she made me nervous
Garip bir kadınla tanıştım, beni tedirgin etti

She took me in and gave me breakfast
Beni içeri aldı ve kahvaltı verdi

And she said
Ve dedi ki:

"Do you come from a land down under
"Aşağılarda bir ülkeden mi geliyorsun? (Avustralya)"

Where women glow and men plunder?
"Kadınların parladığı, erkeklerin yağma yaptığı yerden?"

Can't you hear, can't you hear the thunder?
"Gök gürültüsünü duymuyor musun?"

You better run, you better take cover"
"Kaçsan iyi edersin, bir yere saklansan iyi olur"


Buying bread from a man in Brussels
Brüksel’de bir adamdan ekmek alırken

He was six-foot-four and full of muscle
Adam 1.93 boyundaydı ve kas doluydu

I said, "Do you speak-a my language?"
"Benim dilimi konuşuyor musun?" dedim

He just smiled and gave me a Vegemite sandwich
Sadece gülümsedi ve bana Vegemite’li bir sandviç verdi

And he said
Ve dedi ki:

"I come from a land down under
"Ben aşağıdaki bir ülkeden geliyorum (Avustralya)"

Where beer does flow and men chunder
"Biraların aktığı, adamların kustuğu yerden"

Can't you hear, can't you hear the thunder?
"Gök gürültüsünü duymuyor musun?"

You better run, you better take cover, yeah"
"Kaçsan iyi olur, saklansan iyi olur, evet"


Lying in a den in Bombay
Bombay’da bir odada yatarken

With a slack jaw and not much to say
Ağzım açık, pek söyleyecek bir şeyim yoktu

I said to the man, "Are you trying to tempt me?
"Sen beni ayartmaya mı çalışıyorsun?" dedim adama

Because I come from the land of plenty"
"Çünkü ben bolluk ülkesinden geliyorum"

And he said
Ve o dedi ki:

Oh, "Do you come from a land down under? (Oh, yeah-yeah)
"Sen o aşağıdaki ülkeden mi geliyorsun? (Avustralya'dan mı?)

Where women glow and men plunder?
Kadınların parladığı, erkeklerin yağma yaptığı yerden?"

Can't you hear, can't you hear the thunder?
"Gök gürültüsünü duymuyor musun?"

You better run, you better take cover", 'cause we are
"Kaçsan iyi olur, saklansan iyi olur" çünkü biz...


Living in a land down under
Aşağıdaki bir ülkede yaşıyoruz (Avustralya)

Where women glow and men plunder (yeah)
Kadınların ışıldadığı, erkeklerin yağmaladığı yerde

Can't you hear, can't you hear the thunder? (Thunder)
Gök gürültüsünü duymuyor musun? (Gürültü!)

You better-better run, you better take cover
En iyisi kaç, saklan

Living in a land down under
Aşağıdaki ülkede yaşıyoruz

Where women glow and men plunder
Kadınların parladığı, erkeklerin yağmaladığı yerde

Can't you hear, can't you hear the thunder? Ooh, yeah
Gök gürültüsünü duymuyor musun? Ooh evet

You better run, you better take cover
Kaçsan iyi olur, saklansan iyi olur

Where women glow and men plunder
Kadınların ışıldadığı, erkeklerin yağmaladığı yerde

Can't you, can't you hear the thunder? (Can't you, can't you hear the thunder?)
Gök gürültüsünü duymuyor musun? (Gerçekten duymuyor musun?)

You better run, you better take cover
Kaçsan iyi olur, saklansan iyi olur

Living in a land down under (living in a land down under)
Aşağıdaki ülkede yaşıyoruz (evet, orada yaşıyoruz)

Where women glow and men plunder
Kadınların ışıldadığı, erkeklerin yağmaladığı yerde

Can't you, can't you hear the thunder?
Gök gürültüsünü duymuyor musun?


📝 Şarkının Özeti:

"Down Under", Men At Work grubunun ikonik bir parçası olup Avustralya kültürüne esprili ve eleştirel bir bakış sunar. Şarkının sözleri, gezgin bir adamın dünyayı dolaşırken yaşadıklarını anlatır. Gittiği her yerde insanlar onun Avustralyalı olduğunu anlar ve "Down Under" (Aşağıdaki Ülke = Avustralya) ile ilgili klişe yorumlarda bulunurlar.

