Ana içeriğe atla

Toto - Africa Türkçe Çeviri


Toto - Africa Türkçe Çeviri

I hear the drums echoing tonight
Bu gece davulların yankılandığını duyuyorum

But she hears only whispers of some quiet conversation
Ama o yalnızca sessiz bir konuşmanın fısıltılarını duyuyor

She's coming in twelve-thirty flight
Gece yarımda gelen uçakla geliyor

Her moonlit wings reflect the stars that guide me towards salvation
Ay ışığında parlayan kanatları, beni kurtuluşa götüren yıldızları yansıtıyor


I stopped an old man along the way
Yolda yaşlı bir adamı durdurdum

Hoping to find some old forgotten words or ancient melodies
Unutulmuş bazı sözleri ya da eski ezgileri bulmayı umarak

He turned to me as if to say
Bana döndü, sanki şöyle diyordu:

"Hurry, boy, it's waiting there for you"
"Acele et evlat, o seni orada bekliyor"


It's gonna take a lot to drag me away from you
Senden uzaklaşmam çok şey gerektirir

There's nothing that a hundred men or more could ever do
Yüz adam ya da daha fazlası bile bunu başaramaz

I bless the rains down in Africa
Afrika’ya yağan yağmurları kutsuyorum

Gonna take some time to do the things we never had
Hiç yapmadığımız şeyleri yapmak zaman alacak


The wild dogs cry out in the night
Gece vahşi köpekler uluyor

As they grow restless longing for some solitary company
Yalnız bir dostluk için huzursuzca özlem duyuyorlar

I know that I must do what's right
Doğru olanı yapmam gerektiğini biliyorum

Sure as Kilimanjaro rises like Olympus above the Serengeti
Kilimanjaro'nun Serengeti üzerinde Olimpos gibi yükseldiği kadar eminim


I seek to cure what's deep inside
İçimde derinlerde olanı iyileştirmeye çalışıyorum

Frightened of this thing that I've become
Olduğum bu şeyden korkuyorum


It's gonna take a lot to drag me away from you
Senden kopmam çok zor olacak

There's nothing that a hundred men or more could ever do
Yüzlerce adam bile bunu başaramaz

I bless the rains down in Africa
Afrika’daki yağmurları kutsuyorum

Gonna take some time to do the things we never had
Hiç yapamadıklarımızı yapmak zaman alacak


"Hurry, boy, she's waiting there for you"
"Acele et evlat, o seni orada bekliyor"


It's gonna take a lot to drag me away from you
Senden uzaklaşmak çok zor olacak

There's nothing that a hundred men or more could ever do
Yüz adam ya da fazlası bile bunu yapamaz

I bless the rains down in Africa
Afrika’daki yağmurları kutsuyorum

I bless the rains down in Africa
Afrika’daki yağmurları kutsuyorum

I bless the rains down in Africa
Afrika’daki yağmurları kutsuyorum

I bless the rains down in Africa
Afrika’daki yağmurları kutsuyorum

I bless the rains down in Africa
Afrika’daki yağmurları kutsuyorum

Gonna take some time to do the things we never had
Hiç yapmadığımız şeyleri yapmak zaman alacak


🎵 Şarkının Özeti:

"Africa", bir özlem ve içsel keşif şarkısıdır. Anlatıcı, Afrika’ya olan manevi ve romantik bağını anlatırken, bir yandan da içsel bir dönüşümden geçmektedir. Uzaklarda bekleyen bir kadına duyduğu aşk, onu geçmişin izlerini ve anlamını aramaya iter. Afrika'nın doğası, mitolojik dağlar ve yağmurlar aracılığıyla kutsal bir yer gibi sunulur. Şarkı, aşk, kader, içsel arınma ve ruhani bağlılık temalarını mistik ve duygusal bir atmosferle işler.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Lord Huron - The Night We Met Türkçe Çeviri

  Lord Huron - The Night We Met Türkçe Çeviri  I am not the only traveler tek gezgin ben değilim Who has not repaid his debt borcunu ödememiş olan I've been searching for a trail to follow again tekrar takip etmek için bir iz arıyordum Take me back to the night we met beni tanıştığımız geceye geri götür And then I can tell myself ve sonra kendime söyleyebilirim What the hell I'm supposed to do ne halt etmemi bekliyorsun And then I can tell myself ve sonra kendime söyleyebilirim Not to ride along with you seninle gelmemek için I had all and then most of you, some and now none of you sana ve sonra daha fazlana sahiptim, birazına ve şimdi hiçbir şeyine Take me back to the night we met beni tanıştığımız geceye geri götür I don't know what I'm supposed to do, haunted by the ghost of you ne yapmam gerektiğini bilmiyorum, senin hayaletine musallat oldum Oh, take me back to the night we met beni tanıştığımız geceye geri götür When the night was full of terrors gece dehşetlerle ...

Dua Lipa - Training Season Türkçe Çeviri

  Dua Lipa - Training Season Türkçe Çeviri Are you someone that I could give my heart to?   Sen benim verebileceğim biri misin? Or just the poison that I'm drawn to?   Yoksa sadece beni çeken zehre mi? It can be hard to tell the difference late at night   Farkı söylemek gece geç saatlerde zor olabilir Play fair, is that a compass in your nature?   Adil oyna, o pusula senin doğanda mı? Or are you tricky 'cause I been there   Yoksa kurnaz mısın? Çünkü ben de oradaydım And baby, I don't need to learn that lesson twice   Ve bebeğim, o dersi iki kez öğrenmeme gerek yok But if you really wanna go there   Ama gerçekten oraya gitmek istiyorsan You should know I   Bilmelisin ki ben Need someone to hold me close   Bana sarılacak birine ihtiyacım var Deeper than I've ever known   Hiç bilmediğim kadar derin Whose love feels like a rodeo   Kimin aşkı rodeo gibi hissettiriyor Knows just ...

RAYE, 070 Shake- Escapism. Türkçe Çeviri 

  RAYE, 070 Shake- Escapism. Türkçe Çeviri  Sleazin' and teasin', I'm sittin' on him aşağılık ve dalga geçiyorum, onun üzerine oturuyorum All of my diamonds are drippin' on him tüm elmaslarım onun üzerine damlıyor I met him at the bar, it was twelve or something onunla barda tanıştım, saat on ikiydi ya da öyle bir şeydi I ordered two more wines 'cause tonight, I want him iki şarap daha sipariş ettim çünkü bu gece, onu istiyorum A little context if you care to listen dinlemek istersen biraz olaydan bahsedeyim I find myself in a shit position kendimi boktan bir pozisyonda buluyorum The man that I love sat me down last night sevdiğim adam dün gece beni karşısına oturttu And he told me that it's over, dumb decision ve bana bittiğini söyledi, aptalca bir karar And I don't wanna feel how my heart is rippin' ve kalbimin nasıl attığını hissetmek istemiyorum Fact, I don't wanna feel, so I stick to sippin' aslında, hissetmek istemiyorum, bu yüzden yudu...