  • Ana tema, Avustralya'nın hem doğası hem de kültürel stereotipleriyle tanımlanmasıdır.

  • Kadınlar “parlayan” olarak, erkekler ise “yağmacı” olarak betimlenir.

  • Vegemite, Kombi minibüs, bira, kusmak (chunder) gibi kültürel referanslarla mizahi bir anlatım kullanılır.

  • Arka planda ise modernleşmenin getirdiği yozlaşma, savaş veya değişim korkusu gibi semboller (gök gürültüsü, kaç, saklan) yer alır.

Kısacası, "Down Under" hem bir ulusal kimlik yansıması hem de dünya çapında bir Avustralyalıyı tanımlayan kalıpların taşlamasıdır.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Lord Huron - The Night We Met Türkçe Çeviri

  Lord Huron - The Night We Met Türkçe Çeviri  I am not the only traveler tek gezgin ben değilim Who has not repaid his debt borcunu ödememiş olan I've been searching for a trail to follow again tekrar takip etmek için bir iz arıyordum Take me back to the night we met beni tanıştığımız geceye geri götür And then I can tell myself ve sonra kendime söyleyebilirim What the hell I'm supposed to do ne halt etmemi bekliyorsun And then I can tell myself ve sonra kendime söyleyebilirim Not to ride along with you seninle gelmemek için I had all and then most of you, some and now none of you sana ve sonra daha fazlana sahiptim, birazına ve şimdi hiçbir şeyine Take me back to the night we met beni tanıştığımız geceye geri götür I don't know what I'm supposed to do, haunted by the ghost of you ne yapmam gerektiğini bilmiyorum, senin hayaletine musallat oldum Oh, take me back to the night we met beni tanıştığımız geceye geri götür When the night was full of terrors gece dehşetlerle ...

Dua Lipa - Training Season Türkçe Çeviri

  Dua Lipa - Training Season Türkçe Çeviri Are you someone that I could give my heart to?   Sen benim verebileceğim biri misin? Or just the poison that I'm drawn to?   Yoksa sadece beni çeken zehre mi? It can be hard to tell the difference late at night   Farkı söylemek gece geç saatlerde zor olabilir Play fair, is that a compass in your nature?   Adil oyna, o pusula senin doğanda mı? Or are you tricky 'cause I been there   Yoksa kurnaz mısın? Çünkü ben de oradaydım And baby, I don't need to learn that lesson twice   Ve bebeğim, o dersi iki kez öğrenmeme gerek yok But if you really wanna go there   Ama gerçekten oraya gitmek istiyorsan You should know I   Bilmelisin ki ben Need someone to hold me close   Bana sarılacak birine ihtiyacım var Deeper than I've ever known   Hiç bilmediğim kadar derin Whose love feels like a rodeo   Kimin aşkı rodeo gibi hissettiriyor Knows just ...

RAYE, 070 Shake- Escapism. Türkçe Çeviri 

  RAYE, 070 Shake- Escapism. Türkçe Çeviri  Sleazin' and teasin', I'm sittin' on him aşağılık ve dalga geçiyorum, onun üzerine oturuyorum All of my diamonds are drippin' on him tüm elmaslarım onun üzerine damlıyor I met him at the bar, it was twelve or something onunla barda tanıştım, saat on ikiydi ya da öyle bir şeydi I ordered two more wines 'cause tonight, I want him iki şarap daha sipariş ettim çünkü bu gece, onu istiyorum A little context if you care to listen dinlemek istersen biraz olaydan bahsedeyim I find myself in a shit position kendimi boktan bir pozisyonda buluyorum The man that I love sat me down last night sevdiğim adam dün gece beni karşısına oturttu And he told me that it's over, dumb decision ve bana bittiğini söyledi, aptalca bir karar And I don't wanna feel how my heart is rippin' ve kalbimin nasıl attığını hissetmek istemiyorum Fact, I don't wanna feel, so I stick to sippin' aslında, hissetmek istemiyorum, bu yüzden yudu...